ABDULLAH SARİCA
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen “Bataklık” soruşturması geçtiğimiz cuma günü tamamlandı. Aralarında örgüt liderleri Nejat Daş ve Çetin Gören’in de olduğu 73 şüpheli hakkında hazırlanan iddianame Ankara 33. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildi. Şüphelilerin savcılık işlemlerinin ardından sevk edildiği Sulh Ceza Hakimliği’ndeki ifadeleri ortaya çıktı.
“TEMİZ HAYAT” SÖZÜ
TÜRKİYE’YE TÖVBE EDİP GELDİM
Şüpheli Çetin Gören ise “2016’da Türkiye’ye tövbe ederek geldim. Herhangi bir uyuşturucu işiyle uğraşmadım. Ancak geçmişte bunlara dair karışmış olduğum olaylar vardır. Bunlara dair yurt dışında da yargılamalarım derdesttir. Fakat 2016 sonrasına ilişkin herhangi bir yasadışı eylemim söz konusu değildir. Soruşturmanın geçmişimden kaynaklı oluşturulduğu kanaatindeyim” dedi.
GÖREN’LE PEKER’İ BEN TANIŞTIRDIM
UYUŞTURUCUDAN 4 MİLYON EURO
Şüpheli Halil Arslantaş da Çetin Gören’i Hollanda’dan tanıdığını belirterek, “Onunla yurt dışında ticaretimiz oldu. Türkiye’ye döneceğim dönem 4 milyon Euro parasının geleceğini söyledi. Sonrasında da patlak veren olaylar nedeniyle Gören’in parayı uyuşturucudan kazandığını öğrendim. Kendisinin kazanmış olduğu parayı aklamam gibi bir durum söz konusu değildir” diye konuştu.
ARKADAŞ ORTAMINDA TANIMIŞ
TIR şoförü itirafçı oldu
Soruşturma kapsamında gözaltına alınan TIR şoförü M.K., etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmak isteyerek şunları anlattı: “Türkiye ile Avrupa arasında TIR şoförü olarak çalışırım. İngiltere’deyken Türkçe konuşan bir vatandaş yanıma gelip benimle hasbihal etti. Sonrasında 200 bin Sterlini olduğunu ve bunu Almanya’ya götürüp götüremeyeceğimi sordu. Bunun İngiltere’de suç olup olmadığını sorduğumda ‘Yalnızca paraya el koyarlar’ dedi. 750 Sterlin karşılığında bu parayı Almanya’ya götürdüm. Almanya’ya gelerek bu parayı kendisi teslim aldı. Başka bir tarihte yine beni arayarak Almanya’da olduğunu söyledi. Ben de Almanya’da olduğumu söyleyince 650 bin Sterlin olduğunu, bunu Türkiye’ye götürüp götüremeyeceğimi sordu. Ben de TIR şoförü olan arkadaşımla görüştüm. 1000’er Sterlin karşılığında bu parayı Türkiye’ye getirdik. Gümrükte giriş yaptığımızda ilgili memur arkadaşlara ben bu paradan bahsettim. Paranın kaydı yapıldı ve TIR şoförü arkadaşım, İstanbul’da bize vermiş olduğu telefon numarasındaki kişiyi arayarak parayı teslim etmiş. Bana Avrupa’dan gelen bu paraların kapalı çarşıdaki kuyumcu esnafına ait olduğunu söylemişti. Ben böyle zannederek getirdim. Uyuşturucu parası veya karapara olduğu hususunda benim herhangi bilgim yok.”