Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Yılın ikinci çeyreğinde salgının etkisiyle küçülen ekonomimiz, üçüncü çeyrekte güçlü bir toparlanmayla yüzde 6,7 büyüdü. Bu oranla dünyada en hızlı büyüyen ülke olduk." dedi.
Konuşmasına katılımcıları selamlayarak başlayan Erdoğan, ""Türkiye İnovasyon Haftası etkinliklerinin ülkemiz, milletimiz ve iş dünyamız için hayırlara vesile olmasını Rabb'imden niyaz ediyorum" dedi.
İnovaLİG ödüllerini kazanan kişileri, kuruluşları ve firmaları tebrik eden Erdoğan, başarılarının da devamını temenni etti.
"Ecdadımız 'Marifet iltifata tabiidir, iltifatsız emek zayidir' diyor. Hayatta başarı kadar, bu başarının takdir edilmesi, ödüllendirilmesi de önemlidir" diyen Erdoğan, şöyle devam etti:
Bu vesileyle fikirleriyle, eleştirileriyle, teklif ve tecrübeleriyle sekizinci Türkiye İnovasyon Haftasını zenginleştiren herkese şükranlarımı sunuyorum. Geleceğimiz ve ekonomimiz için kritik önemdeki inovasyon konusuna sahip çıktıkları için Türkiye İhracatçılar Meclisimizin yönetimini ve üyelerini de canıgönülden tebrik ediyorum.
Ülkemizin teknolojik dönüşümünü sağlayacak, ihracat kapasitesini artıracak her türlü çabayı desteklemeyi sürdüreceğiz."
"Kovid-19 salgını tüm dünyayı yeni belirsizliklerin içine sürüklemiştir"
İnsanlık olarak koronavirüs salgını dolayısıyla her bakımdan zorlu, bir o kadar da farklı bir dönemden geçildiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) pandemisinin bir sağlık krizi olmanın ötesinde, ekonomiden insani ilişkilerine ve güvenliğe kadar hayatın her alanını olumsuz etkilediğini belirtti.
"Üretimle beraber tasarımın ve yenilikçiliğin öne çıktığı farklı bir döneme girdik"
"Bu musibete karşı birlikte hareket etmek, birlikte mücadele etmek yerine, her ülke adeta kendi sığınağına kaçmaya çalışıyor." diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:
"Firmalarımız salgın döneminde güvenilirlikleriyle öne çıktı"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Firmalarımız, salgın döneminde kaliteli ürünleriyle, rekabetçi fiyatlarıyla, hepsinden önemlisi güvenilirlikleriyle öne çıktı. Uluslararası şirketler, Asya merkezli üretim ağına alternatif oluşturmak için yeni arayışlara yöneldi. Bu arayışlarda; sanayisi, üretim kapasitesi, rekabetçi fiyatları, nitelikli işgücü, coğrafi konumu, güçlü sağlık ve ulaşım altyapısı ile Türkiye, en gözde ülkelerden biri haline geldi" ifadelerini kullandı.
"Türkiye'nin en büyük talihsizliği, siyaseti ikbal ve rant kapısı olarak gören sığ muhalefet anlayışıdır"
Türkiye'nin salgın döneminde böylesine iddialı bir çıkış sergilemesinin gerisinde, son 18 yılda kazandırılan altyapının çok büyük rolü olduğuna dikkati çeken Erdoğan, şunları kaydetti:
"Yaptığımız hazırlıkların ne kadar doğru ve zamanlıca olduğunu, Kovid-19 döneminde bizzat tecrübe ettik. Sağlıktan ulaşıma, tarımdan turizme kadar muhalefetin 18 yıldır sürekli bizi eleştirdiği hususların tamamı, sadece 8 ayda tümüyle boşa çıkmıştır.
Bu süreç ülkemizin gücü ve hükümetimizin ufku yanında, muhalefetin vizyonsuzluğunu da ortaya koymuştur. Türkiye'nin en büyük talihsizliği, siyaseti ikbal ve rant kapısı olarak gören sığ muhalefet anlayışıdır. Eline geçirdiği her fırsatı Türkiye'yi karalamak, yabancı yatırımcıyı ürkütmek, Türk ekonomisini kötülemek için kullanan bu zihniyeti milletimizin takdirine bırakıyoruz."
"Dünyada en hızlı büyüyen ülke olduk"
2023 hedefleri ile 2053 ve 2071 vizyonları çerçevesinde, 'Halka hizmet Hak'ka hizmettir' düsturuyla çalışmaya devam edeceklerini ifade eden Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
Tüm bu gelişmeler, 2020 yılını beklentilerimiz doğrultusunda pozitif bir büyüme oranıyla kapatacağımıza işaret ediyor. Üretim, yatırım, istihdam hedeflerimizle birlikte ihracat potansiyelimiz de hedeflerimize ulaşmada önemli bir yere sahiptir. Salgın şartlarına rağmen ocak-kasım döneminde 152 milyar dolar ihracat gerçekleştirdik. Bu başarıda pay sahibi olan tüm kurumlarımızı, ihracatçılarımızı, girişimcilerimizi tebrik ediyorum."
"Hedefimiz sadece ihracatımızı artırmak da olmamalıdır"
"Yeni dönemde, yeni hedeflere uyumlu olarak ihracatı daha üst seviyelere taşımak zorundayız." diyen Erdoğan, "Hedefimiz sadece ihracatımızı artırmak da olmamalıdır. Bunun da ötesine geçerek katma değerli ürün ihracatını hedeflemeliyiz. Genç nüfusumuza, sahip olduğumuz bilgi birikimine ve tecrübemize rağmen 1,2 veya 1,3 dolarlık kilogram başına ihracat bize yakışmıyor. 2001'e göre kilogram başına ihracatımız iki katına çıkmış olsa da biz bu rakamı asla yeterli görmüyoruz. İlk etapta 2 dolar eşiğini geçip 3 dolara doğru ilerlememiz gerekiyor. Kilogram başına 62 dolarlık ihracat gerçekleştiren savunma sanayimizin başarısı, herkes için iyi bir örnektir" değerlendirmesini yaptı.