Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul AKM'de düzenlenen Uluslararası İnsan Hakları Konferansı ve Yankılar Sergisi Açılış Programı'nda önemli açıklamalarda bulundu.
Sizleri en kalbi duygularımla selamlıyorum. Programımıza teşrif eden misafirlerimize hoş geldiniz diyorum. Bu kıymetli sergiyi tertipleyen vakfımıza, organizasyonda emeği geçen her bir kardeşime şükranlarımı sunuyorum. İnsan hakları ve adalet konusunda çok güçlü iki ses olan Şule Yüksel Şenler ve Malcom X'in mücadelesini anlatan serginin hayırlı olmasını diliyorum.
Gençlerimizin bu sergiyi ziyaret etmesini tavsiye ediyorum. Kendilerinden önceki dönemde ne zorluklar verildiğini bu sergide görebilecek.
Arşiv fotoğrafları, belgeler, ses ve video kayıtlarının yanı sıra yapay zekâ destekli yenilikçi sanat çalışmalarının da yer aldığı bu sergi, çağları aşan onurlu bir hak ve adalet arayışının İstanbul’daki yankısını oluşturacaktır.
27 Kasım’a kadar devam edecek bu anlamlı sergiyi tüm vatandaşlarımızın, özellikle de genç kardeşlerimizin ziyaret etmesini son derece önemli buluyorum. Gençlerimiz, kendilerinden önce hangi zorlukların yaşandığını; insanların sırf düşüncelerinden dolayı hangi baskı ve zorbalıklarla karşı karşıya kaldığını burada çok net bir şekilde görebilecek.
Ziyaretçiler, bu iki büyük şahsiyetin hak ve özgürlük mücadelesinde, tüm zorluklara rağmen neleri başarabildiklerini; dikenli yollarda nasıl cesurca yürüyebildiklerini yakından müşahede edecekler.
Bu vesileyle, eserleriyle, fikirleriyle, yaşamıyla ve özellikle de zor zamanlarda sergilediği dik ve dirayetli duruşuyla, başta şahsım ve kıymetli eşim Emine Erdoğan olmak üzere milyonlarca insanın hayatına dokunan Şule Yüksel Şenler hanımefendiyi özlemle ve rahmetle yad ediyorum.
Terbiye ailede başlar. Ailede ise bu daha çok anneye düşmektedir. Vakfımızın MEB ile imzaladığı protokol ile bu çalışmaları yeni bir merhaleye taşıdığını görüyoruz. Şule Yüksel Şenler Vakfı'nın tüm mensuplarına başarılar diliyorum.
"Malcom X ırkçılığa meydan okudu"
Zulme rıza göstermeyip adaletin sesiyle haykıran şehit Malik el-Şahbaz’ı, yani Malcolm X’i de bir kez daha rahmetle ve hürmetle anıyorum.
Merhum Malcolm X, baskılara aldırmadı; tehditler karşısında yılmadı; zorbalara ve zorbalıklara boyun eğmedi. Ayrımcılığın kurumsallaştığı bir dönemde, karizmatik ve cesur kişiliğiyle ırkçılığa meydan okudu, eşitsizliğe başkaldırdı.
Malcolm X, doğruları dile getirmenin cesaret gerektirdiği bir zamanda şöyle haykırıyordu:
Geriye dönüp baktığımızda şunu söyleyebiliriz: Türkiye’de bütün uyuyanları uyandırmaya bir Şule (Yüksel Şenler), bir ışık yetmiştir.
"İki isim de hakikatin farklı coğrafyalardaki gür ve mağrur sesi oldu"
Yaşadıkları çağa mühürlerini vuran her iki ismin de ortak özelliği şuydu; Şartlar ne kadar çetin olursa olsun, zulüm kimden gelirse gelsin, hakkı ve hakikati son nefesine kadar savunmak, inandıkları yoldan asla sapmamak, dönmemek, ayrılmamak. Aralarında binlerce kilometre mesafe vardı ama her iki isim de vicdan ve adaletin, hak ve hakikatin farklı coğrafyalardaki gür ve mağrur sesi oldu. Dikkat ediniz, o cesur sesler gök kubbede öyle güçlü bir makes buldu ki yankıları bugün bile duyulmaya, hissedilmeye devam ediyor.
Gönüllerimizin sultanı, hayat ve hidayet rehberimiz Peygamber Efendimiz, bir hadis-i şerifinde şöyle buyurmuştu; İşte bu örnek duruşu hayatlarının merkezine yerleştiren, bu uğurda çile çeken ve bedel ödeyen her iki isim, hiç tartışmasız hem kalplerdeki hem de tarihteki yerlerini almışlardır. İnşallah ebediyen hayırla, şükranla, büyük bir hürmetle hatırlanacaklardır. Rabbim onlardan razı olsun. Bizi de onların gittiği yoldan, bu kutlu güzergahtan ayırmasın diyorum.
"Zulme karşı hakkı savunacağız"
Yaralarını sarmaya çalışan Filistinli kardeşlerimiz başta olmak üzere, Sudan’da, Yemen’de, Somali’de ve daha birçok coğrafyada zor günler geçiren tüm mazlumlara; gerek şahsım, gerek eşim, gerekse milletim adına buradan dayanışma mesajlarımı iletiyorum.
Zulme karşı hakkı savunacağız.
"Başörtüsü davasının sancaktarlığını yaptı"
Kelime anlamı itibariyle Şule, ışık alev parıltı demektir. 6 yıl önce dualar ile ebediyete uğurladığımız Şule Yüksel Şenler, adalet ve hakikat ışığının Türkiye'deki en güçlü yansımalarından biri olmuştur. Şahsımın ve değerli eşimin hayatında çok özel bir yeri olan Şule ablamız, 81 yıllık ömrüne asırlara sığmayacak bir mücadele azmi sığdırmıştır. Anadolu’yu karış karış gezerek yaptığı konferanslarıyla, röportajlarıyla; kalemiyle ve kelamıyla bizlere fevkalade güçlü bir miras bırakmıştır.
Türkiye’de başörtüsü davasının sancaktarlığını yapmış; düşünce ve ifade hürriyetinin, kılık kıyafet özgürlüğünün tam manasıyla tesis edildiği bir ülke için fedakârca mücadele etmiştir.
"Asla geri adım atmadan hakkı savunacağız"
Malcom X henüz çocukken ırkçı ve ayrımcı sistemin mağduru olmuştu. Henüz çocukken evleri kundaklanmış, babasını ırkçı bir cinayete kurban vermişti. Irkçılık ve ayrımcılığa karşı isyan bayrağını açan Malcom X de aynı yollardan geçmiş ve canı pahasına mücadele etmiştir. Yalnızca ten renginden dolayı dışlanan siyahilerin yükselen sesi olmuştur. O da birilerini rahatsız etmiş ve birilerinin öfkesini üzerine çekmiş, onun da evi kundaklanmış, defalarca hedef alınmış ve 40 yaşında menfur bir suikast ile hayatını kaybetmiştir.
Zulüm, baskı ve ayrımcılık olduğu sürece buna direnenler de olacaktır. Yarım asrı bulan siyaset hayatımızda bize olan teveccühü boşa çıkarmadık emanete halel getirmedik. Başta baş örtüsü yasakları olmak üzere en zorlu engelleri, en çetin badireleri aşmayı başardık. Bundan sonra da kimseden korkmadan, asla geri adım atmadan hakkı savunacağız.
Şehitlere taziye mesajı
Sözlerime son verirken, 20 şehidimizi tekrar rahmetle anıyor, ailelerine başsağlığı dileklerimi şahsım, ailem, milletim adına özellikle ifade ediyorum. Mekanları cennet olsun.