Anayasanın 4. maddesine ilişkin çıkışı ile gündemde olan HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, Yeni Şafak’ın sorularını yanıtladı. CHP’den gelen eleştirilere cevap veren Yapıcıoğlu, CHP’nin kasıtlı olarak konuyu başka yerlere çektiğini kaydetti. İstiklal Marşı, Türk bayrağı, ülkenin başkenti ve cumhuriyetle ilgili hiçbir sorunlarının olmadığını belirten Yapıcıoğlu, CHP’nin Kemalizm adı altında ‘Kenanizm’ yaptığını söyledi.
EVREN’İN ANAYASASINI SAVUNUYORLAR
Yapıcıoğlu, 4. madde ile ilgili sözlerini şöyle savundu: “Bu madde 1980 darbesinden sonra anayasaya girmiştir. Önceki anayasalarda böyle bir madde yok. CHP, 27 Mayıs darbesine devrim demiştir. Darbecilerin yaptığı 1961 Anayasası’nın ilerici ve özgürlükçü bir anayasa olduğunu savunmuştur.
12 Eylül darbesine ise ‘karşı devrim’ demiştir. Daha önce gerici ve faşist olarak nitelediği Kenan Evren’in bizzat kaleme alarak anayasaya ilave
ettiği bir maddeyi ‘kurucu irade’ diye savunuyorlar. CHP, Kemalizm maskesiyle ‘Kenanizm’ yapıyor.’’
CHP SEÇİMLE GELENİ KABUL EDEMİYOR
Gerçek manada Cumhuriyet'i kendilerinin savunduğunu ifade eden Yapıcıoğlu, sözlerine şöyle devam etti: “Onların istediği cumhursuz Cumhuriyet'tir. Yönetim hakkının kendilerine ait olduğunu iddia ediyorlar. Seçimle gelenleri asıl CHP kabul etmiyor. 367 garabetini unutmadık. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın ilk adaylığı zamanında aday olma, sen cumhurbaşkanı olamazsın, diye söylemişlerdi. Her yerde anlattım. Bir daha da anlatıyorum. CHP anlamamakta ısrar ediyor. Bizi farklı bir tartışma zeminine ve polemiğe çekmek istiyor. Bizim bayrakla, İstiklal Marşı'yla, Cumhuriyet'le hiçbir sorunumuz yok. Bayrak üzerindeki hilal İslam’ın sembolüdür. ‘Şu ezanlar ki şehadetleri dinin temeli’ cümlesi geçen bir marştan
biz neden rahatsız olalım?”
İSTİKLAL MARŞI'NA KARŞIYDILAR
CHP’nin kendisinin İstiklal Marşı’ndan rahatsız olduğunu kaydeden Yapıcıoğlu, “CHP zihniyetinin yaptığı anayasalarda İstiklal Marşı yoktur. 1921 yılında İstiklal Marşı kabul edilmiş ancak ne 1924 Anayasası’nda ne da 1961 Anayasası’nda bayrak ile ilgili bir hüküm yoktur. CHP’liler özellikle 28 Şubat sürecinde kendi programlarında İstiklal Marşı yerine 10. Yıl Marşı’nı okurlardı. Ezanı onlar yasakladılar. Caminin içerisinde Arapça kamet getirenleri bile derdest edip hapse attılar. CHP’nin ilkeleri olan 6 oku Anayasaya soktular, sonra çıkaracaklarını vaat ettiler ve hatta 1961’de çıkardılar. Şimdi kendi ilkelerini Cumhuriyet'in ilkeleri olarak herkese kabul ettirmek istiyorlar” dedi.
PKK bizi Narin olayına çekmek istedi
Narin cinayetinde partisi hakkında ortaya atılan iddialara tepki gösteren Yapıcıoğlu, “Narin kızımın vefatı hepimizi üzdü. Kimin öldürdüğü ve olayın aslının araştırılması ve sonuçlanması yakındır, inşallah gerçekler ortaya çıkacaktır. Kur’an kursundan çıktıktan sonra kaybolduğu için ilk günler sanki Kur’an kursunda istismara uğramış gibi bir algı oluşturmaya kalkıştılar. Okul kamerasına yansıyan görüntüler nedeniyle bu hileleri tutmadı. Sonrasında Narin’in amcası tutuklanınca, ‘amca hem muhtar hem Kur’an kursu hocası hem de HÜDA PAR üyesi' diye benzer bir algı oluşturmaya çalıştılar. Bizim o köyde tek bir tane bile üyemiz parti mensubumuz yok. PKK, hemen herkeste nefret uyandıran bu olayla bizi ilişkilendirip oluşan nefreti bize yönlendirmeye çalışıyor. Bu şekilde yeni bir 6-8 Ekim kalkışmasının sosyolojik zeminini oluşturmaya çalıştılar ama tutmadı’’ diye konuştu.
İlk üç madde korunmalı
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı ve Cumhurbaşkanlığı Hukuk Politikaları Kurulu Başkanvekili Mehmet Uçum, yeni anayasada ilk üç maddenin ve ilk üç maddeye ilişkin 'değiştirilmezlik ilkesi'nin korunması gerektiğini söyledi. Uçum, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Türkiye toplumunun ilk üç madde konusunda genel mutabakatı olduğunu belirterek şunları kaydetti: Değiştirilmezlik ilkesi kurucu neslin gelecek kuşaklara nasihatidir, söylendiğinin aksine sonraki neslin iradesine ipotek koymak değildir, bu maddeten mümkün de olmaz. Değiştirilmezlik ilkesi ülkesel birliğin ve devamlılığın temeli demektir. Bu temele sahip çıkmak da gelecek neslin ödevidir.
Bu ödevi hatırlatacak değiştirilmezlik ilkesini vurgulamak da mevcut neslin görevidir.