Kanal İstanbul Montrö’yü bağlamaz

Kanal İstanbul Projesi, amirallerin bildirisi üzerinden yeniden gündemde. Projeye yöneltilen itirazların ilki, Montrö Sözleşmesi’ni ortadan kaldıracağına ilişkin. Ancak Kanal İstanbul’un iç hukuka, Montrö’nün uluslararası hukuka tabi olması en basit ayrım. Eleştirilerden biri de ‘güvenlik’ kaygısı. Oysa alternatif güzergahların savaş durumunda Türkiye’nin elini güçlendireceği vurgulanıyor.

Kıymet Sezer
Fotoğraf: Arşiv

Kanal İstanbul projesi, emekli büyükelçi ve amirallerin bildirileri üzerinden yeniden gündeme geldi. Projeye getirilen eleştiriler, emekli büyükelçiler ve ardından darbe çağrışımı yapan emekli amirallerin bildirisiyle hükumeti hedef alma noktasına geldi.

BOĞAZLAR TRAFİĞE AÇIK OLACAK

EKONOMİ
Çevre ve Şehircilik Bakanı Kurum'dan "Kanal İstanbul'u yapacağız" mesajı

VAZGEÇiLİR BİR SÖZLEŞME DEĞİL

Türkiye’nin şu ana kadar tartışmaya açmadığı Montrö, sözleşmeye taraf diğer ülkeler için de kolay kolay vazgeçilebilir bir sözleşme değil. Bugün Türkiye’de ve dünyada, sözleşmenin imza tarihi olan 1936’nın hukuk kurallarının geçerli olmadığı düşünüldüğünde, Montrö’nün taraflardan biri tarafından feshedilmesi halinde denizlerde günümüz deniz hukukunun tanıdığı hak ve yetkiler geçerli hale gelecek.

GÜNDEM
Darbe zihniyeti hortladı: Hangi donanmanın amiralisiniz?

SERBEST GEÇİŞE YOL AÇMAZ

KIYIDAŞ ÜLKE AYRINTISI

Uluslararası denizcilik hukuku açısından değerlendirildiğinde bir diğer ayrıntı da “kıyıdaş ülke”ye sağlayacağı hakların korunuyor olması. Montrö’nün ortadan kalkması halinde Karadeniz’e kıyıdaş olmayan ülkelerin Boğazlardan geçişi sınırlandırılırken, Rusya ise kıyıdaş olması nedeniyle bu sınırlandırmadan etkilenmeyecek. Bu detay da, Kanal İstanbul üzerinden yapılan “Amerikan gemileri Karadeniz’e dolar” iddialarının geçersizliğini ortaya koyuyor.

GÜNDEM
Bakan Karaismailoğlu: Kanal İstanbul'un yapımına kısa süre içinde başlayacağız