İngiltere Dışişleri Bakanı Boris Johnson Türkiye'yi ziyaret ediyor. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile İngiliz mevkidaşı Johnson ortak açıklama yaptı.
ABD'nin Suriye'de PYD ile işbirliği yapmasını eleştiren Çavuşoğlu şöyle konuştu:
"PKK, Kürt kardeşlerimizi temsil etmiyor. Özellikle PYD, PKK ve YPG'nin başta Belçika olmak üzere onların faaliyetlerine izin verdikleri için kınadığımızı bir kez daha belirtmek istiyorum. PYD/PKK 8'inci kongresini Brüksel'de yaptı. Biz Avrupalı müttefiklerimize en başından beri PKK ve PYD'nin aynı örgüt olduğunu anlatmaya çalıştık. Bu kongre bunun kanıtı oldu, görmek isteyen herkes gördü.
PYD'de Belçika'da, Suriye'nin kuzeyinde bir kanton kurmak istediğini itiraf etti. Biz en başından beri bunu söylüyorduk. Biz ABD ile yaptığımız görüşmelerde sadece bir şeyi kabul ettik: Fırat Kalkanı biter bitmez, PYD Münbiç'in batısına çekilecek. Ama şuan PYD Münbiç'te. Ya ABD şuan YPG'ye söz geçiremiyor, ya da verdikleri sözde durmuyorlar. YPG, orada Kürtlere de zulmediyor. YPG ve PKK, kendi gibi düşünmeyen Kürtleri oradan göçe zorladı. Biz ne için mücadele ediyoruz? Suriye'nin geleceği, barışı için. Münbiç'te sözünü dinlemeyen YPG'yi Rakka'ya götürmek çok yanlış. DAEŞ'ten temizleyeceğim derken, başka bir terör örgütüyle anlaşmak da büyük hata"
İngiliz Bakan Johnson'ın açıklamasından öne çıkanlar şöyle:
"Benim büyük dedelerim de Türk'tü ve bu bakanlıkta çalışıyordu. O yüzden burada olmak benim için de önemli.
Biz çok benzer pozisyonlara sahibiz. Türkiye halkının demokrasi mücadelesini destekliyoruz. Türkiye'nin Halep'le ilgili çok fazla sorumluluk üstlendiğini biliyoruz. Bizim iki ülke arasındaki ortaklığmızı güçlendirmemiz gerektiğini düşünüyorum. Gördüğüm misafirperverlikten dolayı çok teşekkür ediyorum.
Birleşik Krallık olarak Türkiye'ye gelmemiz, Türkiye'ye olan taahhüdümüzün göstergesi.
Birleşik Krallık olarak Gülenizm ve davranış şekilleri, bizim için yeni olan şeylerden birisi. Biz, Birleşik Krallık'ta bunlarla yeni karşılaşıyoruz. Biz Türk müttefiklerimizden bunlarla ilgili bilgi alıyoruz. Temmuz ayında olanlar gerçekten şiddet içerikliydi, ve buna çok ciddi şekilde bakmamız gerektiğini düşünüyorum. Türkiye'deki otoriteler bizim bu hareketle bağlantılı olanları tespit etmemiz gerektiğini söylediler, biz de bu konuda elimizden geleni yapacağız"