Necip Hablemitoğlu suikastına ilişkin aralarında FETÖ elebaşı Fetullah Gülen, örgüt yöneticilerinden Mustafa Özcan, eski istihbaratçı Enver Altaylı ile emekli Albay Levent Göktaş’ın da bulunduğu 10 sanığın yargılanmasına devam edildi. Ankara 28. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada, suikastın tetikçisi olduğu belirtilen emekli Albay Ahmet Tarkan Mumcuoğlu savunma yaptı. Suçlamayı kabul etmeyen Mumcuoğlu, davanın sanıklarından Levent Göktaş, Fikret Emek ve Nuri Gökhan Bozkır ile çeşitli dönemlerde görev yaptığını söyledi. Kasım 2002’de Kazakistan’a eğitim tim komutanı olarak görevli gittiği ve o tarihten itibaren Göktaş’ın emrinden çıktığını belirten Mumcuoğlu, “Göktaş’ın beni suikast için Kazakistan’a gönderdiği doğru değil. Onun beni tayin yetkisi yok. 17 Kasım 2002’de 4 askerle THY’ye ait tarifeli uçakla gittik. 17 Mayıs 2003’te de geri döndüm” diye konuştu.
ARAMA AKTARMA YAPMIŞ
Mumcuoğlu, “Kazakistan’da ilk kursumuz 3-23 Aralık arasındaydı. Kurs bitimi öğrencilere diploma verdik. Diplomaların altında 5 ıslak imza var. Diploma töreninden sonra toplu fotoğraf çektirdik. Özetle ben Kazakistan’dan hiç ayrılmadım” dedi. İddia edildiği gibi Kıbrıs’a gitmediğini de anlatan Mumcuoğlu şunları söyledi: “Kazakistan’da pasaport kontrolünden geçmeden Kıbrıs’a gitmem mümkün değil. Savcının Kıbrıs’ta olduğuma dair bir diğer iddiası da 17 Aralık’tan 1 Şubat’a kadar eşimle olan sabit hat görüşmeleri. Ben Kıbrıs’a 2008’e kadar hiç gitmedim. O dönemde Kazakistan’dan hiç ayrılmadım. Bu telefon hatlarının uluslararası çağrı taşıma servislerine ait olduğunu Kıbrıs makamlarından teyit ettik. Yani bir ülkeden başka bir ülkeye arama yapıldığında aktarma yapılarak görüşme gerçekleşmektedir.”
HİÇ TANIŞMADIM
Sanık Nuri Gökhan Bozkır’ın ifadesinin çelişkili olduğunu savunan Mumcuoğlu, “Ben neyle suçlandığımı bile bilmediğim için kendimi savunamadım. Masum bir insanı nasıl katlediyorum, bunun söylenmesi lazım. Bu fiil alçakça bir iş. Ne inancım ne de karakterim böyle bir alçaklığa uygun değil” dedi. Mahkeme başkanı, Mumcuoğlu’na maktul Necip Hablemitoğlu’yla görüşüp görüşmediğini sordu. Sanık, “Ben Hablemitoğlu’yla hiç tanışmadım, kendisini tanımıyorum. Alman vakıflarıyla ilgili bir çalışma içinde de olmadım” cevabını verdi. Bunun üzerine Hablemitoğlu’nun eşi Şengül Hablemitoğlu’na, Mumcuoğlu’nu eşinin yanında görüp görmediği soruldu. Şengül Hablemitoğlu, şu cevabı verdi: “20 yıl önceden söz ediyoruz. 5-10 dakikalık bir görüşme oldu. Kendisini çok net benzetiyorum. Aslında kendisine beni hatırlayıp hatırlamadığını soracaktım. Gerek kalmadı, çünkü o beni tanımadığını söyledi. Ama ben gülüşünüzü, duruşunuzu, bakışınızı net hatırlıyorum. ‘Bu kişidir’ demek vicdani sorumluluk gerektirir, ancak gülümseyişine kadar çok benzetiyorum.”
Fakültedeki odamda görüştüler
Şengül Hablemitoğlu, görüşmenin detayına ilişkin soruya “Necip, bir askerin kendisiyle görüşeceği bilgisini verdi. Yaptığı çalışmalarla ilgili görüşmek için fakültedeki odama geldiler. Görüşmeyle ilgili çok detaylara girmedi. Bazı konular hakkında bilgiye ihtiyaç duyduklarını söyledi bana” cevabını verdi. Sanık Ahmet Tarkan Mumcuoğlu da “Benim resmim ve ismim 20 yıldır her yerde dolaşıyor. Medya vasıtasıyla psikolojiler dizayn edilmiştir. Ben, sizin gözlerinize bakarak söylüyorum, sizinle ve eşinizle görüşmedim” dedi.