Türkiye Ulusal Risk Kalkanı toplantısının ilki geçen cuma günü İstanbul’da gerçekleştirildi. Toplantıya Türkiye Deprem Vakfı Başkanı Prof. Dr. Mustafa Erdik ve Prof. Dr. Okan Tüysüz de katıldı. Toplantıya katılan bilim insanları Yeni Şafak’a konuştu.
YETKİN MÜHENDİSLİK SİSTEMİ OLUŞTURULMALI
Prof. Erdik depremlerin kentlere verdiği zararların azaltılması için 4 ana yol bulunduğunu Cumhurbaşkanı Erdoğan’a iletti. Türkiye yapı stoku üzerine yaptığı çalışmalarla tanınan Prof. Erdik, sismik izlatör kullanımının önemine işaret etti: “Depremlerin kentlere verdiği zararların azaltılması için dört ana yol vardır. Birincisi, deprem riskini belirlemedir ki bu hususta başarılıyız. İkincisi, deprem riskini azaltmadır. Yani yeni yapılacak tüm yapıların ilgili deprem şartnamesine tamamen uyularak yapılması temin edilmelidir. Bunun için yetkin mühendislik sistemi oluşturulmalı ve mesleki sorumluluk sigortası ile desteklenmelidir. Üçüncüsü, mevcut deprem riskini azaltmak için kentsel dönüşüm uygulamaları sürdürülmelidir. Deprem riskli binaların tümü belirli bir öncelikle güçlendirilmeli. Kamu binaları açısından İPKB-İSMEP projesi başarılıdır. Dördüncüsü deprem riskini transfer etmedir. Mevcut risk, deprem sigortası vasıtası ile yurt dışı mali piyasalara reasüre (güvence altına alınması) edilmelidir. Bu noktada DASK çok başarılıdır.”
PROJELERE ÜST KURUL DENETEMİ
“Mevcut yapılara deprem yalıtımı uygulaması özel birikim ve tecrübe gerektirir. Projelerde yetkin mühendislerin görev alması, proje, test ve uygulamaların yetkin mühendislerce denetlenmesi ve tüm proje uygulamalarının, Japonya’da olduğu gibi bir üst kurul tarafından denetlenmesi gerekir.”
DİRİ FAYLAR İMAR PLANLARINA İŞLENSİN
Prof. Dr. Okan Tüysüz de diri fayların imar planlarına işlenmesini önerdi: “Hazırlamış olduğumuz diri fay yasası hayata geçirilmeli. Sıvılaşabilir zeminler tespit edilip imar planlarına işlenmeli. Jeoloji, jeofizik mezunları belediyelerde istihdam edilmeli, zemin etütleri yapı denetim içerisine alınmalı. Eğitimde jeoloji ve coğrafya derslerine yer ve önem verilmeli. Önlem alınırken sismik boşluklara öncelik verilmeli.”