Cumhurbaşkanı Erdoğan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve BBP Genel Başkanı Mustafa Destici ile Ahmet Tevfik Ozan Fuar ve Kongre Merkezi'nde şehit aileleri, gaziler ve depremzedelerle iftar yaptı.
Vatandaşların ramazanını tebrik eden Erdoğan, "Asrın felaketi 6 Şubat depremleri sebebiyle buruk girdiğimiz bu ramazan ayını, deprem bölgesindeki kardeşlerimizle birlikte geçirmeye özen gösteriyoruz. Bugün Allah kabul etsin, 10'uncu orucumuzu tuttuk. Daha önce Kahramanmaraş, Hatay, Adıyaman ve Kilis'teki kardeşlerimizle iftar açtık. Hem deprem konutlarımızın binlercesinin temelini attık hem de ramazan sevincini afetzede vatandaşlarımızla birlikte yaşadık." ifadelerini kullandı.
Cumhur İttifakı olarak Elazığlılarla birlikte olmanın bahtiyarlığını yaşadıklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Soframızı şereflendirdiğiniz için her birinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum. İftar sofrası birliğimizi, beraberliğimizi, kardeşliğimizi doya doya teneffüs ettiğimiz bir muhabbet sofrasıdır. 'Muhabbetten Muhammed oldu hasıl, Muhammed'siz muhabbetten ne hasıl?' Bu sofrayı öyle görüyoruz. Dolayısıyla Rabb'im bu soframızın bereketini artırsın. Bu sofranın etrafında buluşan gönüller için maddiyatın, makamların, unvanların, zengin veya fakir olmanın hiçbir kıymeti harbiyesi yoktur. Bu sofrada Allah için oruç tutan, Allah'ın rızasını gözeten, inancının ve imanının gereğini yerine getirmeye çalışan herkese yer vardır." diye konuştu.
"İnsanımız yardımlaşmanın kitabını adeta yeniden yazıyor"
Ülkenin dört bir yanında milletin iftar sofralarını komşularından ve yakınlarından başlayarak fakir fukara, garip gurebaya açtığının görüldüğünü belirten Erdoğan, şöyle devam etti:
"Özellikle asrın felaketiyle mücadele ettiğimiz bu zor günlerde insanımız, yardımlaşmanın kitabını adeta yeniden yazıyor. Öyle ki hayırseverlerimiz bu ramazan, her zamankinden daha cömert, vakıf ve derneklerimiz bu sene her zamankinden daha aktif, belediyelerimiz nerede bir muhtaç varsa elinden tutmanın, ihtiyaçlarını gidermenin derdinde. Devletimizin ilgili kurumları bir an önce yaraları sarmak için olağanüstü çaba harcıyor. 85 milyonun tamamı dünyada başka hiçbir millete nasip olmayacak bir şuurla hamdolsun depremzedelerimizin yüküne omuz veriyor.
Ramazanın gönülleri yumuşatan, kalplerimizi birbirine daha çok yaklaştıran, bize insani değerlerimizi hatırlatan manevi ikliminin ülkemizi kuşattığını görmekten memnuniyet duyuyorum. Rabb'imden bu mübarek ayın ülkemiz, milletimiz, bölgemiz, tüm Müslümanlar ve insanlık için hayırlara vesile olmasını diliyorum. Milletçe 6 Şubat sabahı sadece kendi tarihimizin değil insanlık tarihinin en büyük tabii afetlerinden birine uyandık. Kahramanmaraş merkezli 7,7 ve 7,6 şiddetindeki depremler Elazığ'ın da aralarında bulunduğu 11 ilimizde yıkıma ve can kaybına yol açtı."
Salondaki vatandaşların şahsında Elazığlı vatandaşların hepsine tekrar geçmiş olsun dilediğini ileten Erdoğan, "Depremde hayatını kaybeden 50 bini aşkın insanımızın her birine Allah'tan rahmet, yakınlarına sabrı cemil niyaz ediyorum. Hem yaşadığımız felaketin büyüklüğünü hem de yitip giden canlarımızın, yüreğimize düşürdüğü ateşi tarif etmekte kelimeler yetersiz kalıyor. Ne yaparsak yapalım gidenleri geri getiremeyeceğimizin farkındayız ama aynı şekilde can kayıplarımız dışında tüm kayıplarımızı telafi etmenin mümkün olduğunu da çok iyi biliyoruz." dedi.
"Elazığ'da 7 bin 452 afet konutu inşa edeceğiz"
Türkiye'nin kendi iktidarları döneminde her türlü kaybı telafi edecek güce ve kapasiteye ulaştığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:
"Devletimizin yaraların sarılması noktasında büyüklüğünün, vatandaşının emrinde ve hizmetinde olduğunun en yakın şahidi bizzat Elazığ'dır. 2020'de Elazığ'da yaşanan depremden sonra hiçbir insanımızı çaresiz ve sahipsiz bırakmadık. Gece gündüz çalışarak depremde evleri yıkılan kardeşlerimizin tamamını yeni yuvalarına kavuşturduk. Deprem sonrasında söz verdiğimiz 25 bin konutu tamamlayarak Elazığlı hak sahiplerine teslim ettik. Şimdi de aynısını Kahramanmaraş depremleri akabinde 11 vilayetimizin hepsi için yapıyoruz. Enkaz kaldırma ve hasar tespit çalışmalarımızı süratle neticelendirirken eş zamanlı olarak deprem konutlarımızın inşasına geçiyoruz. Şimdiye kadar bölge genelinde 67 binin üzerinde konutun ve köy evinin inşaat sürecini başlattık. Her gün, her saat yeni konutların temelleri atılıyor. Bu sayı sürekli artıyor. Hedefimiz 319 bini ilk bir yıl içinde olmak üzere toplam 650 bin konutu yaparak deprem mağdurlarına teslim etmektir. Elazığ'da da 7 bin 452 afet konutu inşa edeceğiz. İşte bugün 505'i şehrimizde olmak üzere toplam 31 bin 663 konutumuzun temellerini attık."
"Her ne kadar birileri önümüzü kesmeye çalışsa da biz ahdimize bağlıyız." diyen Erdoğan, "Biz meydanlarda ve kürsülerde verdiği sözü göreve geldiğinde unutanlardan değiliz. Biz sandık ufukta görününce vaat bohçasını açan seçim geçtikten sonra da vaatlerinin üzerine yatanlardan da değiliz. Biz sözüne sadık, kavline sadık, vaatlerinin sonuna kadar arkasında duran Cumhur İttifakı'yız." diye konuştu.
"Depremzedelerimiz, afetin yol açtığı sorunların çözülmesini bekliyor"
Depremzedelerin iş, hizmet, yuva beklediklerinin altını çizen Erdoğan, "Depremzedelerimiz, afetin yol açtığı sorunların bir an evvel çözülmesini bekliyor. Cumhur İttifakı olarak bu beklentileri boşa çıkarmamakta kararlıyız. Allah'ın izniyle şu seçim sürecini de suhuletle atlattıktan sonra deprem bölgesindeki çalışmalara daha fazla yükleneceğiz." ifadelerini kullandı.
Seçimlere 43 gün kaldığını hatırlatan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"14 Mayıs'ta hep birlikte sandıklara gidecek, ülkemiz, milletimiz, evlatlarımız ve geleceğimiz adına tercihimizi ortaya koyacağız. Bugüne kadar bizi yalnız bırakmayan, daima çok güçlü destek veren Elazığ'ın 14 Mayıs'ta da aynı kararlı duruşu tekrarlayacağına inanıyoruz. Sandığa gittiğinizde terör örgütleriyle yol yürümekten çekinmeyenlere, milletimizin acısı halen tazeyken koltuk kavgasına tutuşanlara, ülkemizin sorunlarına çözüm üretecek hiçbir vizyon geliştirmeyenlere, söylemleriyle FETÖ'cülere ve bölücülüğe cesaret aşılayanlara, kaostan, krizden ve istikrarsızlıktan başka hiçbir vaadi olmayanlara, hasılı kendi siyasi ikballerinden, menfaatlerinden, heva ve heveslerinden başka bir şey düşünmeyenlere hak ettikleri dersi vermenizi bekliyorum. Ne vatandaşımızın derdiyle dertlenen ne de yönetimine talip oldukları milletin inanç değerlerine ve onun sembollerine saygı gösteren bu müraileri, bu istismarcıları 14 Mayıs'ta sandığa gömmenizi bekliyoruz."