HSYK eski üyesi Şaban Işık için 15 yıla kadar hapis cezası istendi

FETÖ'nün darbe girişimi sonrasında meslekten ihraç edilen ve tutuklanan eski yüksek yargı üyelerinin yargılandığı davada ilk mütalaa verildi. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen esas hakkındaki mütalaada, eski HSYK üyesi Şaban Işık'a, terör örgütü üyeliğinden 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası istendi. Mütalaada, örgütün mahrem yapılanması içinde yer alması, eğitim düzeyi, birikimi, mesleki tecrübeleri ile örgütteki konumu nedeniyle Işık hakkında TCK'nın "hata" hükümlerinin uygulanmaması, verilecek hapis cezasının alt sınırdan uzaklaşılarak verilmesi talep edildi.

Yeni Şafak
Fotoğraf: Arşiv

Fetullahçı Terör Örgütü'nün () 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sonrası meslekten ihraç edilen ve tutuklanan eski Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay ile Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) üyelerinin yargılandığı davada, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca ilk mütalaa verildi.

İlk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay 9. Ceza Dairesince, Bölge Adliye Mahkemesi'ndeki salonda görülen duruşmada, eski HSYK üyesi sanık Şaban Işık, hakim karşısına çıktı. Duruşmaya, Işık ile avukatı ve yakınları katıldı.

Işık'ın, FETÖ'nün HSYK'da etkin olduğu dönemde örgütün talimatıyla 2011'de Danıştay, 2014'te de HSYK üyeliğine seçildiği, örgütün talimatlarının iletildiği ve himmet alındığı gizli toplantılarına katıldığı, örgütün gizli haberleşme programı ByLock kullandığı iddiasıyla yargılandığı davanın dördüncü duruşmasında, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca esas hakkındaki mütalaa açıklandı.

Yargıtay Cumhuriyet Savcıları Müslüm Canpolat ve Fatma Özer tarafından hazırlanan esas hakkındaki mütalaa, Savcı Özer tarafından okundu.

Mütalaada sanığın örgüt içerisinde yer aldığı, terör örgütü mensuplarının 2010'da HSYK'da çoğunluğu ele geçirmelerinin ardından Danıştay üyeliğine seçilmesine karar verilenler arasında bulunduğu belirtildi.

Örgütün desteğiyle üye seçildi

Sanığın görev yaptığı Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'nda diğer örgüt mensuplarıyla örgütün amacı doğrultusunda kararlara imza attığı ifade edilen mütalaada, 2014'teki HSYK seçimlerinde de FETÖ'nün adayı olduğu ve örgüt mensuplarının desteğiyle üye seçildiği kaydedildi.

Sanığın, eski HSYK üyeleri Mahmut Şen, Ahmet Berberoğlu, Mustafa Kemal Özçelik ve Kerim Tosun ile beraber örgütün HSYK üst sorumlusu, eski Yargıtay üyesi Nazmi Dere'nin altında yer aldığı vurgulanan mütalaada, Dere'nin düzenlediği örgüt toplantılarına da katıldığı bildirildi.

"HSYK toplantılarının örgüte aktarılmasında rol aldı"

Mütalaada, sanık Işık'ın HSYK'nın tasarruflarını, HSYK toplantılarının gündemi, sonuçları, görüşme içerikleri, kararname süreçlerini takip edip bunların kontrol altında tutulmasında görev aldığı belirtilerek, örgüt talimatları doğrultusunda kararlara yazılan muhalefet şerhlerinin düzenli olarak örgütün yurt dışı birimine aktarılması sürecinde de sanığın rol aldığı ifade edildi.

Sanığın ayrıca, seçim süreçlerinin bloke edilmesi de dahil olmak üzere örgütsel stratejinin belirlenmesi ile FETÖ üyesi bir kısım hakim ve Cumhuriyet Savcıları hakkında yürütülecek soruşturmalara engel olmak için lehlerine oy kullanmak noktasında aktif faaliyet yürüttüğü kaydedildi.

Mütalaada, "Sanığın haiz olduğu görev ve sorumluluk alanları ile emir ve talimat verme noktasındaki yetkileri gözetildiğinde, sanığın FETÖ silahlı terör örgütünün Danıştay ve HSYK hücre yapılanmasında yer aldığı, çocuğunu örgütün eğitim biriminin kontrolüne verdiği, örgüte ait kriptolu iletişim ağı ByLock uygulamasını aktif kullandığı, örgütün amaçları doğrultusunda süreklilik ve çeşitlilik arz edecek şekilde faaliyet yürütmek suretiyle örgüt üyesi olmak suçunu işlediği anlaşılmıştır." ifadesine yer verildi.

Mütalaada, tanık beyanları, sanık savunması, ByLock tespit tutanakları, ByLock içerikleri, ByLock irtibat analizi, grafikler, sanığın örgüt üyesi hakim ve savcıların korunmasına yönelik HSYK üyesi olarak koyduğu muhalefet şerhleri, HSYK Genel Kurul kararları, HSYK Genel Kurulu'nun 24 Ağustos 2016 tarihli kararlarındaki tespitlere de yer verilerek, bu hususların sanığın atılı suçları işlediğini ortaya koyduğu kaydedildi.

"Hata hükmünün uygulanma olanağı yok"

Örgüt hiyerarşisi içinde "mahrem alan" kapsamında yer alan sanığın eğitim düzeyi, sahip olduğu sosyo-kültürel birikimi, yaptığı görev nedeniyle edindiği mesleki bilgi ve tecrübeleriyle örgütteki konumu itibarıyla bu oluşumun bir silahlı terör örgütü olduğunu bilebilecek durumda olduğu vurgulanan mütalaada, sanık hakkında TCK’nın, kaçınılmaz bir hataya düşen kişinin cezalandırılamayacağını öngören "hata" başlıklı 30. maddesinin uygulanamayacağı vurgulandı.

Mütalaada açıklanan gerekçelerle sanığın, TCK'nın 314/2 ve terör suçlarında cezanın yarı oranında artırılmasını öngören 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu'nun 5/1 maddeleri uyarınca 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılması istendi.

Ayrıca, sanığa HSYK'da bütün yargı mensupları üzerinde önemli bir tasarruf ve inisiyatif alanı sağlanması, sanığın örgütteki temin ettiği güç ve sadakati ölçüsünde yükselip elde ettiği statüsüne eşdeğer olacak şekilde kamusal bürokrasi içerisinde konumlandırılması ile yer aldığı karar süreçleri de nazara alındığında, örgütün mahrem yapısı içerisinde bulunan sanığın suçu işleyiş biçimi, kastının yoğunluğu ve meydana gelen tehlikenin ağırlığına göre temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak belirlenmesi talebinde bulunuldu.

Mütalaada, ceza miktarı da nazara alınarak sanığın tutukluluk halinin devamına karar verilmesi istendi.

Mütalaaya karşı söz verilen sanık Işık ve avukatı, esas hakkındaki savunması için süre istedi ve tahliye talebinde bulundu.

Verilen aranın ardından toplanan mahkeme heyeti sanığa savunma için gelecek celseye kadar süre verilmesini kararlaştırdı. Sanığın tutukluluk halinin devamına, duruşmanın 5 Aralık 2018'e bırakılmasına karar verildi.

GÜNDEM
MİT hainlere dünyayı dar ediyor

GÜNDEM
Tıpkı PKK'daki gibi FETÖ'cülere yüklenmiş