Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, İzmir Körfezi'nde büyük bir çevre felaketi yaşandığını belirtti. Kurum, "Denizin bu hale gelmesinin sorumluları seçim meydanlarında 'körfezi temizleyip burada yüzeceğiz' diyen ama görevdeyken tek bir adım atmayanlardır." dedi. Kurum, "İzmir Körfezi Bilim Kurulu Heyeti" üyeleriyle körfezde yapılan incelemeye katıldı, ardından bilim insanlarıyla TÜBİTAK Marmara Araştırma Gemisi'ne binerek denize açıldı.
KANALLARI BİRBİRİNDEN AYIRAMIYORLAR
Çiğli Atık Su Arıtma Tesisi'nin günlük su arıtma kapasitesinin 605 bin metreküp olduğunu bildiren Kurum, şunları kaydetti: "Ancak tesise gelen atık su miktarı günlük 700 bin metreküpü aşmaktadır. Tesise gelen fazla atık su tesiste arıtılmıyor, çok yüksek miktarda katı atık, orta körfeze arıtılmadan doğrudan dökülüyor. İzmir Körfezi'nin dibine birikiyor, dip çamurunu arttırıyor, canlı yaşamını derinden etkiliyor. Sorumlular şimdi suçlarını gizlemek için 'bu balıklar bize ait değil, bunlar gemilerle getirildi' diyen ve kendilerini gülünç duruma düşürenlerdir. Bu kirliliğin sorumlusu, yağmur suyu ve kanalizasyon kanallarını bile birbirinden ayıramayan, kurulu atık su tesislerini bile çalıştıramayan, derelerini dahi ıslah etmekten aciz olan yerel yönetimlerdir, belediyelerdir."
ATIKLAR ARITILMADAN SUYA KARIŞIYOR
Körfezin farklı noktalarından deniz suyu numuneleri aldıklarını belirten Kurum, şunları kaydetti: "Üzülerek söylüyorum; denizdeki atık su kaynaklı amonyak miktarı, olması gerekenden tam 50 kat daha fazladır. Yani bu ne demek? Evsel ve endüstriyel atıklar suya arıtılmadan karıştırılıyor demek. Bu da beraberinde koku problemini getirmekte hem denizdeki canlıları hem de insan sağlığını tehdit etmektedir. Denizdeki oksijene baktığımızda da benzer bir manzarayla karşılaşıyoruz. İzmir Körfezi'ndeki oksijen seviyesi 6 miligram/litre olması gerekirken balıklar, canlılar için olması gereken alt sınır 4-4,5 miligram/litre iken ölçtüğümüz oksijen seviyesi 1,8'e, yer yer sıfıra kadar düşmüştür. Yani denizde oksijen kalmamıştır."
BAZI BÖLGELERDE YAŞAM KALMAMIŞ
Kurum, İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan inceleme sonuçlarında da kirlilik parametrelerinin özellikle 2020 yılından sonra ciddi miktarda arttığının görüldüğünü söyledi. Bakan Kurum, körfezdeki su hareketliliği ve sirkülasyonun artık durma noktasına geldiğini ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü: "İç körfezde toplam fosfor, klorofil-a ve amonyum azot gibi zararlı maddeler, sınır değerlerinden tam 2 kat daha fazladır. Maalesef iç körfezimizde denizdeki su hareketliliği ve sirkülasyonu artık durma noktasına gelmiştir. Altını çizerek ifade etmek gerekirse şu anda körfezimizin bazı bölgelerinde yaşam kalmamıştır. Balıklarımız, oksijensiz kaldıkları için ölmüştür. Körfezimize dökülen 7'si aktif 25 derenin durumuna baktığımızda da sonucun içler acısı olduğunu görüyoruz. Bugün derelerdeki su, organik kirlilik açısından tarihin en kötü durumundadır."
Kurum, geçmiş yıllarda İzmir Körfezi'ni temizlemek için Büyük Kanal Projesi yapıldığını hatırlatarak "Bu projenin yağmur suyu ve kanalizasyon şebekesinin birleştirilmiş olması nedeniyle tam 5,5 kat daha fazla kirli ve katı madde denize akmaktadır. Bu denizimiz için hakikaten hayati bir sorundur" dedi.
Tesis verimli işletilmiyor
Kurum, İzmir Körfezi'ndeki kirliliğin bir nedeninin de Çiğli Atık Su Arıtma Tesisi'nin verimli işletilememesi olduğunu söyledi. Bakanlığının, belediyeyi bu konuda defalarca uyardığını dile getiren Kurum, son 5 yılda belediyeye 6 milyon liradan fazla, 13 ayrı ceza uygulandığını, cezaların sebebinin tesisin düzgün çalıştırılmaması olduğunu bildirdi. Kurum, 23 Ağustos'ta Çiğli Atık Su Arıtma Tesisi'nden numune alındığını, analiz sonucu tesisteki katı madde değerinin limitin 4 kat üzerinde çıktığını aktardı.
Tugay toplantıya gelmedi
Bilim insanlarının İzmir'deki yerel yöneticiler için kirlilikle mücadeleye dair yol haritaları çıkaracağını, ev ödevleri vereceğini dile getiren Kurum, "Yönetim zafiyeti söz konusuysa uyaracağız. Atılması gereken adımlar atılmıyorsa harekete geçmeleri için zorlayacağız" diye konuştu. Bakan Kurum, bir gazetecinin sorusu üzerine İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay'ın da toplantıya davet edildiğini belirterek, "Maalesef yurt dışında olmayı tercih etmiş. Anlaşılan o ki İzmir'den daha önemli meseleleri var." ifadelerini kullandı.