AYŞE BETÜL KAYAHAN
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkmenistan dönüşü uçakta beraberindeki gazetecilerin sorularını yanıtladı. Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile görüşmesinden Ukrayna’da ateşkes konusuna, Suriye’deki 10 Mart mutabakatından Gazze’deki ateşkese, yasa dışı bahis ve yeni Anayasa görüşmelerine kadar birçok konuda önemli açıklamalarda bulundu.
SAVAŞIN ÇOKTAN BİTMESİ GEREKTİĞİNİ DÜŞÜNÜYORUZ
Putin ile görüşmenizde neler konuştunuz? Geçen yıl ertelenen Türkiye ziyareti gerçekleşir mi? Rusya-Ukrayna Savaşı’nda Türkiye tarafları bir araya getirebilecek mi?
Görüşmemizde özellikle kendisini her an beklediğimi ifade ettim. En kısa zamanda bir araya gelmemiz gerektiğini konuştuk. Kendisi de “Sözümü yerine getireceğim” dedi. Ağırlıklı olarak savaşı ve barış çabalarını konuştuk. Türkiye’nin bu meselede nerede durduğunu bütün aktörler gibi Sayın Putin de yakından biliyor. Biz bu savaşın çoktan bitmesi gerektiğini düşünüyoruz.
KARADENİZ HESAPLAŞMA ALANI GÖRÜLMEMELİ
Ukrayna’da ateşkes konusunda uzlaşıya varılamıyor. Çatışmaların yayılma riski var. Böyle bir durumda Türkiye’nin yaklaşımı ne olur?
Konuyla ilgili ABD Başkanı Donald Trump devrede. Bizler de ABD’yi teşvik ediyoruz. Putin’le yaptığımız görüşme sonrası, Trump’la da inşallah barış planını değerlendirme fırsatı buluruz. Barış uzakta değil, onu görüyoruz. Tek yapmamız gereken istikametimizi barış yönüne çevirmek. Karadeniz’in bir hesaplaşma alanı olarak görülmemesi gerek. Böyle bir durum Rusya ve Ukrayna’ya sadece zarar verir. Karadeniz’de seyrüsefer güvenliğine herkesin ihtiyacı var. Bu mutlaka sağlanmalı.
ÖNEMLİ OLAN SURİYE HALKININ ORTAK GELECEK TAHAYYÜLÜ
Trump’la Suriye’deki 10 Mart mutabakatını konuşur musunuz? Orada nasıl bir takvimin uygulanması bekleniyor?
Suriye’de 10 Mart mutabakatının hayata geçirilmesi, bölgenin geleceğini yakından ilgilendiren bir süreç. Mutabakatın öngördüğü hedeflere ulaşılması, Suriye için en hayırlı netice olacaktır. Mutabakatın uygulanmasıyla Suriye’nin toprak bütünlüğü, birliği, beraberliği, istikrarı ve müreffeh geleceğe yürüyüşü tahkim edilecek. Ayrılıkların, çatışmaların Suriye’ye bir şey kazandırmadığı yakın geçmişte görülmüştür. Suriye yönetiminin, Suriye’yi oluşturan bütün unsurların bir araya gelmesi vizyonuyla hareket etmesi önemlidir. Suriye hakkında birçok odağın planları, hayalleri olabilir. Ancak önemli olan Suriye halkının ortak gelecek tahayyülüdür. Tuzak kuranların oyunlarını bu mutabakatın hayata geçirilmesi bozacaktır. Biz Türkmen, Arap, Kürt, Sünni ve Nusayri ayırt etmeden, kardeş Suriye halkının tamamının barışını, huzurunu, refahını istiyoruz. 10 Mart Mutabakatının uygulanması, kuşkusuz, bu iradeyi güçlendirecektir.
İSRAİL’İN OLUŞTURDUĞU GÜVENLİK SORUNU ORTADAN KALKMALI
Gazze’de kırılgan bir ateşkes söz konusu. “Barış Konseyi'ni dünya liderleriyle birlikte oluşturacağız” diyen Trump’tan size bir teklif geldi mi? Türk askeri Gazze’de istikrar gücünde yer alacak mı?
Henüz bize gelmiş bir teklif de bir talep de yok. Böyle bir toplantının yapılacağı dedikoduları duyuyoruz. Yeter ki barış için bu tür toplantılar yapılsın. Adım atalım, biz her an hazırız. Öte yandan İsrail’in ateşkes ihlalleri sürüyor. 11 Ekim’den bu yana 370’i aşkın kardeşimiz şehit oldu. İsrail ne yazık ki taahhütlerini yerine getirmiyor. İnsani yardım girişlerinde sıkıntılar sürüyor. İsrail’in verdiği sözleri yerine getirmesi, ateşkese tam anlamıyla uyması ve Gazze’de hayatın normale dönmesine müsaade etmesi şart. İsrail’in oluşturduğu güvenlik sorununun ortadan kalkması lazım. Türkiye hiçbir zaman elini taşın altına koymaktan kaçınmaz.
Türkiye AB için kazanç olur
Belçika Savunma Bakanı’nın “Türkiye’siz güvende olmayız” açıklamasından sonra, Avrupa’dan Türkiye’yi ilgilendiren yeni adımlar bekliyor muyuz?
Şu anda hep bunun heyecanı içerisindeyiz. Ama Avrupa Birliği (AB) üyelik sürecinde biliyorsunuz 50 yılı devirdik. Bizi bu tür tekerlemelerle maalesef oyaladılar. AB’ye daha önce süreçte olmayan ülkeler alındı. Ama Türkiye ne yazık ki bugün 86 milyon nüfusuyla, sanayisiyle, kapasitesiyle bu kadar güçlü bir ülke olarak birliğe güç katacakken, maalesef AB’ye hâlâ alınmadı. Oyalama devam ediyor. Dışişleri Bakanıma ısrarla “Avrupalılarla nerede görüşürsen hep kendilerine bunu hatırlat” diyorum. Ben de görüştüğüm liderlere bunu söylüyorum. NATO’nun en büyük ikinci kara gücüyüz. Savunma sanayiinde son yıllardaki atılımlarımız herkesin malumu. Biz dostluk ve müttefiklik bağlarımızın bulunduğu Avrupa ülkeleri ile kazan-kazan temelinde her alanda iş birliğimizi güçlendirmeye hazırız. Avrupa’nın stratejik bir vizyonla ilişkilerimize bakması, onlar açısından da kazanç olacaktır. Avrupa’dan gelecek adımlar ise bundan sonraki süreci inşa edecektir.
Temiz futbol için sonuna kadar gidilir
Futbolda bahis skandalıyla ilgili düşünceleriniz nedir?
İdarecisinden yöneticisine, futbolcusuna kadar birçok ismin böylesi skandallara karışması, bizleri hayrete düşürmüştür. Futbolun ruhu adalettir. Eğer biz adaleti tesis edemezsek, sahalardan çıkan netice bizi asla tatmin etmez. Biz, futbolun asil ve temiz ruhundan yanayız. Yargı mekanizmasının adil şekilde çalışmasından sonra bunun da tesis edileceğine inanıyorum. Biz bu mücadeleyi özellikle de tribünlerin sesine, gençlerin hayallerine, bu milletin temiz futbol özlemi adına sonuna kadar sürdüreceğiz.
Dünya Kupası’na katılırsak hediye Togg
Bosna Hersek’i yenen A Milli Basketbol Takımımızı nasıl buluyorsunuz?
İlk 2 maçı iyi götürdüler. Şimdi Sırbistan maçı var. Kazanıp Dünya Kupası’na katılmalıyız. Maçtan sonra soyunma odasına gittik. “Dünya Kupası’na gidersek neticesi ne olur?” diye sordular. Biz de “Size Togg hediye ederiz” dedik. İnşallah elemeleri geçip 2027 Dünya Kupası’ndaki yerimizi alacağız.
Güçlü aile güçlü millet
Nüfus artış hızı azalıyor. 2026’da aile kurumunun teşviki için yeni çalışmalar olacak mı?
Bu noktada gerçekten dertliyiz. Bunu artırmamız şart. Rusya “En az 2 çocuk” diyordu, şimdi onlar da “En az 3 çocuk” diyor. Güçlü milletler güçlü ailelerden doğar. Aileyi konuşurken eğitim de önemli. Eğitimin olmadığı ülkeden güçlü millet doğar mı? İbrahim Tatlıses kardeşimizin meşhur sözü var ya “Urfa’da Oxford vardı da biz mi gitmedik?” diye. O Urfa’da üniversite aradı, biz 81 vilayete üniversite kurduk. Bununla iftihar ediyoruz.
Yeni anayasa bu dönem
Türkiye uzun süredir yeni anayasayı konuşuyor. Sivil ve özgürlükçü anayasa konusunda mesafe kat edilemedi. Somut adımlar olacak mı?
Biz somut netice almak için yola çıktık. Soyutta kalırsak bunun bir anlamı olmaz. Şu an itibarıyla hem sivil, hem özgürlükçü, hem kuşatıcı bir anayasayı yapma arzusu içerisindeyiz. Bunu yapalım ki, milletimiz de “İşte benim anayasam” desin. Kendi geleceği ile ilgili de herhangi bir endişeye kapılmasın. Yeni anayasa sözünü AK Parti olarak biz özellikle meydanlarda verdiğimiz gibi, bütün siyasi partiler de millete aynı taahhütte bulunmuştur. Öyleyse birlikte bu işe sahip çıkacağız. Bu konuda kararlılığımız var. Yeni anayasa çalışmalarına şu an partimiz, en hazır parti. Anayasa çalışmaları ekibimiz bu işi yürütüyor. Kendilerinden zaman zaman brifing alıyorum. MKYK, MYK ekibimizde de sadece anayasa çalışmalarını yürüten arkadaşlarımız var. Üzerinde şüpheye yer bırakmayacak, köhnemiş değil, milletimize “Her yönüyle benim anayasam” dedirteceğimiz anayasamızı hazırlıyoruz. Bu işin takvimi olmaz. Sürekli çalışırsın, vakti saati geldiğinde adımı atarsın. Bu dönem, bu işin neticeye bağlanacağı dönem olacaktır.