Akademisyen Necip Hablemitoğlu suikastına ilişkin 10 sanığın yargılanmasına devam edildi. Ankara 28. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada suikast talimatını verdiği iddia edilen emekli Albay Levent Göktaş savunma yaptı. Hakkındaki iddiaların inandırıcı ve somut delillere dayanmadığını öne süren Göktaş, iddianamede ‘düşünülmektedir, sanılmaktadır’ gibi tahmine dayalı cümleler kurulduğunu dile getirdi.
KEŞKE KAÇMASAYDIM
Yurt dışına kaçtığından dolayı pişmanlık duyduğunu söyleyen Göktaş, “Keşke gözaltı kararına uysaydım ve bu asılsız suçlamalara tıpkı Ergenekon davasında olduğu gibi göğüs gerip o gün cevap verseydim” ifadelerini kullandı.
Tutuklu sanık Nuri Gökhan Bozkır’ın soruşturma aşamasındaki ifadelerinin hayal ürünü olduğunu iddia eden Göktaş, “Bozkır, canı sıkıldıkça ifade değiştirmiş olup hem yalan söylemiş hem de husumet duyduğu herkesei iftira atmıştır” dedi.
Suikastın tetikçisi olduğu iddia edilen emekli Albay Tarkan Mumcuoğlu’nu Kazakistan’a gönderme yetkisi olmadığını, atamayı Özel Kuvvetler Komutanı’nın yaptığını söyleyen Göktaş, “Benim tanımadığım, birlikte çalışmadığım bir subayı benimle hiç ama hiç ilgisi olmayan bir suça azmettirmiş olduğumun düşünülmesi hayatın olağan akışına aykırı” şeklinde konuştu.
MİT MÜSTEŞARI OLMAK İSTEMEDİM
Göktaş, iddianamedeki MİT müsteşarı olmak istediği tespitine ilişkin şunları söyledi:
“Ben hayatımın hiçbir döneminde MİT müsteşarı olmak için bir çaba göstermedim. Bir kez daire başkanı olmak için 17 Aralık 2002’de gittiğim Şeb-i Arus törenlerinde Abdullah Gül’e özgeçmişimi sunmak istedim. Ancak hava muhalefeti nedeniyle protokolsüz gerçekleşen tören nedeniyle veremedim. Sonra da bu konu tarafımdan bir daha hiç gündeme getirilmemiştir.”