AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Adana'nın Kozan ilçesi Hurmalı Konak'ta AK Parti il ve ilçe yönetimi, gençlik ve kadın kollarının katılımıyla gerçekleştirilen teşkilat toplantısına katıldı. Toplantıda gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Çelik, şehit yakınına küfür eden İYİ Parti Grup Başkanvekili Lütfü Türkkan'ı eleştirdi.
Pişmanlığın büyük bir erdem olduğunu aktaran Çelik, şöyle devam etti:
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın sağlık durumuyla ilgili iddialar
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın sağlık durumuyla ilgili iddialara ilişkin Çelik, şunları söyledi:
"Türkiye büyüdükçe, güçlendikçe bir sürü provokasyonla siyasi sabotajla karşı karşıya kalıyor. Geçtiğimiz günlerde bunların en alçakçasından, en iğrenç, en çirkin olanlarından bir tanesiyle karşılaştık. Cumhurbaşkanımızın sağlığıyla ilgili üretilen yalanlar. Allah'a şükürler olsun, Cumhurbaşkanımız dirayetle basiretle ve çok yoğun bir emek vererek ülkemizin bütün meseleleriyle en detaylı şekilde ilgileniyor. İnşallah teşkilatlarımız bu emeğin, bu gayretin daha da bereketlenmesi için 2023-2024 seçimlerine en güçlü şekilde hazırlanıyorlar. Bakın sadece Adana'da bir gün içerisinde Cumhurbaşkanımızın yaptığı program, başka bazı genel başkanların bir aylık programına denktir. Cumhurbaşkanımızın sağlığıyla ilgili bu yalanları üretenler, akıl yoksunu olduğu gibi ahlak ve vicdan yoksunudur aynı zamanda. Tabii bunları sık sık yaptıkları için bunların yalanlarına herhangi bir şekilde vatandaşlarımızın ilgi göstermesi söz konusu olmuyor, olmayacak da. Tayyip Erdoğan düşmanlığını, Türkiye düşmanlığını, Tayyip Erdoğan karşıtlığını, Türkiye karşıtlığını, Avrupa'daki faşistlerin nereye kadar ulaştırdığını biz yakından biliyoruz. Bu son propagandaları yapanlar bu akıl, vicdan ve ahlak yoksunu kimseler Avrupa'daki faşistleri de geride bıraktılar. O yüzden teşkilatlarımız biliyor ki bu ahlaksızlıkla akılsızlıkla bu vicdansızlıkla da akılla vicdanla ahlakla ama kardeşlik ve gayretle de beraber mücadele etmeyi de sürdüreceğiz. Bunların hiçbir zaman Türkiye'nin gündemine yerleşmesine, hiçbir zaman bunların arkasındaki siyaset tarzının Türkiye'nin emeklerini heba etmesine, Türkiye'nin kazanımlarını yok etmesine asla fırsat vermeyeceğiz. Hep beraber yürüdüğümüz bu yolda bütün vatandaşlarımızla kardeşlerimizle arkadaşlarımızla beraber Cumhurbaşkanımızı bu dirayetli liderliği, partimizin ve Cumhur İttifakı'nın bu gücü ve her kesimden, her partiden vatandaşımıza ulaşma konusundaki gayretimiz, kardeşlik, birlik, beraberlik mesajımız her zaman olduğu gibi Türkiye'yi bir mücevher gibi işleyecek, yakınımızdaki coğrafyalara taşıyacak."
"Asıl Erdoğan'ın ve Türkiye'nin Afrika'da işi var"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Afrika ziyaretine ilişkin de Çelik, dünyanın başka yerlerinden "Erdoğan'ın Afrika'da ne işi var." şeklinde seslerin geldiğini söyledi.
Bu sesi verenlerin bugüne kadar Afrika'yı sömürdüğünü belirten Çelik, şöyle devam etti:
"Bu sesi verenlere bakıyoruz, onlar Afrika'da ne iş yapmışlar şimdiye kadar. Sömürmüşler, iliklerine kadar sömürmüşler, su kuyularına kadar, bütün yeraltı ve yer üstü madenlerini sömürmüşler Orayı mülkleri gibi gördükleri için 'Erdoğan'ın Afrika'da ne işi var.' diyorlar. Asıl Erdoğan'ın ve Türkiye'nin Afrika'da işi var. Asıl sizin işiniz yok, çünkü siz oraya yıllar boyunca zulüm götürmüşsünüz, Cumhurbaşkanımız oraya kardeşlik, eşitlik, beraber iş yapma mesajı veriyor. Ondan sonra gördünüz G20 toplantısında ortaya koyulan vizyonu. İtalyan gazetelerinin 'zirvenin kazananı Erdoğan' diye manşetler attıklarını. Çünkü dikkat edin, dünyada on tane sorun alanı sayın çözülmesi gereken, on tane kritik mesele sayın hepsinin kavşak noktasında Türkiye vardır. Bütün liderlerin bu sorunun çözümü için ortak vizyon üretmek istedikleri, ortak çözüm mekanizması kurmak istedikleri lider Cumhurbaşkanımızdır. Bunun arkasında sizlerin bu gayretli çalışmalarının, bu birliğimizin, beraberliğimizin yarattığı sinerjinin, gücün katkısı ve büyüklüğü duruyor. O yüzden hep beraber yaptığımız işi daha iyi yapmaya devam edeceğiz, karşımızdakiler ahlaksızlık, vicdansızlık, akılsızlık üretse de siyasi akıl üretmeye, vicdan üretmeye, ahlak üretmeye devam edeceğiz. Bundan sonrasında 2023-2024 seçimlerine giderken daha büyük işlere imza atmak için gayretimizi ortaya koyacağız."
Toplantıda, bir gazetecinin İYİ Parti Grup Başkanvekili Lütfü Türkkan ile ilgili AK Parti grubu olarak ne hamlelerde bulunacakları yönündeki soruyu Çelik, şöyle yanıtladı:
"Grubumuz atacağı adımları değerlendirecektir ama ben pozisyonumuzu açık ve net bir şekilde ortaya koyuyorum. Bu eylemin tabii ki tamamen karşısındayız. Biz kime ne yapacağını söyleyecek değiliz ama vatandaşlarımızın talebinin ne olduğu ortadadır. Vatandaşlarımız Yüce Meclis çatısı altında görev yapan birinin ortaya koyduğu bu çirkinliği asla kabul edilemeyeceğini, asla affedilemeyeceğini açık ve net bir şekilde ifade ediyor. Bu binlerin, on binlerin, yüz binlerin ifadesidir. Onların talepleri de bellidir. Eylemin çirkinliği açıktır. Bunu şiddetle kınadığımızı da söyledim ama daha çirkin olan şey önce bunu inkar etmektir. Herhangi bir özür bile dileyememektir. Daha sonra da özür adı altında aslında pişmanlık değil pişkinlik üreten bir yaklaşım ortaya koymaktır. Yani daha da kötüsü bundan sonra da yine bir partililerinin şehidimiz ile ilgili ailesiyle ilgili çirkin bir paylaşımının olması bunu beğenen bazılarının olmasıdır. Yani bu iş sistematik bir vicdansızlığa dönüyor. Bunun için yapılması gerekenin açık ve net bir şekilde ortaya koyulması lazım. Vatandaşlarımızın talepleri, ortaya koyduğu irade net bir şekildedir. Şehit aileleri müsterih olsunlar. Biz her zaman onlarla beraberiz ve beraber olmaya devam edeceğiz."
Çelik, "CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun sınır ötesi operasyonlar sürerken yaptığı Kandil hakkındaki açıklamasının siyasette, kamuoyunda bir karşılığı olabilir mi?" yönündeki soruya ilişkin de şunları kaydetti:
"Tabii herhangi bir şekilde vatandaşlarımızda bir karşılığı olmadığını biliyorum ama bu dediğiniz konu da giderek dikkat çekmeye başlamıştır. Sınır ötesi operasyon sürerken orada terörle mücadele edilirken ve diğer alanlarla bir irade ortaya koyulurken açık ve net bir şekilde Türkiye'nin koruduğu mazlumların aşağılandığı, orada katliam yapan rejimin açıkça desteklendiği, oralara heyet gönderildiği çeşitli tablolar gördük. En son Karabağ mücadelesinden Karabağ'ın yeniden istiklali kazanması mücadelesinde CHP milletvekilinin çıkıp 'Türkiye oraya cihatçıları gönderiyor.' diyerekten birtakım bizim aleyhimizde olan ülkelerin ürettiği kara propagandayı yeniden ürettiğini gördük. Dolayısıyla burada şöyle bir şey var, herhangi bir yanlış değil; Türkiye’nin karşısında olan her iradenin yanında olmak gibi sistematik bir tavır görüyoruz. Vatandaşlarımız tabii ki buna iltifat etmiyor ama maalesef Türkiye'nin yürüttüğü her siyasetin karşısında olan bir siyasi üretim herkesin dikkatini çekiyor."