İran'a maksimum baskı: Trump kaldığı yerden devam ediyor

ABD Başkanı Donald Trump, İran ile 5+1 ülkeleri arasında imzalanan nükleer anlaşmadan çekildiği 2018 yılında, Tahran yönetimine yönelik uyguladığı ambargolarla "maksimum baskı" politikasını ikinci döneminde de sürdürüyor. İran'ın nükleer silah geliştirmesini engelleyeceğini yineleyen Trump, nükleer anlaşmaya dönüş için müzakere kapısını açık bıraktı. Ancak İran'dan kendisine yönelik bir suikast gelmesi halinde bu ülkeyi yok etmekle tehdit etti.

Arşiv.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'yu Washington'da ağırlayan ABD Başkanı Donald Trump, ilk başkanlık döneminde "Sıfır petrol ithalatı" politikasıyla İran'a yönelik sürdürdüğü baskıları, ikinci döneminde de "Maksimum baskı" kararnamesiyle yeniden yürürlüğe soktu. Netanyahu ile yaptığı görüşme öncesi gazetecilere açıklamalarda bulunan Trump, İran'ın nükleer silah elde etmesini engellemek için Hazine Bakanlığı'na bu ülkeye en üst seviyede ekonomik ambargoları uygulama yetkisi veren bir kararnameyi imzaladığını bildirdi. İran'ın kendisini bir suikastla öldürmesi halinde yok olacağını öne sürerek tehdit savuran Trump, 2018'de çekildiği İran ile 5+1 ülkeleri (Almanya, Fransa, İngiltere, Rusya, Çin+ABD) arasındaki nükleer anlaşmaya dönüş için Tahran yönetimi ile müzakere yolunun açık olduğunun altını çizdi. İran tarafı ise nükleer silah geliştirme peşinde olmadığını iddia ederken Trump'ın maksimum baskı politikasının ilk döneminde olduğu gibi yine başarısız olacağını iddia etti.

'BENİ ÖLDÜRÜRSENİZ YOK OLURSUNUZ'

Maksimum baskı kararnamesini imzalamasının ardında gazetecilere açıklamalarda bulunan Trump, kararnamenin amacının İran'ın petrol ihracatını sıfıra indirerek nükleer silah geliştirmekten vazgeçmek zorunda bırakılması olduğunu belirtti. Kararnamede, İran'ın izlediği politikaların ABD'nin ulusal güvenliğine tehdit oluşturduğunun altı çizildi. Trump, kararnameyi imzalama konusunda tereddütlü olduğunu dile getirdiği açıklamasında, "bu imzayı atmaktan mutlu olmadığını" ve "bunu kullanmak zorunda kalmayacaklarını umduğunu" söyledi. İran'ın nükleer silaha sahip olmaya çok yaklaştığını söyleyen Trump, "İran petrolünün diğer ülkelere satışını engelleme hakkımızı saklı tutuyoruz" dedi. Trump ayrıca, İran'ın misilleme yaparak kendisini öldürmeye çalışması halinde, İran'ın yok edileceğini söyledi.

TAHRAN: NÜKLEER SİLAH PEŞİNDE KOŞMUYORUZ

Trump'ın açıklamalarına İran cephesinden üst düzey yetkililer tarafından cevaplar gelirken en öne çıkan açıklamada, İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi'nin "İran, nükleer silah peşinde koşmuyor ve hiçbir zaman nükleer silah geliştirmeyecek" dedi. Trump'ın 2016 ile 2020 yılları arasındaki ilk başkanlık döneminde de İran'a yönelik baskı politikası izlediğini hatırlatan Arakçi, "Maksimum baskı politikası, ilk döneminde başarısız oldu. Bu sefer de başarısız olacak" diye konuştu. Arakçi, buna karşılık nükleer anlaşmaya dönüş için ülkesinin ABD ile diyaloğa hazır olduğunun altını çizdi.

MÜZAKERE İÇİN 3 ŞART

Arakçi'nin diyalog kapılarını açık tutmasına karşılık İran Cumhurbaşkanlığı Dış İlişkiler Sözcüsü Fatıma Muhacirani ise müzakereler için üç şart olduğunu belirtti. İran dış politikasının onur, hikmet ve faydacılık temelinde yürütüldüğüne vurgu yapan Muhacirani, uluslararası ilişkilerin de ancak bu temelde sürebileceğini kaydetti. Reuters'e konuşan İranlı üst düzey yetkililer ise Tahran yönetiminin Gazze'deki Filistinlilerin tehcir edilmesini kabul etmeyeceğini belirterek, "ABD'ye müzakere fırsatı verebiliriz. Ancak eğer yeni bir anlaşma istiyorlarsa İsrail'i dizginlemeliler" ifadelerini kullandı.

Nükleer anlaşma nedir?