Eski büyükelçi ve CHP İstanbul Milletvekili Namık Tan, T24'te yayımlanan köşe yazısında Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın akademik geçmişini hedef aldı.
Fidan'ın lisans diploması ve YÖK denkliğinin 'yüksek çözünürlükte' paylaşılması gerektiğini savunan Tan, aksi takdirde 'ahlaken görevden ayrılması' gerektiğini ileri sürdü.
Ancak hem resmi belgeler hem de devlet kurumlarının açıklamaları, Tan'ın iddialarını çürütüyor.
İletişim Başkanlığı 'diploma denkliği' iddialarını yalanladı
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi (DMM), 13 Mayıs'ta Hakan Fidan'ın diploma denkliğine ilişkin açıklamada bulunmuş ve bunu geçtiğimiz gün yeniden kamuoyuna servis etmişti.
"Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, yurt dışı görevi sırasında University of Maryland University College'da Yönetim ve Siyaset Bilimi alanında lisans eğitimini tamamlamıştır. Lisans eğitiminin ardından YÖK'e denklik başvurusu yapmış, 15 Ocak 1998 tarihli kararla lisansa eşdeğer öğrenim gördüğüne ilişkin Denklik Belgesi verilmiştir. Daha sonra Bilkent Üniversitesi'nde Uluslararası İlişkiler alanında yüksek lisans ve doktora derecelerini almıştır. Kamuoyunu manipüle etmeye yönelik asılsız iddialara itibar etmeyiniz."
Dışişleri: FETÖ ve türevleri tarafından yıllardır yürütülen çok yönlü yıpratma kampanyaları
Muhalif kesimin Hakan Fidan'ı hedefe koyan diploma iddialarının yoğunlaşmasının ardından geçtiğimiz gün de Dışişleri Bakanlığı bir açıklamada bulundu.
Bakanlık kaynakları da 'diploma denkliği' iddialarını yalanlayarak, bunların "FETÖ ve türevleri tarafından yıllardır yürütülen çok yönlü yıpratma kampanyalarının" bir parçası olduğunu vurguladı.
YÖK'ün TBMM'de sunulan soru önergesini cevapladığı hatırlatıldı
Kaynaklar, Bakan Fidan'ın lisans, yüksek lisans, doktora diplomaları ile denklik belgesinin 15 Mayıs 2025'te DMM tarafından kamuoyuna sunulduğunu hatırlattı.
Ayrıca, TBMM'de verilen bir soru önergesi nin YÖK tarafından 12 Haziran 2025’te cevaplandığı, bu yanıtın da denklik işlemlerini teyit ettiği belirtildi.
Bakanlık, "Söz konusu iddiaların yeniden gündeme getirilmesi kamuoyunu kasıtlı biçimde yanlış yönlendirmeyi amaçlamaktadır." diyerek yasal yollara başvurulduğunu açıkladı.
Resmi kurumların defalarca ortaya koyduğu belgeler ve net beyanlara rağmen Namık Tan, mesnetsiz iddiaları ve söylemleri ile kamuoyunda bilgi kirliliğini artıran manipülasyon peşine düştü.