İstanbul'da, İsrail'in Gazze Şeridi'ni işgal ettiği dönemde silahlandırdığı çeteler tarafından öldürülen Filistinli gazeteci Salih el-Caferavi için gıyabi cenaze namazı kılındı.
Filistin İnisiyatifi ve İletişim Platformu'nun çağrısıyla Fatih Camisinde toplanan kalabalık, ikindi namazının ardından caminin avlusunda, Gazze şehrinin güneyindeki Sabra Mahallesi'nde İsrail destekli yasa dışı çeteler tarafından öldürülen Filistinli gazeteci Salih el-Caferavi için gıyabi cenaze namazı kıldı.
Grup, cenaze namazının ardından dualar okudu.
İletişim Platformu Derneği Başkanı Yusuf Ziya Çataklı, burada yaptığı konuşmada, İsrail'in Salih el-Caferavi gibi gazetecileri bile öldürdüğünü, şehit ettiğini ama umudu bitiremediğini söyledi.
İsrail'in, 2 yılın sonunda bölgeden çekilmiş gibi yapsa da bölgeye bırakmış olduğu, silahlandırdığı çetelerle, oradaki gazetecileri, bu umudu büyüten insanları katletmeye devam ettiğini dile getiren Çataklı, dedi.
Yeni Şafak İnternet Yayın Yönetmeni Ersin Çelik ise yaptığı konuşmada Caferavi'nin, 7 Ekim'den itibaren Gazze'de şehadete yürüyen 255. meslektaşları olduğunu ifade etti.
"Küresel medyanın yapamadığını Salih tek başına yaptı"
Gazetecilik mesleğinin şerefi, onuru, haysiyetinin Caferavi ve diğer Gazzeli gazetecilerin omuzlarında yükseldiğini kaydeden Çelik, şunları söyledi:
"Türkiye'de Gazze'nin gazetecilerini yetiştirebiliriz"
Gazeteciler olarak kendilerine şimdi iş düşüğünü belirten Çelik, diye konuştu.
Çelik, soykırımın çok fazla ortağı olduğunu, bazı uluslararası ve ABD medya kuruluşlarının da ortaklar arasında bulunduğunu, gazeteciler olarak bunları söylemeleri ve dillendirmeleri gerektiğini belirtti.
İletişim Platformu’nun, Gazze'ye gidecek gazetecilerin önünün açılmasını teklif ettiğini ve bunun çok doğru olduğunu anlatan Çelik, şeklinde konuştu.
Ne olmuştu
İsrail'in Gazze Şeridi'ni işgal ettiği dönemde silahlandırdığı çeteler, sosyal medyada tanınan Filistinli gazeteci Caferavi'yi Gazze şehrinin güneyindeki Sabra Mahallesi'nde öldürmüştü.
Caferavi'nin İsrail'in Sabra Mahallesi'nde sebep olduğu yıkımı kayıt altına almak için çalışırken saldırıya uğradığı ve eşyalarının çete mensupları tarafından çalındığı bildirilmişti.