AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, NTV canlı yayınında gündeme ilişkin soruları yanıtladı ve açıklamalarda bulundu.
Çelik, seçimleri şölen havasında gördüğünü belirterek, AK Parti'nin seçimleri seven bir parti olduğunu aktardı.
CHP'nin geçen seçimlerdekine benzer bir ittifak kurmaya çalıştığını söyleyen Çelik, "Diğer partiler buna yanaşmayınca DEM ile bunu gerçekleştirmeye çalışıyor. Bunun adını koymadan bunu gerçekleştirmeye çalışıyor. Bir mahcubiyet içinde bunu yapıyor. Olan bir ittifak bunun mahcup ifadesi 'Türkiye İttifakı' oluyor." ifadesini kullandı.
Siyasetin şeffaflık gerektiren bir alan olduğunu vurgulayan Çelik, "Bu işbirliği gözüküyor. Burada topluma hesap verilmesi gereken alan, bu işbirliğinin neden gizli, saklı ya da dolaylı şekilde ifade edildiği. Vatandaştan hesap kaçıran, vatandaştan yaptığı işleri kaçırarak saklayan siyaset anlayışı meşruiyet sınırlarını zorlayan bir siyaset anlayışıdır ve doğru değildir." diye konuştu.
"Bizim adaylarımızın fotokopisi yok"
Yeniden Refah Partisinin (YRP) seçimlere tek başına girme kararını değerlendiren Çelik, YRP'nin kendisini AK Parti'ye dönük bir muhalefet gibi konumlandırdığını aktardı. YRP yönetiminin, CHP yanlısı bir tutum izlediğini ifade eden Çelik, "'Türkiye İttifakı' denen mahcup ittifak gibi burada da fiili durum söz konusu." değerlendirmesinde bulundu.
AK Parti'li Çelik, YRP tabanının ise yönetimden farklı olarak, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın icraatlarının ne anlama geldiğini bilen ve sekteye uğramasını istemeyenlerden oluştuğunu söyledi.
Sahada bazı adayların, "Ben Cumhur İttifakı dışından aday oldum ama kazanırsam Recep Tayyip Erdoğan'ın yanına geçeceğim" dediğini aktaran Çelik, bunun doğru bir siyaset tarzı olmadığını belirtti. Çelik, "Bizim adaylarımızın fotokopisi yok, yedeği yok. Kimi aday göstermişsek ona destek bekliyoruz." sözlerini sarf etti.
"Erken seçim gibi bir gündemi konuşmayız"
Bakanların seçim çalışmalarına katılmasına yönelik eleştirilerin sorulması üzerine Çelik, "Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ndeyiz. Partili Cumhurbaşkanlığı sistemindeyiz. Bu sistemde, bakan arkadaşlarımızın sahada olmasından daha doğal ne var?" yanıtını verdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Son seçimim" açıklaması hatırlatılarak, "2028 öncesi erken seçimle Cumhurbaşkanı bir kez daha aday yapılabilir mi?" diye sorulan Çelik, "Erken seçim gündemi gibi bir gündemi biz konuşmayız. Bunu gündemimize almayız." dedi. Çelik, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın hizmetinden milletin vazgeçmeyeceğini vurgulayarak, "Sonuçta vatandaşımız ne derse, milletimiz ne derse, sokaktaki irade ne derse o olacaktır." görüşünü paylaştı.
"AB'nin zayıflamasını isteyen devletlerin eline geçti"
Ömer Çelik, Belçika'da Türk vatandaşlarına yönelik PKK yandaşlarının yaptığı saldırıları yakından takip ettiklerini bildirdi. Terör örgütü yandaşlarının Avrupa'daki faşistlerin müttefiki olduğunu kaydeden Çelik, "Terörün tek bir hedefi yoktur. Bunlar, o ülkeler için de bela olacaklar. Avrupa demokrasisini de tehdit etmektedir. Belçika, Almanya demokrasisi için bir tehdittir o eylemi yapanlar. O ülkelerin buna karşı ciddi tedbirler alması gerekir." diye konuştu.
Çelik, Almanya'nın Solingen kentinde Türk kökenli 4 kişinin kundaklama sonucu hayatını kaybetmesine ilişkin hem Belçika hem Almanya makamlarının gerekli tedbiri almadığını hatırlattı. Ömer Çelik, şu düşünceleri dile getirdi:
"Bu örgütler, Avrupa demokrasilerini zayıflatmak isteyen devletlerin eline geçmiştir. Avrupa'nın bir birlik içerisinde olmasından hoşnut olmayan devletlerin kontrolüne geçmiştir. O devletlerin istihbarat örgütlerinin kontrolüne geçmiştir. Avrupa Birliği'nin zayıflamasını arzu eden devletlerin istihbaratları örgütlemiştir. Peki yereldeki işbirlikçileri kimlerdir? Bunları koruyan, kollayan, destekleyen, oturup kalktıkları kimlerdir, Avrupa'daki Türk ve İslam düşmanı faşist organizasyonlar. Bütün bunları görüyoruz. Bütün bunların farkındayız. Anlık takip ediyoruz."