14 Kasım’da Şanlıurfa’nın Bozova ilçesindeki bir marangoz atölyesinde yaşandı. İddiaya göre, 20 yaşlarında olan Habip A., aynı iş yerinde çırak olarak çalışan 15 yaşındaki Muhammed Kendirci’nin makatına kompresörle hava bastı. İç organları zarar gören çocuk, tedavi gördüğü Harran Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde sabah saatlerinde hayatını kaybetti.
Yaşanan bu olaydan sonra Kendirci ailesinden günler sonra ilk açıklama geldi. Kendirci ailesinden konuya ilişkin yapılan açıklamada, "Bilindiği üzere 14.11.2025 günü ilçemiz Bozova’da, biricik oğlumuz Muhammed, eğitim gördüğü 75. Yıl Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nin staj öğrencisi olarak gönderildiği ve mobilyacılık eğitimi aldığı atölyede elleri kolları hareket etmeyecek şekilde tutularak, kişiyi hürriyetinden yoksun bırakarak atölye çalışanı ya da çalışanları tarafından kompresörle basınçlı hava verilmek suretiyle iç organları infilak ettirilip öldürülmüştür."
'Hak ettikleri cezayı alacaktır'
"İç organları işlevsiz bırakılan 15 yaşındaki yavrumuz, doktorların tüm müdahalesine rağmen 5 günlük yaşam mücadelesini kaybetmiştir. Bugüne kadar hiç görülmemiş ve duyulmamış böyle bir işkenceyle işlenen cinayeti gerçekleştirip adli makamları ’şaka yapmıştık’ ifadesiyle yanlış bilgilendirip firar ederek adaletin elinden kurtulabileceğini zanneden fail ile çocuğumuzun ilk kaldırıldığı Bozova Enver Yıldırım Hastanesi’nde pantolonunun temizlikçiler tarafından çöpe atıldığını beyan ederek delilleri yok etmeye çalışanlar ve de bu cinayete doğrudan veya dolaylı olarak iştirak ettiği tespit edilecek olan kim varsa hak ettiği cezayı alacaktır" ifadelerine yer verildi.
Dosyaya gizlilik kararı
Staj yaptığı marangoz atölyesinde öldürülen Muhammed Kendirci'nin cinayet dosyasına ilişkin gizlilik kararı getirildiği öğrenildi. Kararın ardından Gazeteci Rojda Altıntaş, Kendirci’nin babasıyla yaptığı görüşmeye ilişkin sosyal medya hesabından paylaşım yapan Altıntaş, "Kendirci’nin babası, “Hayatımda ilk kez emniyet gördüm. Ne yapacağımızı bilmiyoruz. Hala olayın şokundayız. Dün gizlilik kararı elimize ulaştı. Biz talep etmedik. Bu basıncın ne kadar etkili olduğunu biliyordu. Bu bir cinayettir. Çocuğumuz çok saygılıydı sessiz bir çocuktu. Oğlum çok efendiydi. MESEM öğrencisiydi, zorunlu olarak oradaydı.” ifadelerine yer verdi.