Devletin milletle bir savaşa girdiği ve demokrasiyi vesayet odaklarına tutsak eden 28 Şubat “postmodern darbe”sinin üzerinden 26 yıl geçti.
Refah Partisi’nin (RP) 24 Aralık 1995’teki genel seçimlerden birinci çıkmasıyla başlayan ve irtica tartışmalarıyla alevlenen sürecin kırılma noktası 28 Şubat 1997’deki Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantısıydı. İrtica gündemiyle toplanan ve 9 saat süren MGK’nın ardından 18 maddelik sözde tavsiye niteliğinde bir bildiri yayımlandı.
28 ŞUBAT KARARLARI
Hükümete dayatılan maddeler arasında imam-hatipleri ortadan kaldıran temel eğitimin 8 yıla çıkması, imam hatip okullarının meslek okullarına dönüştürülmesi gibi talepler vardı. Dönemin Başbakanı Necmettin Erbakan, bu maddelerdeki bazı ifadeleri kabul etmeyerek, kararları imzalamadı. Bu süreçte ikna için uğraşılan Erbakan, 5 Mart 1997’de MGK kararlarını imzaladı.
SİYASİ VESAYET İŞBAŞINDA
BANKALAR BATTI
Sürecin ülkeye ekonomik faturası da büyük oldu. 28 Şubat’ta onlarca banka batırıldı, Türkiye milyarlarca dolar zarara uğratıldı. 28 Şubat’ın Türkiye’ye toplam maliyeti 381 milyar dolar oldu. Postmodern darbede sadece sivil siyaset değil ordu da yeniden dizayn edildi. Sözde FETÖ ile mücadele eden 28 Şubat cuntacıları, FETÖ’cüleri hızla terfi ettirerek önünü açtı.
HEDEFLERİ BAŞÖRTÜSÜYDÜ
28 Şubat sürecinde en büyük hedeflerden biri de başörtüsüydü. 2012 yılında TBMM, Darbeleri Araştırma Komisyonu kurdu ve 28 Şubat başta olmak üzere askerî darbeleri araştırdı. 28 Şubat’ta etkin rol oynayanlar, bu dönemde tutuklu olarak yargılandı. Aralarında dönemin Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İsmail Hakkı Karadayı, dönemin Genelkurmay İkinci Başkanı emekli Orgeneral Çevik Bir’in de bulunduğu 21 sanığa ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildi.