İstanbul’da yapımı süren Kabataş-Beşiktaş-Mecidiyeköy-Mahmutbey metro hattının Beşiktaş istasyon hafriyatında 19’uncu ve 20’nci yüzyıllara tarihlenen kalıntılara rastlandı. Kültür Varlıkları Koruma Kurulu mevcut yapı temellerinin yerinde korunmasına gerek duymadı, kalıntıların bilimsel çizimleri ve kayıtları yapılarak kaldırılmasına karar verdi. Müze Müdürlüğü denetiminde arkeolojik kazılara devam edildi.
YEPYENİ KEŞİF
İşte bu kazılar aslında İstanbul ve özellikle de Boğaz tarihine ışık tutacak yepyeni bilgileri beraberinde getirdi. Müze arkeologlarının titiz çalışmaları neticesinde dairesel planlı neolitik dönem olduğu tahmin edilen yapılar ve bu yapıların etrafında tıpkı Yenikapı arkeolojik kazılarında olduğu gibi urne tipi mezarlara rastlandı. İstanbul Boğazı etrafında ilk defa karşılaşılan bu bilgiler arkeologları heyecanlandırdı. İstanbul için yepyeni bir keşifti. Tıpkı Yenikapı’da Bayrampaşa Deresi etrafında olduğu gibi Ihlamur Deresi etrafında da neolitik dönem yapılaşması vardı. Hürriyet'te yer alana habere göre İstanbul’da MÖ 6500 ile 3000’li yıllar arasındaki tarihi boşluğun Beşiktaş ile tamamlanacak. Daha aşağıya inildikçe tarih öncesi çağlara ait çok önemli bilgilere ulaşılacağını şimdiden söylemek mümkün. Gerek Yenikapı gerekse Üsküdar istasyonlarında elde edilen tarihi bilgilere şimdi de Beşiktaş istasyonundan yenileri ekleniyor.
MÖ 4 BİN
Türkiye’nin en önemli neolitik dönem uzmanı Prof. Dr. Mehmet Özdoğan’ın alanı yerinde inceleme fırsatı oldu. Kesinlikle neolitik dönem bulguları olduğunun altını çizen Özdoğan, İstanbul Arkeoloji Müzeleri Müdürü Zeynep Kızıltan’ın büyük bir iş başardığını belirtti. Eskiden bu tür hafriyatların üstünün kapatıldığına dikkat çeken Özdoğan, “Yenikapı’daki buluntulardan sonra İstanbul tarihinde bir boşluk oluşmuştu. Bilmediğimiz bir dönem vardı. Şimdi bu boşluğu Beşiktaş ile dolduracağız. İnanılmaz heyecanlandım. Beşiktaş gibi İstanbul’un merkezinde olması müthiş bir keşif. Dairesel yapılar tipik Trakya yerleşim biçimi. Demir çağına kadar bunu görüyoruz. MÖ 4 bin olduğunu tahmin ediyorum. Buluntular devam ettikçe tarihleme kesinlik kazanacaktır.”
Fotoğrafları yorumlayan Arkeolog Nezih Başgelen de şöyle konuştu: “Karadeniz havzası ile Ege-Akdeniz dünyasını birleştiren önemli bir su yolu olan Boğaziçi’nde bugüne kadar tarihöncesine ait yerleşim izlerine rastlanmamış olması Beşiktaş metro kazılarının önemini arttırmaktadır. Daha önceleri Yenikapı, Fikirtepe, Pendik, Yarımburgaz ve Ağaçlı’da bulunanlar Istanbul’un uygarlık tarihi açısından sıra dışı değerlere sahip olduğunu göstermiştir. Beşiktaş metro kazısında çıkmaya başlayan yuvarlak yapılar değerlendirilmesi gereken ilginç bulgulardır. Marmara Bölgesi’nde vuvarlak yapı geleneği açısından Bursa-Ulubat gölü Akçalar mevkisinde bulunan Aktopraklık Höyüğü’ndeki neolitik döneme ait köyün yapıları ilginçtir. İstanbul’da mezolitik ve tunç çağı arasındaki boşlukları da doldurabilir.”