İlk iddia soykırımın 3. haftasında ortaya atıldı
İlk olarak 28 Ekim tarihinde sosyal medyada yapılan bir paylaşımda İncirlik Üssü'nden kalkan 2 İngiliz Typhoon savaş uçağının İsrail kıyılarına uçtuğu iddia edilmiş, iddia kısa süre sonra Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi tarafından yalanlanmıştı. Söz konusu uçakların İncirlik'ten kalkmadığı ve İsrail'e gitmediği, Güney Kıbrıs'ta Birleşik Krallık kontrolünde bulunan Ağrotur ve Dikelya'daki askeri üslerden havalanarak Doğu Akdeniz'deki devriye uçuşlarının ardından havalandıkları üsse geri döndükleri tespit edilmişti.
İddialar benzer şekillerde yeniden servis edildi
31 Ekim tarihinde ABD uçaklarının İsrail'e destek uçuşlarını İncirlik Hava Üssü'nden yaptığı iddiası ortaya atılmış, ancak bu iddia da çok geçmeden yalanlanmıştı. Uçakların uzun süredir planlanan bombardıman görev gücü eğitim misyonu kapsamında sıcak yakıt ikmali için 31 Ekim Salı günü İncirlik Hava Üssü'ne geldiği ve NATO görev gücü kapsamında İncirlik Üssü'nden yakıt ikmali yapmalarının bölgedeki çatışmalarla herhangi bir ilgisinin bulunmadığı açıklanmıştı.
İşgalci İsrail ile Türkiye'yi yan yana getirme çabaları
16 Şubat'ta sosyal medyada şarapnel parçası olduğu iddia edilen bir görüntü paylaşılarak Türkiye'nin İsrail'e mühimmat desteği sağladığı iddia edilmişti. Dezenformasyonla Mücadele Merkezi tarafından yapılan açıklamada Türkiye'den işgalci İsrail'e doğrudan veya dolaylı olarak herhangi bir mühimmat tedarikinin bulunmadığı, hatta Türk Savunma Sanayii'nde de 'made by' ifadesinin kullanılmadığı açıklanmıştı.
Son iddia da algıdan ibaret
Son olarak dün sosyal medya üzerinden Türkiye’den İsrail’e barut, patlayıcı ve ateş alıcı madde, mühimmat ve silah aksamı ihraç edildiği iddia edilmiş, iddialar ise TÜİK raporuna dayandırılmıştı.
Ticaret Bakanlığı; 36. fasıl, barut ve patlayıcı maddeler, pirotekni mamülleri, kibritler, piroforik alaşımlar, ateş alıcı maddeler başlığı altında yapılan ihracatın 'jel yakıt ve çakmak gazı', 93. fasılda ise silahlar ve mühimmat, bunların aksam parça ve aksesuarları başlığı altında yapılan ihracatın 'yivsiz av tüfeği yedek parça ve aksesuarları ile balıkçılık malzemeleri (zıpkın vb.)' olduğunu açıkladı.
Ticaret Bakanlığı tarafından yapılan yazılı açıklamada, Gümrük Tarife Cetveli fasıl başlıklarında yer alan ifadelerin manipüle edilerek kamuoyunun yönlendirilmeye çalışıldığı, söz konusu yurtdışı kaynaklı internet sitelerinin yapmış olduğu haberlerin manipülasyon amaçlı yapılmış olup gerçeği yansıtmadığı vurgulandı.
Milli Savunma Bakanlığı, Savunma Sanayii Başkanlığı ve Dezenformasyonla Mücadele Merkezi tarafından yapılan açıklamalarla da söz konusu iddialar kesin bir dille yalanlanarak, haklı davasında Filistin'in yanında yer alan Türkiye Cumhuriyeti'nin, Filistinlilere zarar verecek herhangi bir faaliyet içinde bulunmasının mümkün olmadığı ve Türkiye'nin, soykırımcı İsrail ile askeri mühimmat ticareti, askeri eğitim ve tatbikat da dahil hiçbir faaliyette bulunmadığı açıkça ifade edildi.
Ticaret Bakanı Bolat açıklama yaptı
Ticaret Bakanı Ömer Bolat, son olarak İsrail’e ihracat iddialarına noktayı koydu. Bakan Bolat, “İsrail ile ticarette ihracat yüzde 30, ithalat ise yüzde 43 azaldı. Bu azalma bizim gayretlerimizle gerçekleşti. Yani doğal azalış değil, Türkiye'nin gayretleriyle olan bir durum. Her sene yenilenen hedef pazar ülkeleri listesinden İsrail'i çıkardık. Filistin'in kendi gümrüğü yok. Filistin'e yapılan tüm yardımlar İsrail gümrüklerinden geçtiği için İsrail'e yapılmış gibi yazılıyor” diye konuştu.
Devletin katil İsrail ile ticaret yapmadığını söyleyen Bakan Bolat, “Türkiye'de devlet şirketleri, kamu kuruluşları asla İsrail ile iş yapmıyorlar. Mevcut ticareti aralarında uluslararası firmalarında olduğu özel şirketler gerçekleştiriyor.” ifadelerini kullandı.
Algı oklarının hedefinde işgalci İsrail'in düşmanları var
19 Kasım tarihinde Hindistan merkezli bir medya kuruluşu tarafından yapılan haberde Pakistan'ın İsrail'e 155 mm topçu mühimmatı gönderdiği iddia edilmiş, iddia kısa sürede sosyal medyada gündem olmuştu. Herhangi bir delile dayandırılmayan iddia, Pakistan Başbakanı Özel Temsilcisi Tahir Mahmood Ashrafi, "Pakistan'ın İsrail ile hiçbir ilişkisi yoktur ve hiçbir zaman da ilişkisi olamaz" ifadeleri ile iddiayı yalanlamıştı.
“Türkiye düşman olarak görülüyor”
İsrail medyası Kan News, dün yayınladığı bir haberde şu ifadeleri kullanmıştı:
İsrail, Katar ve Türkiye'nin Gazze Şeridi'nin kuzeyine insani yardım göndermesine izin vermedi. Bu, son haftalarda İsrail'in onayıyla gerçekleştirilen uluslararası bir insani yardım çabasıdır. Bizim anlayışımıza göre bu, askeri değil, ülkeler arasındaki ilişkileri ilgilendiren siyasi bir karardır. Katar, İsrail ile diplomatik ilişkileri sürdürmüyor ama Türkiye, bugün düşman bir varlık olarak görülmektedir.
“Algı bataklığının kurutulması gerekiyor”
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi, 7 Ekim'den bu yana bir yandan işgalci İsrail hükümeti ve medyasının Gazzelilere yönelik yürüttüğü yalanlar hakkında bilgilendirme bültenleri hazırlarken diğer taraftan da Türkiye'deki belirli odaklar tarafından sistematik şekilde sosyal medyaya servis edilen manipülatif bilgileri aydınlatmaya çalışıyor.
Birer birer çürütülen iddialar, sosyal medyada rağbet gören sayfalar tarafından farklı zamanlarda benzer şekillerde yeniden servis edildi. Sosyal medya kullanıcıları, bu algı bataklığı kurutulmadan Türkiye'nin üzerine atılan çamuru temizlemeye çalışmanın beyhude olduğunu düşünüyor.