Askeri okullara girişte keyfi engellemelere neden olan ‘irticai faaliyetlere karışmamış olmak’ kıstasının değiştirilmesi ile ilgili tartışmalar sürüyor. 28 Şubat sürecinin tanıkları, örtülü olarak 104 cuntacı amiralin bildirisine giren bu maddenin, TSK içindeki FETÖ’cülerin yolunu açtığını ifade ediyor.
ÜSTLERİM BENİ ARAŞTIRMIŞLAR
1980’de Gülhane Askeri Tıp Fakültesi’ni kazandım. Yatılı okuduğumuz için herkes birbirini tanıyordu. Sağcıların içinde FETÖ’cüler de vardı. O dönem pek bir sorun yaşamadık. Ancak asistanlık zamanına gelince her şey ayyuka çıktı. Haydarpaşa’da uzman asistanlık yaptım. Toplantılara eşim kapalı diye katılmıyordu. Alkollü yemeklere ben gitmiyordum. Rütbe terfi sırasında üstlerimizin dikkatini çekmiş bu durum. Beni araştırdıklarında eşimin kapalı olduğunu ve namaz kıldığımı öğrenmişler. Yardımcı doçentliğimi Gülhane’de aldım. Beş yıl boyunca 100 yayın yaptım. Herkesin yurt dışı kongrelerine katılmalarına izin verilirken benim bir türlü çıkmadı.
DAYANAMAYAN ARKADAŞLARIMIZ OLDU
BÇG ONLARLA HİÇ UĞRAŞMADI
Doçentliğim konusunda da zorluk çıkardılar. O zaman TSK’da doçentliğe girebilmeniz için Genelkurmay’dan izin almanız gerekiyor. ‘Disiplinsiz’ olduğum gerekçesiyle, ama asıl neden eşimin başörtülü olması, izin verilmedi. Çünkü başkaları 25 yayınla doçent oluyordu benim 100 yayınım vardı, olmadı… Sonradan FETÖ’cü olduğu ortaya çıkanlara bakın, hepsinin çok kolayca yükseldiğini göreceksiniz. Kolayca yardımcı doçent oldular, doçentliklerine engel olunmadı. Batı Çalışma Grubu bunlarla hiç uğraşmadı.
Onlara kimse dokunmadı
Şimdi de yeni taktikleri var
Başak, “2014’ten 2020’ye kadar onların açığa çıkmaları için uğraştık. 15 Temmuz oldu bir tanesinde geri adım atmadık. Bu adamların yeni bir takım taktikleri var. 15 Temmuz’dan sonra itirafçı olmaya başladılar. Bu sırada bir kendi kurtarıyor yirmi tane FETÖ’cü adı veriyor ama araya iki tane de FETÖ’yle ilgisi olmayan kişileri koyuyor. Mahkemelerin iş gücünü arttırıyor. Olayı bulandırıyorlar” dedi.