AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, "Boğaziçi'ndeki meselenin maalesef kısa bir süre içinde öğrencilerin protestosu meselesinin dışına çıkarılarak marjinalleştirilme çabası içerisinde olduğunu görüyoruz. Hatta ve hatta bir partinin, ana muhalefet partisinin İstanbul teşkilatlarının ilk günden itibaren orada, Boğaziçi'ndeki gösterilerin içerisinde orayı politize eden bir rolle var olduklarını düşünüyoruz" dedi.
Pandemi sürecindeki kısıtlamalar
Kurtulmuş, pandemi sürecinde getirilen kısıtlamaların ne zaman kaldırılacağına yönelik soru üzerine, güvenlik-özgürlük dengesinin kurulması gerektiğinin altını çizdi.
Sosyal destek programları ve Vefa Grupları üzerinden de çaresiz vatandaşların korunduğunu, Bilim Kurulu'nun da son derece yetkin olduğunu ve ortaya çıkan tavsiyelerin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında tartışıldığını belirten Kurtulmuş, ilgili Bakanlıkların da kendi konularıyla ilgili varsa teklifleri ve çekincelerini ortaya koyduklarını dile getirdi.
Aşının gelmesinin de pandemi sürecinde önemli bir imkan olduğunu ifade eden Numan Kurtulmuş, "Aşı vurularak yolumuza devam ediyoruz. Bu dengeyi koruyacağız. Hem ekonominin ayakta kalmasını sağlamak hem de vatandaşlarımızın güvenli bir şekilde yaşamalarını temin etmek, hükümetimizin vazifesidir" dedi.
Muhalefet liderlerinin "Parlamenter Sistem" talebi
Numan Kurtulmuş, muhalefet liderlerinin sık sık güçlendirilmiş parlamenter sisteme dönüşü dile getirmeleri ve Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nde görülen aksaklıklara yönelik düzenlemeye gidilip gidilmeyeceğine ilişkin soru üzerine şunları söyledi:
Kurtulmuş, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin eksikleriyle ilgili yapılan çalışmaların bilimsel alanda etkili ve kapsayıcı şekilde yürütüldüğünü ve sonuçların rapor haline getirildiğini belirterek, "Sorun görülen alanların yüzde 95'i uygulamadan kaynaklanan hususlardır. Dolayısıyla bu hususların nasıl giderileceği konusunda da çalışma yapıldı" dedi.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin özellikle salgın sürecinde Türkiye'ye yönetim bakımından etkinlik kazandırdığının görüldüğünü dile getiren Kurtulmuş, "Pandemi sırasında, uluslararası sorunların çözülmesi sürecinde Türkiye'ye artısı, kazanımı olduğunu gördük. Bunların hepsini bir arada tartışacağımız bir sürece girdik, hem reformları hem anayasa meselesini. Burada bizim beklentimiz samimiyetle iyi niyetle art niyetsiz herkesin eteğindeki taşları ortaya dökmesi ve Türkiye'nin daha güçlü bir yapıya kavuşmasının temin edilmesidir." ifadelerini kullandı.
"CHP hep statükodan yana olmuştur"
Türkiye'de başkanlık sistemi tartışmalarının çok eskiye dayandığını, CHP'nin Türkiye'de Başkanlık Sistemi'ne geçilmesine ilişkin geçmişten bugüne tavsiyesi ya da teklifi olmadığını belirten Kurtulmuş, "Türkiye'de millet çizgisi diyebileceğimiz, yani statükoyu korumak istemeyen, milletin sözünün daha güçlü olmasını isteyen, milletin siyasetteki varlığının kuvvetlenmesini isteyen siyasi çizgi, partilerinin aldığı oylara bakmaksızın Türkiye'de hep başkanlık sistemini savunmuştur. Ama Türkiye'nin kurucu partisi olduğunu iddia eden CHP hep statükodan yana olmuştur." diye konuştu.
Boğaziçi Üniversitesindeki olaylar
Numan Kurtulmuş, Boğaziçi Üniversitesindeki olaylara ilişkin soru üzerine hayatının büyük bölümünün üniversitede geçtiğinin altını çizdi. Geçmiş dönemlerdeki rektörlük seçimleri ve orada yaşananların Türkiye'de nasıl politize edildiğini de bilen birisi olduğunu anlatan Kurtulmuş, sözlerini şöyle sürdürdü:
Vesayetçi sistemle mücadele
Kurtulmuş, CHP’nin Parlamenter Sistem konusundaki ısrarının sebebinin sorulması üzerine de AK Parti’nin ilk iktidara geldiğinde yüzde 34 oy oranıyla seçildiğini hatırlattı.
"Kulaklarını çınlatalım İnce’nin tabiriyle söyleyelim, ‘Çıkmışsın adam yenmiş yenmiş de yenmiş yenmiş de yenmiş her seçimde açık ara birinci parti olarak çıkmış ve iktidar olmuş bir parti, bu rahat iktidar olma zeminini sürdürmek isteyebilirdi." diyen Kurtulmuş, AK Parti’nin Türkiye’de vesayetçi sistemle mücadele ettiğini anlattı.
CHP'nin Türkiye'nin çok partili siyasi hayatında merhum Bülent Ecevit’in 1973'teki iktidarı dışında herhangi bir şekilde iktidara gelmediğini de hatırlatan Kurtulmuş, "Kanaatim zaten iktidarı verseniz de 'Aman ha bize bu iktidarı vermeyin' diye kaçacaklarından da endişeliyim. Dolayısıyla Cumhuriyet Halk Partisi belki bunu geçen yerel seçimlerde yaptığı gibi Tayyip Erdoğan karşıtlığını kullandığı gibi burada da bunu bir konsolide etme aracı olarak kullanmak isteyebilir ama bunun yolu da anayasal değişiklikten geçiyor.” ifadelerini kullandı.
Numan Kurtulmuş, 24 Şubat'ta yapılacak AK Parti İstanbul il kongresiyle il kongrelerinin tamamlanacağını hatırlatarak, "Mart ayı içinde, şu andaki planlamamız öyle, büyük kongremizi tamamlayarak, yeni yönetimin seçilmesini temin etmek ve ondan sonraki sürece, 2023 sürecine hazırlanmaktır" diye konuştu.
"Türkiye-Amerika ilişkilerinin normalleştirilmesini istiyoruz"
Numan Kurtulmuş, ABD-Türkiye ilişkilerine yönelik bir soru üzerine, ABD Başkanı Joe Biden'ı yeni seçildiğini hatırlatarak, şöyle devam etti:
"İlişkileri yeniden daha sağlam ve güvenilir noktaya taşıyabilmek için niyetimiz, irademiz tamdır"
AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, Türkiye-Amerika arasındaki ilişkilerin gerginleşmesinin hiç birisinin sebebinin Türkiye olmadığını belirterek, "PKK'ya, YPG'ye destek veren kim? Terör örgütü elebaşını hala eli kanlı bir katili, bir çetenin liderini hala Amerika Birleşik Devletleri'nde besleyenler kim?" diye sordu.
Kurtulmuş, Amerika'daki siyasetçilerin de rasyonel davranacağını, yeni dönemin de fırsat olduğunu dile getirerek, S-400 meselesinin sebebinin de Türkiye olmadığını, Türkiye'nin Amerika'dan uzun yıllar Patriotları istediğini ancak bahaneler sunarak stratejik müttefik olan Amerika'nın bu konuda ipe un serdiğini söyledi.
Türkiye'nin de kendi hava güvenliğini sağlamak için Rusya'dan S-400 silahlarını temin ettiğini, bunun tercih değil hayati bir zorunluluk olduğunu vurgulayan Kurtulmuş, buna Türkiye'yi sevk eden de ABD'nin yanlış politika yürüten politikacıları olduğunu kaydetti.
Kurtulmuş, "İlişkileri yeniden daha sağlam ve güvenilir noktaya taşıyabilmek için niyetimiz, irademiz tamdır. Biden yönetiminden de aynı iyi niyetli yaklaşımı beklediğimizi bu vesileyle ifade etmek istiyorum" dedi.
"Cumhur İttifakı'nı daha fazla genişletme taraftarıyız"
Numan Kurtulmuş, diğer partilerle ittifaklarla ilgili soru üzerine, Cumhur İttifakı'nın sahada kurulduğunu, 15 Temmuz'da sahada AK Parti ve MHP arasında taban kaynaşmasının yaşandığını, bu ittifakın sandığa da yansıdığını anlattı.
Asıl olanın partilerin tabanları arasındaki fikir yakınlaşmasını sağlamak ve ortak hedefler üzerinde hareket etme becerisini kazanabilmek olduğunu vurgulayan Kurtulmuş, "Bu anlamda Cumhurbaşkanımızın son yaptığı ziyaretlerle birlikte tavrımız net ve açıktır. Cumhur İttifakı'nın saydığımız ilkeler, milli değerlerde, milli meselelerimizde ittifak halinde olmak, teröre karşı ittifak halinde olmak, güçlü ve büyük Türkiye'yi kurma ideali etrafında bütünleşmek gibi temel konularda müşterek olmak şartıyla Cumhur İttifakı'nı daha fazla genişletme taraftarıyız. Ne kadar geniş, ne kadar yüksek bir ittifak olursa o Türkiye'de hele hele yeni hedefleri çerçevesinde çok daha olumlu, demokratik, pozitif bir gündem oluşturur" ifadelerini kullandı.
Yeni reform paketinin iş dünyasının beklentilerini ne kadar karşılayacağına yönelik yaptığı değerlendirmede, amaçlarının bu reform paketiyle birlikte ekonomideki öngörülebilirliği ve istikrarı artırmak, yatırımcıya daha cazip gelen, hem ekonominin hukuki tarafıyla ilgili hem de ekonomik yatırım ortamı bakımından son derece iyileştirilmiş bir yapıyı ortaya koyabilmek olduğunu dile getirdi.
Kurtulmuş, bu yılın 2. çeyreğinden sonra Türkiye ekonomisinin çok rahat bir döneme geçeceğine inandığını, 3. çeyrekten sonra da Türkiye'nin iyi bir istikamette yol alacağını vurguladı.
"Sosyal medya iyi kullanılırsa büyük bir nimet"
AK Parti içerisinde Z kuşağına yönelik bir planlama yapılıp yapılmadığı, gündeme gelen reformlar kapsamında iletişim anlamında stratejik bir düşünce olup olmadığı hakkındaki soru üzerine Kurtulmuş, şunları kaydetti:
Kurtulmuş, bir internet medyası temsilcisinin, Boğaziçi Üniversitesindeki eylemlerle paralel olarak İstanbul Sözleşmesi'nin gündeme geldiği, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da Türkiye'nin sözleşmeden çekilmesi konusunda bir tavrı olduğunu ifade etmesi üzerine, "Siyasette gündemde olmayan bir konu pat diye Türkiye gündemine gelmez. Bu konu da çok tartışıldı. Geçmiş dönemde ilgili bakanlıklar çalışmalarını yaptı. Siyaset kurumu bu konuyla ilgili çalışmalarını yerine getirdi, belli bir noktaya geldi. Sonuç alındığında, olgunlaştığında bu kamuoyuyla paylaşılır" dedi.
Programda, Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen ve Anadolu Ajansı (AA) İstanbul Haberleri Editörü Cemal Coşkun da yer aldı.