Reklam şirketi sahibinden şoke eden Kültür AŞ itirafı: Yasal haraç kesiliyordu

İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne yönelik yolsuzluk soruşturmasında tanık olarak ifade veren reklam şirketi sahibi A.T., Ekrem İmamoğlu döneminde ihalelerin belirli şirketlere verilecek şekilde düzenlendiğini, naylon faturalarla milyonlarca liralık vurgun yapıldığını, elde edilen gayriresmi gelirlerin ise seçim kampanyalarında kullanıldığını öne sürdü. A.T. ve D.A. isimli tanıklar, Kültür AŞ üzerinden yürütülen reklam izinleri, sahte fatura ağı, usulsüz ihale süreçleri ve belediye bağlantılı servet transferlerini detaylarıyla anlattı. A.T., "Bir nevi yasal haraç kesiliyordu. Hala da bu işleyiş devam etmektedir'' ifadelerini kullandı.

Tanık A.T. ifadesinde bahsettiği 'yasal haraç organizasyonunun başında İmamoğlu'nun yönlendirmesiyle Murat Ongun ve S.T'nin bulunduğunu söyledi.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca, tutuklanmasının ardından İBB Başkanlığı görevinden uzaklaştırılan Ekrem İmamoğlu ve 99 şüpheli hakkında "suç örgütü yöneticisi olmak", "suç örgütüne üye olmak", "irtikap", "rüşvet", "nitelikli dolandırıcılık", "kişisel verileri hukuka aykırı ele geçirmek" ve "ihaleye fesat karıştırmak" suçlarından yürütülen yolsuzluk soruşturması sürüyor.

Soruşturma kapsamında tanık olarak ifade veren A.T, reklam şirketi sahibi olduğunu, piyasadaki hemen hemen bütün şirketleri tanıdığını, İBB açık hava reklam alanlarının kiralanması işinin Kültür AŞ üzerinden yürütüldüğünü söyledi.

Arşiv

İhalelerdeki usulsüzlükleri anlattı

Kültür AŞ'nin bu alanların kiralanmasını bazen konsinye yöntemi bazen de ihaleyle üçüncü özel şirketlere vererek gerçekleştirdiğini ifade eden A.T, "Özellikle 2019'dan sonra Ekrem İmamoğlu döneminde Kültür AŞ tarafından yapılan ihalelerin kime verileceği önceden tespit edilip, şartnamenin ihalenin verileceği şirkete göre düzenlendiğini, bizzat benim şirketimin de bu tip ihalelere katıldığı ve kazanamadığından dolayı bilmekteyim. Bu ihalelerde eğer kendi istedikleri firmalar dışında katılım geldiyse bunları elemek için şartnameye ek yapmak suretiyle bu firmaları sistem dışı bırakmaktadırlar. Geriye kalan şirketler de yan teklif vermek suretiyle zaten ihaleyi alan şirketle önceden anlaştığı için ihale bedelinin altında teklif vererek önceden belirlenen şirketin ihaleyi kazanmasını sağlamaktadırlar." dedi.

'Asıl büyük yolsuzluk kiralama ve organizasyon kısmında'

Tanık A.T. ifadesinin devamında şunları kaydetti:

Ekrem İmamoğlu ve Murat Ongun

'Sadece KDV bedelinden lüks araçlar ve evler edindi'

Şüphelilerden Kabil Taşçı'nın geçmişte kısa bir zaman yanında çırak olarak çalıştığını, Taşçı'nın son 4 yıldır Kültür AŞ veya belediyeden ihale alan ya da sözleşme imzalayan şirketlere, ajanslara naylon fatura keserek sadece KDV bedelinden lüks araçlar ve evler edindiğini öne süren tanık A.T, Taşçı gibi naylon fatura kesenlerin isimlerini hazırlayarak savcılığa sunacağını dile getirdi.

'İmamoğlu seçildikten sonra büyük bir servet sahibi oldu'

Bu şekilde rant sağlandığını savunan tanık A.T, "Murat Kapki, E** Reklam ve E**** Advercity gibi reklam firmalarıyla ilişkili bir isimdir. Yanında çalışan B.Ö. ve İ.Y. gibi kişilerle birlikte reklam alanında faaliyet göstermektedir. Murat Kapki, İBB Başkanlığına Ekrem İmamoğlu seçildikten sonra büyük bir servet sahibi olmuştur. Şehir merkezindeki üst geçitler ve stratejik noktalardaki reklam alanlarını pazarlaması dikkati çekicidir. Normalde bu tür yerler için yüksek kiralar ödenmesi gerekirken çok daha az bedellerle Murat Kapki bu işleri alarak, hayatın olağan akışına aykırı bir şekilde karlar elde etmiştir. Ben 1986'dan beri bu sektörde bulunan biri olarak, bu tür ani yükselişlerin ve bir anda servet sahibi olmanın genellikle yasa dışı işlemlerle ilişkili olduğunu gözlemledim. Sektörde vergi kaçırma, naylon fatura işlemi ve benzer yöntemlerle kazanç sağlama eğilimi yaygındır. Hüseyin Koksal, Beylikdüzü'nde tekstil sektöründe faaliyet gösteren bir iş insanıdır. İmamoğlu'nun seçim sponsorluğunu yapmasıyla birlikte U***** M**** gibi firmalarla ilişkileri gelişmiştir ve bu kirli ilişkiler içinde rüşvet döngüsü ile işlerini yürütmektedir" diye konuştu.

Tanık A.T, Subaşı ailesinin İmamoğlu'na yakınlığı olduğunu, şirketlerinin son 5 yılda büyük kazançlar elde ettiğini anlatarak, ifadelerini kullandı.

Tanık A.T. naylon fatura iddialarına ilişkin ise şunları anlattı:

2019'dan sonra reklam izinlerine Kültür A.'nin naylon fatura kestiği iddiası

M.A'nın özellikle şüpheli Taşçı'ya naylon fatura kestiğini, reklam asmak isteyen şirketlerin 2019'dan önce izinleri İBB'nin Kentsel Tasarım Müdürlüğünden aldığını, İmamoğlu başkanlığa seçildikten sonra izin yetkisinin Kültür AŞ'ye geçtiğini ifade eden tanık A.T, "2019 öncesi izinlerden herhangi bir ücret istenmezdi. 2019 senesinden sonra Kültür AŞ tarafından bu izinler için yüksek miktarlarda ücretler istendi. Bir nevi yasal haraç kesiliyordu. Hala da bu işleyiş devam etmektedir. Kültür AŞ bu izinler için aldıkları ücretlere tasarım bedeli vb. adı altında fatura kesmektedir. Böylelikle haraç resmiyete bağlanmaktadır. Topladıkları bu paraları ise muvazaalı sözleşmeler ile yandaş şirketlere aktarmaktadırlar. Bu şirketler veya alt şirketlerden bu yöntemle naylon faturalar kesilmektedir. Bu organizasyonun başında Ekrem İmamoğlu'nun yönlendirmesiyle Murat Ongun ve S.T. bulunmaktadır" dedi.

Tanık 3 kez ifade verdi

Tanık A.T, üçüncü kez savcılığa verdiği beyanda ise şunları anlattı:

"Ali Gül'ün satılan dairelerin paralarını kendi firması aktardığını gördüm"

Tanık D.A. ise, 2016-2017 yıllarında Gül İnşaat'ın sahiplerinden olan, soruşturmanın şüphelisi Zafer Gül'ün şirketinde sigortalı olarak ve satışını yaptığı dairelerden prim alma karşılığında çalıştığını belirtti.

Beylikdüzü Beykent'te bulunan ve Gül İnşaat'ın o dönemde başlatmış olduğu 11. Mahalle isimli inşaat projesinin satışını yapmak üzere Zafer Gül'ün kendisini çağırdığını kaydeden D.A, Gül'ün kendisine, "Burada 3 ortak olduklarını, bu ortaklardan kardeş olan Ali Gül (şüpheli) ve O.G'nin birlikte olduğunu, diğer iki ortağın kendisi ve arsa sahibi Uğur Güngör olan Mus Can İnşaat olacağını, burada yapacağı satışlardan kendisine yüzde 1 prim vereceklerini" söylediğini ifade etti.

D.A, bu projeyle ilgili satış yapabilmek için çalışmalara başladığını dile getirdiği ifadesinde, dedi.

Dönem dönem projenin resmi kat yüksekliğinde olmadığına ve üzerine ekstradan 4 veya 5 kat alındığına Ali Gül'ün konuşması esnasında tanık olduğunu kaydeden D.A, "Uğur Güngör, Zafer Gül, vefat eden avukat O.G'nin projeyle, inşaat düzenlemesiyle alakalı sık sık belediyeye gittiklerini ve görüştüklerini biliyorum." ifadesini kullandı.

"Gül İnşaat'ın Beylikdüzü Belediyesiyle yaptığı kirli işleri ilçede yaşayan ve emlak işiyle uğraşan herkesin bildiğini" öne süren D.A, örneğin, Perlavista Alışveriş Merkezinde ofis statüsünde gösterilmesi gereken yerin daire olarak gösterilmesi sebebiyle yüksek miktarda ceza yenildiğini iddia etti.