Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kasımpaşa'daki Piyalepaşa İlkokulu'ndan 1965'te, Fatih'teki bugün adını taşıyan Anadolu imam hatip lisesinden 1973'te mezun oldu.
O dönemki adı İstanbul İmam Hatip Lisesi olan okulda, Erdoğan'ın sanat tarihi öğretmeni Semra Acar'dı.
Şu an 82 yaşında olan Acar, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın öğrencilik yıllarını anlattı.
"Bölüşmeyi ve paylaşmayı pekiştirdik"
Acar, 1970 yılında İstanbul İmam Hatip Lisesi'ndeki görevine başladığında başı açık olduğu için buradaki öğretmenlerce yadırgandığını ancak kısa sürede meslektaşlarıyla kaynaştığını ve okulda sevildiğini söyledi.
Merve ve Ravza Kavakcı'nın annesi Gülhan Kavakcı'nın da aynı yıllarda okulda Almanca öğretmeni olduğunu belirten Acar, İstanbul İmam Hatip Lisesi'nde çok güzel günler geçirdiğinin altını çizdi.
"İyi ki gitmişim" dediği İstanbul İmam Hatip Lisesi'nde dünya görüşünün değiştiğini ifade eden Acar, dedi.
Türkiye'nin hemen her ilinden çoğu yatılı öğrencisi bulunan okulun imkanlarının o dönem kısıtlı olduğunu ve bazı ihtiyaçların öğretmenlerce karşılandığını dile getiren Acar, buna rağmen İstanbul İmam Hatip Lisesi'nin belirli standardı olan okullar arasında yer aldığını kaydetti.
"Hayalimin ötesindeki şeyleri yaptı"
Acar, haftanın üç günü okul menüsünde kapuska çıktığını, kendisinin de öğrencilerle birlikte aynı yemeği yediğini anlatarak, değerlendirmesini yaptı.
Yaklaşık 5 yıl görev yaptığı okulda öğrencilere İslamiyet'in başlangıcından itibaren sanat eserlerini kapsayan eğitimler verdiğini, Selçuklu ve Osmanlı sanatını fazlasıyla irdelediklerini aktaran Acar, diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın öğrenciliği
Acar, çoğu öğrenci gibi lisede yatılı okuyan Erdoğan'ın başarılı ve farklı özelliklere sahip, okulunda iz bırakan bir öğrenci olduğunu dile getirdi.
Erdoğan'ın okulda kendisinin mümessili olduğunu ve birçok ortak çalışmaya imza attıklarını söyleyen Acar, imam hatip okullarından iyi insanların yetiştiğini, hemen hepsinin bir hedef ve vizyon ortaya koyduğunu belirtti.
O dönemde imam hatip okullarında okuyan çocukların hedeflerine giden yolda başarıya ulaşmak için çaba sarf ettiklerine dikkati çeken Acar, "Başarmak için gelen çocuklar. Hepsi geçmişte ve bugün devlette çok iyi konumlarda oldular. Çok çok başarılı oldular, tabii Cumhurbaşkanı'mızın öncülüğünde, yol göstericiliğinde. Örnek aldılar onu. İmam hatiplilerin başarılarını hakikaten çok takdir ediyorum ve hepsini çok seviyorum" diye konuştu.
"Lider olarak doğmuş bir evlattır"
Erdoğan'ın liderlik özelliğinin o yıllarda da görülebildiğinin altını çizen Acar, şunları kaydetti:
Öğretmeni olmaktan gurur ve mutluluk duyuyor
Acar, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı ve konuşmalarını sürekli takip ettiğini, onun için sürekli fetih duası okuduğunu söyleyerek, Erdoğan'ın öğretmeni olmaktan gurur ve mutluluk duyduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın başarılarının Türkiye'nin başarısı olduğunu kaydeden Acar, "Şu an Türkiye'nin durumunu görüyoruz. Muasır devletler seviyesine her alanda geçtik" ifadelerini kullandı.
"Avrupa hayran"
Acar, eski Türkiye'de bazı liderlerin dünya ülkelerinin liderleri karşısında çekindiğini belirterek, şeklinde konuştu.
Semra Acar hakkında
Öğrenciliğinden ve öğretmenlik yaptığı diğer okullardan da bahseden Semra Acar, 1943 yılında Ankara'da subay çocuğu olarak dünyaya geldiğini ve Türkiye'nin ilk özel okullarından birinde eğitim gördüğünü söyledi.
Lise hayatına TED Koleji'nde başladığını ancak babasının tayini dolayısıyla lise öğrenimini Kars'ta tamamladığını aktaran Acar, üniversite sınavında aldığı puanla hukuk fakültesine girebilecekken sanat tarihine olan ilgisi dolayısıyla İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümüne kayıt yaptırdığını vurguladı.
Acar, iyi, güzel ve doğru kavramlarıyla tabir ettiği sanata zaafının bulunduğunu, çocuk yaşlarında camilere ve sanat eserlerine yakınlık duyduğunu ve keyifle gezdiği müzelerin kendisinde ayrı bir yeri olduğunu dile getirdi.
İlk atamasının Samsun 19 Mayıs Lisesi'ne yapıldığını, Samsun'a gidip gelmekte zorlanacağı için babasının uyarısını dikkate alarak kaydını Eskişehir Atatürk Lisesi'ne taşıdığını anlatan Acar, burada 85-90 kişilik sınıflarda iki sene öğretmenlik yaptığını, ardından 1970 yılında eşinin işi dolayısıyla İstanbul'a geldiğini kaydetti.