Filistin'de de zafer marşları söyleyeceğiz

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 8 Aralık devriminin birinci yılını coşkuyla kutlayan Suriyelileri tebrik etti. Suriyelilerin uğrunda yüz binlerce şehit verdikleri hürriyetlerine kavuştuklarını belirten Erdoğan, “Şimdi sıra inşallah Filistin’de. Filistin’de de mazlumların sabrı zaferle taçlanacak, oraya da özgürlük ve barış gelecek. Filistin’de de zafer marşlarını hep birlikte terennüm edeceğiz” dedi.

Nur Banu Aras
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, “Filistin’de de zafer marşlarını aynen Suriye’de olduğu gibi hep birlikte terennüm edeceğiz” dedi.

AK Parti Kongre Merkezi’nde düzenlenen “İnsanlık İçin Güçlü Türkiye” programına katılan Erdoğan, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin kabul edilişinin 77. yıl dönümü olan 10 Aralık İnsan Hakları Günü’nü tebrik etti.

DURUŞUMUZ İNSAN HAKLARI DESTANIDIR

Gazze’den Suriye’ye, Rusya-Ukrayna Savaşı’ndan Doğu Afrika’daki gerilimlere, birçok kriz bölgesinde insanlık için güçlü Türkiye şiarıyla üzerine düşenleri layıkıyla yapmaya çalıştıklarını ifade eden Erdoğan, “Türkiye’nin Suriye ve Gazze’de yaşananlar karşısındaki vicdanlı duruşu tek başına bir insan hakları dersidir. İnsan hakları destanıdır. Her iki meselede de ilk günden itibaren tavrımızı çok net ortaya koyduk. Baskılara, tehditlere, farklı sebeplerle zalimlerin yanında hizalanan insanlık fukaralarına prim vermedik. Elimizle, dilimizle, kalbimizle zulmü durdurmanın çabası içinde olduk” diye konuştu.

SURİYELİ KARDEŞLERİMİZİ DESTEKLİYORUZ

8 Aralık’ın Suriye devriminin birinci yıl dönümü olduğunu hatırlatan Erdoğan, “Suriye halkının son bir yılda onca zorluğa, sıkıntıya, Esed diktatörünün bıraktığı enkaza rağmen hayata dört elle sarıldığını, ülkelerini yeniden ayağa kaldırma mücadelesi verdiklerini memnuniyetle görüyoruz. Ve Başkan Şara işte Emevi Camii’nde herhalde televizyonlardan izlediniz. Hem sabah namazını kıldırıyor hem de orada verdiği hutbeyle Suriye’nin geleceğine yönelik müjdesini irad ediyordu. Rabbim en yakın zamanda inşallah Şara’ya ve Suriye halkına bu müjdeye kavuşmayı nasip etsin. Türkiye ve Türk milleti olarak Suriye’nin ve Suriyeli kardeşlerimizin inşa, ihya ve toparlanma çabalarını tüm imkânlarımızla destekliyoruz” ifadelerini kullandı.

ESKİ KÖTÜ GÜNLERE DÖNÜŞ OLMAYACAK

“Şunu gönül huzuruyla ifade etmek istiyorum: Suriye devrimi son bir yılda en zoru inşallah geride bırakmıştır” vurgusu yapan Erdoğan, şöyle konuştu:

ŞİMDİ SIRA FİLİSTİN’DE

Şimdi yeni bir Suriye kuruluyor. Şam’ın, Halep’in, Hama’nın, Humus’un caddelerinde Türkiye’de yaşamış, Türkiye’de doğmuş gençler cıvıl cıvıl Türkçe konuşuyor. 13,5 yıllık hasretin ardından evlerine dönen kardeşlerimiz bizim için dualar ediyor, Allah Türkiye’den ve Türk milletinden razı olsun diyor. Hemen yanı başımızda tıpkı Azerbaycan gibi, tıpkı Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti gibi aynı dili konuştuğumuz kardeş bir devlet küllerinden yeniden doğuyor. Milletçe bizler de alnımız ak, başımız dik bu şekilde bu muhteşem dirilişe, yeniden doğuşa sevinç gözyaşlarıyla tanıklık ediyor, kardeşlik ve komşuluk sınavından başarıyla çıkmanın haklı kıvancını yaşıyoruz. Rabbimizin daha nice müjdelerine nail olacağımıza yürekten inanıyoruz. Bir defa bizim şunu inancımız tam: Kardeşler, zulüm ile abat olanın akıbeti berbat olur. Bunu elhamdülillah Suriye’de bizzat gördük, şimdi sıra inşallah Filistin’de. Filistin’de de mazlumların sabrı zaferle taçlanacak, oraya da özgürlük ve barış gelecek, 1967 sınırlarında başkenti Doğu Kudüs olan egemen bir Filistin Devleti muhakkak Allah’ın izniyle kurulacak. On yıllardır büyük acılar çekmiş, tarifsiz işkencelerden geçmiş, yakınlarını, çocuklarını kaybetmiş, evleri yıkılmış, hayatları ve toprakları çalınmış Filistin halkı, kendi öz yurtlarında emniyet içinde yaşayacak, bunun önünü hiçbir kirli, kanlı ve sinsi plan kesemeyecek.

UMUDUMUZU KESMEYECEĞİZ

Herkesin bir planı varsa elbette kadiri mutlak olan Allah’ın da bir planı var. Kendilerini dev aynasında gören katliam şebekelerinin her senaryosunun, her oyunun, her tuzağının üzerinde Rabbimizin bir takdiri var. Umudumuzu asla kesmedik ve kesmeyeceğiz, Filistin’de de zafer marşlarını aynen Suriye’de olduğu gibi hep birlikte terennüm edeceğiz. Sabrın, azmin, umudun ve mücadelenin karanlıkları boğduğuna inşallah hep beraber bir kez daha şahitlik edeceğiz.

Suriyeli kardeşlerime verdiğim sözü tutacağım

CHP’liler Esed’in sırtını sıvazladı

Muhalefetin “Suriyelileri göndereceğiz” söylemlerini eleştiren Erdoğan, şöyle konuştu:

BAAS’IN MUHİPLİĞİNİ YAPTILAR

“Bunu özellikle şunu için söylüyorum: Bakın değerli kardeşlerim, eğer biz korkaklara kulak verseydik, korkunun esiri olsaydık, şimdi yanı başımızda bir kan gölü vardı. Hatırlayın, devrimden önce bize neler söylediler? Orta Doğu bataklığına girmeyin dediler. Kim? CHP’nin başındakiler. Size ne Suriye’den dediler, akan kana sırtınızı dönün dediler. Buradan tur düzenlediler, gittiler, Esed’in elini sıktılar, sırtını sıvazladılar. En son ana BAAS diktatörlüğünün muhipliğini yaptılar. Eğer biz bu vizyonsuz ve vicdansızlara kulak assaydık bugün çok ciddi güvenlik tehditleriyle yüzleşiyor olurduk. Ama biz kendimize inandık, Allah’a inandık, güvendik, cesaretle hareket ettik ve tuzakları, kumpasları, oyunları bozduk. Sabrettik, Allah’ın lütfuyla zafere de şahitlik ettik.”

Özgür Özel sıkışınca saçmalıyor

Tarihimizde utanacağımız leke yok

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı tarafından düzenlenen “Soykırımın Kadın Tanıkları: Gazze’de Medya ve Direniş” programına katıldı. İsrail’in Gazze’ye saldırılarında hayatını kaybeden gazetecilerin fotoğraflarının yer aldığı alanı gezen Emine Erdoğan, şöyle konuştu: “Şehit olan Filistinli kardeşlerimiz çok üzülerek ifade ediyorum ki hayata, insanlığa gönül koyarak veda ettiler. O nedenle haksızlığa, yalana, adaletsizliğe, ayrımcılığa, soykırıma ve cümle kötülüğe savaş açmak hepimizin en meşru savaşıdır. İsrail ve onların enformasyon şiddetine ortak olan medya kuruluşlarıyla dünya kamuoyu defalarca manipüle edildi. İnanıyorum ki biz hakikatin ışığını yansıttıkça bugün Gazze’nin üstüne çöken karanlık, yarın insanlığın topyekûn direnişiyle inşallah aydınlığa dönüşecektir.”