Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, “Tayyip Erdoğan olarak, şahsen faizsiz ekonomi özlemimi bundan sonra da gür bir seda ile dillendirmeye devam edeceğim. Tıpkı ‘Dünya 5’ten büyüktür’ itirazımızda olduğu gibi, faize dayalı ekonomik nizamın değişmesi için de mücadeleden geri durmayacağız” dedi. Erdoğan, İstanbul Finans Merkezi’nde düzenlenen 2. İstanbul Dünya İslam Ekonomisi Zirvesi’nde yaptığı konuşmada, her alanda alternatif paradigmalara duyulan ihtiyacın, kendisini giderek daha fazla belli ettiğini söyledi.
MERHAMETLİ BİR PARADİGMA İHTİYACI
Ekonomide, bilhassa da finans alanında insan odaklı, adaletli, merhametli, sorumlu bir paradigmaya olan talebin günden güne arttığını belirten Erdoğan, “Bir defa şu hakikati artık hepimiz görebiliyoruz. Cari küresel ekonomik sistem, sadece tüketimi ve kar maksimizasyonunu önceleyen sorumlu yapısıyla, insani değerleri geri planda tutmakta, eşitsizlikleri beslemekte, üretimsiz bir büyümeyi özendirmektedir. Mevcut sistem bu haliyle ekonomik kalkınmayı destekleyecek çözümler bulmak yerine tali önlemleriyle asıl problemlerin üzerini örtmektedir” ifadelerini kullandı.
KARARLILIKLA MÜCADELE ETTİM
Gelinen noktada mevcut sistemin bu haliyle devam edemeyeceğini, süreci doğru okuyan birçok uzman ve düşünürün de ifade ettiğini aktaran Erdoğan, şunları kaydetti: “Bakınız burada şu parantezi açmak durumundayım. Yarım asra yaklaşan siyasi hayatı boyunca, milletin takdiriyle geldiği tüm görevlerde faize dayalı ekonomik sistemle kararlılıkla mücadele etmiş bir kardeşinizim. Eşitsizlikleri derinleştiren, gelir adaletini bozan, milyarlarca insanı bir avuç kapitalistin kölesi haline getiren çarpık sisteme daima itiraz ettim, yine itiraz ediyorum. Her ne suretle olursa olsun faizi ve faize dayalı bir ekonomik sistemi meşru göremeyeceğimizi sık sık ifade ettim.”
FAİZSİZ EKONOMİ ÖZLEMİ
Erdoğan, faizin ekonomide, üretimde, ticarette ve sosyal hayatta yol açtığı sorunlara ve sıkıntılara dikkat çektiğini hatırlatarak, şöyle devam etti: “Rantiyenin sesi olan muhalefet, hemen her konuda olduğu gibi bunda da hep karşımıza dikildi. Doğru olan politikalarda dahi bu ülkenin ve milletin hayrına olacak yerli ve milli bir duruş sergileyemediler. Kendilerine ezberletilen argümanların ötesine geçemediler. Daha doğrusu buna cesaret edemediler. Oysa insanlığı faize mecbur ve mahkum bırakan küresel sisteme itiraz etmek özellikle yerilecek bir davranış değil takdir edilecek vakur bir tavırdır. Tayyip Erdoğan olarak, şahsen faizsiz ekonomi özlemimi bundan sonra da gür bir seda ile dillendirmeye devam edeceğim. Tıpkı ‘Dünya 5’ten büyüktür’ itirazımızda olduğu gibi, faize dayalı ekonomik nizamın değişmesi için de mücadeleden geri durmayacağız.”
MUTLU AZINLIK DESTEKLEMİYOR
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Terörsüz Türkiye” hedefine de sağlam adımlarla ilerlediklerini belirterek, “Her şeye karşı çıkan mutlu azınlık dışında siyaset kurumu ve toplumun kahir ekseriyeti ‘Terörsüz Türkiye’ sürecine destek veriyor. 40 yıl boyunca her biri canımızdan bir parça olan kayıplarımız haricinde ülkemizin 2 trilyon dolarına mal olan bir beladan kurtulmaya çok yakınız. İnşallah dikkatli, sabırlı, samimi, sağduyulu bir süreç yönetimiyle bu sefer menzile varacağımıza inanıyorum” ifadelerini kullandı.
ENFLASYON 11 AYDIR DÜŞÜYOR
Temel öncelikleri olan enflasyonda gözle görür iyileşmeler kaydettiklerini belirten Erdoğan, “Yıllık enflasyon 11 aydır kesintisiz düşüyor. Nisan ayında son 40 ayın en düşük seviyesine geriledi. Hedefimiz net, enflasyonu kalıcı şekilde tek haneli seviyelere indireceğiz. Petrol fiyatlarındaki düşüş hem enflasyonu hem dış açığı aşağı çekiyor. Merkez Bankamızın brüt rezervleri 153 milyar doları aşmış durumda. İstihdam cephesinde de güçlü bir performans var. Mart ayında işsizlik oranı yüzde 7,9’a geriledi, 2005’ten bu yana en düşük seviyeyi gördük” diye konuştu.