Türkiye küresel ticareti e-ticaretle yakalıyor: Türk ihracatçısına destek genişletiliyor

Ticarette Türkiye Yüzyılı Zirvesi, Ticaret Bakanlığı’nın himayelerinde, Albayrak Medya ev sahipliğinde bugün İstanbul Fişekhane’de başladı. Türkiye Yüzyılında İhracat Zirvesi'nin ikinci oturumu olan 'Küresel ticarette değişim ve Türkiye için fırsatlar' oturumuna Ticaret Bakanlığı İhracat Genel Müdürü Mehmet Ali Kılıçkaya, Trendyol Grubu Başkan Yardımcısı Sinan Cem Şahin ve ORKA Holding Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Orakçıoğlu katıldı. Bakanlık destekleri, e-ticaret ve ihracatta dijitalleşme vurgusu oturumda öne çıktı. Dijital pazar yerlerine ihracat yapan firmaların bazı ülkelerdeki komisyon giderlerinin desteklendiğini belirten Kılıçkaya "Destek oranı ihracatın içinde yaklaşık yüzde 2,30. Amacımız bunu yüzde 10’a çıkarmak" dedi.

Lokman Özdemir
Ticarette Türkiye Yüzyılı Zirvesi'nde 'Küresel ticarette değişim ve Türkiye için fırsatlar' oturumu düzenlendi. Oturuma Ticaret Bakanlığı İhracat Genel Müdürü Mehmet Ali Kılıçkaya, Trendyol Grubu Başkan Yardımcısı Sinan Cem Şahin ve ORKA Holding Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Orakçıoğlu katıldı.

İstanbul Fişekhane’de bugün, Ticaret Bakanlığı'nın desteği ve Albayrak Medya'nın ev sahipliğinde gerçekleşen "Ticarette Türkiye Yüzyılı Zirvesi", Türkiye'nin ticari geleceğine yön veren isimlerle iş dünyasının önemli aktörlerini buluşturdu.

Türkiye Yüzyılında İhracat Zirvesi kapsamında TVNET Ekonomi Şefi Semra Karabaş moderatörlüğünde düzenlenen 'Küresel ticarette değişim ve Türkiye için fırsatlar' oturumuna Ticaret Bakanlığı İhracat Genel Müdürü Mehmet Ali Kılıçkaya, Trendyol Grubu Başkan Yardımcısı Sinan Cem Şahin ve ORKA Holding Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Orakçıoğlu katıldı.

Ticaret Bakanlığı İhracat Genel Müdürü Mehmet Ali Kılıçkaya'nın açıklamaları şu şekilde;

Ticaret Bakanlığı İhracat Genel Müdürlüğü'nün en temek fonksiyonu ihracatımızı geliştirmek. İhraç ürünlerinin pazarlanmasından ve tanıtımından sorumlu bir birim. Bizim bünyemizde 16 tane dair başkanlığı ve 260 personelle eş güdümlü şekilde çalışan kurumlarımızla birlikte genel politikamızı belirliyoruz.

Dünyanın 119 ülkesinde 180 merkezde görev yapan bakanlığımıza bağlı ticaret müşaviri ve ateşelerimiz var. Bu arkadaşlar Türkiye'nin pazarlama direktörü gibi çalışırlar.

Küresel Tedarik Zinciri desteği gibi bahsettiğim destekte özellikle otomotiv yan sanayi gibi makine sektörleri gibi sektörlerde küresel firmalara tedarikçi olmak için gerekli olan yatırımlara alt yapıya makine vs. bunu bir proje olarak dile getirdikleri zaman 120 milyon TL'lik bir bütçeyi bize sundukları zaman 60 milyon TL'sini yani yarısını biz destekliyoruz.

Tanıtım desteklerimiz var aklınıza gelen her türlü konudan bahsediyorum. Online tanıtımlar, offline desteklerimiz var. Mağaza kirasıyla beraber alıcı kredilerine şu anda alıcı durumda, özellikle alıcı kedileri noktasında cesaretlendirmek istiyoruz. Buna dönük bir faiz desteğimiz var var yani alıcı kredilerini daha cazip hale getirebilmek için dünyadaki diğer ülkeleri arasında en düşük faiz oranı olan faiz oranında verebilmek için faiz desteği olarak veriyoruz.

Dijital pazar gelişimini destekleyen her unsuru tasarladık. İşte ekranda görüyorsunuz. Bu firmaları da farklı kategorilere ayırdık: münferit şirketler, perakende e-ticaret siteleri (ticaretinin yaklaşık üçte ikisini ihracatta yapan firmaları kastediyoruz), pazar yerleri (Trendyol, Hepsiburada gibi firmalarımız), B2B platformlar ve ihracat konsorsiyumları... Bunlar özellikle KOBİ’leri yurt dışı pazar yerlerine entegre eden uçtan uca çözüm sunan firmalardır.

Şu ekranda gördüğünüz gibi, her bir kategoriye farklı oranlarda, farklı miktarlarda destekler veriyoruz. Destek kalemlerine baktığınızda: tanıtım destekleri, rapor destekleri, yurt dışında pazaryeri entegrasyonu gibi çok çeşitli destekler var. Mesela sektörel destek, sipariş karşılama, dijital pazaryeri açma, listeleme ve benzeri faaliyetlerin desteklenmesi… Hatta bazı ülkelerde komisyon giderlerine kadar ihracatın desteklendiği bir yapı oluşturduk.

Yoğun bir tanıtım faaliyetindeyiz, bilgilendirme çalışmaları yapıyoruz, etkinlikler düzenliyoruz. Süleyman Bey Amerika pazarından bahsetti. Ben geçtiğimiz günlerde Amerika’ya gittim. Özellikle Trump sonrası dönemde ciddi bir çalışma yaptık. Farklı eyaletleri arkadaşlarımızla birlikte ziyaret ettik. Gerçekten de Türk mallarına karşı bir eğilim var, her şeye rağmen.

Sayın Bakanımıza da sormuştunuz… Tedarikçileri çeşitlendirme noktasında bir eğilim var. Firmalarımızı hem eğitmeye hem de bu tür spesifik desteklerle desteklemeye çalışıyoruz.

Bunun dışında, diğer bir trend konu: geri dönüşüm. Biliyorsunuz önemli bir konu ve bizim ihracatımızın yaklaşık yarısı Avrupa Birliği pazarına. Avrupa Birliği'nin ilan ettiği bir mutabakat var. Sektörlerimiz bu mutabakata uymazsa, yeşil dönüşümü gerçekleştirmezse, çok ciddi dezavantajlarla karşılaşacaklar. Karbon vergileri gibi sıkıntılar yaşanacak. Bu bir tehdit. Biz bunu fırsata dönüştürebilir miyiz?

Bu amaçla —diğer bakanlıklarımız da çalışıyor ama— Ticaret Bakanlığı olarak bir destek paketi çıkardık. Bir portal hazırladık. Bu portalda çok spesifik, sektör bazlı sorular var. Firmalar buraya girip kendi beyanlarıyla ne kadar yeşil olduklarını ölçebiliyor. Mevcut durum analizinde daha detaylı dönüşüm sağlamak için danışmanlık hizmetlerini 5 yıl süresince desteklemeye başladık.

Maliyetler elbette önemli, işçilik maliyetleri de öyle. Ama belli bir noktadan sonra markalaşma, dönüşüm yatırımları gibi konularla bazı sektörlerde rekabetçiliğimizi koruyabiliriz.

Özellikle yatırım malları ihracatında, müteahhitlik projelerinde —örneğin Senegal’de büyük bir proje alan firmamızın kredi maliyetini düşürmek için— yürüttüğümüz çalışmalarla yeni bir mecra açılacak.

Bakanlığımızın önde gelen bürokratları, genel müdürler, Süleyman Bey gibi duayen iş insanları, TİM Başkanımız, akademisyenler… Kadromuz çok güçlü. Eğitim alanlar da çok memnun. Hem Marmara Üniversitesi hem de Ankara Üniversitesi mezunları… Proje yaygınlaşıyor: ODTÜ, Kayseri, Konya, Gaziantep, Bursa...

Yoğun bir şekilde ihracatçılarımızı daha nitelikli eğiten ve sertifikalandıran bir yapı kurduk. Pazarlama tarafında biraz kaslarımızı güçlendirmemiz gerekiyor. Üretiyoruz, Ar-Ge yapabiliyoruz; ama pazarlama tarafı da çok önemli. Dijital pazarlama bu işin kalbinde. Bu alanda İhracat Akademisi’yle faaliyetlerimizi güçlendireceğiz.

Trendyol Grubu Başkan Yardımcısı Sinan Cem Şahin'in açıklamaları şöyle;

Kira masraflarını destekleyeceğiz, bu desteğimizi güçlendiriyoruz. Küresel tedarik zinciri içerisinde toplam ticaretin hızlı bir şekilde entegre olduğu ve tüketici davranışlardaki değişikliklerin de kalıcı olmasıyla çok hızlı bir büyüme ihtiyacı bunu rakamlara baktığımızda da görebiliyoruz. Bakanlığımızın genel müdürü hazırladığı e ticaretin görünümü raporuna baktığımızda 2019 2024 arasındaki dönemde yıllık bileşik büyüme oranı %85 olmuş durumda bunun içerisinde yıllık e ticaret perakende büyüme oranı %90‘ları bulmuş durumda.

Türkiye’nin hem lojistik altyapısını çok güçlü olması hem coğrafi olarak beş saatlik bir uçuşla 4.2 milyar dolarlık bir ticaret yapılan bir coğrafyaya ulaşabiliyor ve 500 milyon nüfuslu bir coğrafya erişebiliyor olması, Türkiye’deki bir çok sektördeki çok yüksek kaliteli üretim kapasitesinin halihazırda zaten varlığı ve Türkiye’nin diziler olsun diğer kültürel etkileşim anlamında olsun o bahsettiğimiz coğrafyada oluşturduğu yumuşak güç, 'soft power' dediğimiz Türk ürünlerine olan ilginin Türkiye etiketli ürünlere olan talebi de artırdığını da görürüz.

Pandemi işte bu fırsatların hayata geçirilmesi için hem bizler gibi şirketlere buralarda yatırım yaparak hobilerimizi bir şekilde köprü olma imkanı sağladı. Türkiye ürünlerinin bu entegrasyon hızlanmasıyla sadece bahsettiğim coğrafyada bugün itibarıyla 35 ülkede ulaştırmaktan mutluyuz. Rakam da paylaşmam gerekirse 2024 itibarıyla aracılık ettiğimiz yurt dışında satışı toplamda 1,5 milyar doları aşmış durumda. Bunun içinde tabii çok ciddi atılımlara devam edilmesi gerekiyor. Çünkü rekabet her alanda da artıyor sadece yerel rekabetçilik ile global rekabetle baş etmek zorundasınız. Bu kadar büyük bir coğrafyada faaliyet göstermeyi hedeflediğimizde vizyon olarak e-ticaretin getirdiği fırsatlar ile aynı zamanda rekabetinizi de devam ettiriyorsunuz. Bu rekabet sayısını da yükseltiyor.

ORKA Holding Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Orakçıoğlu'nun açıklamaları şöyle;

Biz grup olarak işin üretim tarafında da çok güçlüyüz. Kimse bunu bilmiyor aslında. Yani üretim tarafındaki gücümüz... Şu anda çok iddialıyız bu konuda. Avrupa’nın en iyi üretim tesisine sahibiz. Aynı zamanda bu tesise sahip olurken —bunu inovatif anlamda da söylüyorum ben— çünkü bugün, yaklaşık olarak bir ay önce ikinci fabrikamızın açılışını yaptık ve üçüncü fabrikamızın da temelini attık, Giresun’da.

İkinci fabrikamızın içeriğine baktığımız zaman, klasik üretim tesisi değil. Yapay zekâyla konuşan makinelerle üretim... Yani burada özellikle, buradaki güç aslında kendi içimizde bizim markalarımızın kimliğini ve ruhunu tamamlıyor. Nedeni şu: Artık dünyada kişiye özel hissettirme, kişiselleştirme çok ön plana çıkmış durumda. Çünkü siz bugün milyon adet üretim yaparak o fiyat rekabetinin içinde kalıcı olamıyorsunuz.

Yani sadece ülkelerin adı değişiyor: Bakıyorsunuz Uzak Doğu, uzaklar. Rekabet konusunda tekler. Bakıyorsunuz, karşınıza Kuzey Afrika çıkıyor. Onun arkasından... Yani üretim alanları değişiyor farklı olarak.

Bir kere her şeyden önce özellikle bazı sektörlere sanki ayrıcalık yapılıyor gibi söyleyeceğim ama... Bunu nasıl söyleyeceğim?

Bugün gelin İtalya’ya bakalım, Fransa’ya bakalım... Hangi sektörün markaları o ülkenin imajına katkıda bulunur? Hangi ülkenin moda endüstrisi markalarını konuşuyoruz? Ve ülke imajına inanılmaz katkıları var. Ve o yüzden de bu değişim ve dönüşüm sürecinde inanılmaz bir deneyimimiz var aslında.

Ticaret Bakanlığımızda da —yani bugün tabii ki bu deneyimin ortaya konulması konusunda— çok önemli projeler ortaya konulabilir. Mesela marka satın alma süreci... Bununla birlikte aynı zamanda marka satın almanın dışında, tabii ki dağıtım kanalları ile ilgili çok farklı şeyler yapılabilir.

Üretim tesislerimizden mesela bizim şu anda kilogram başına ihracatımız... Kilogram başına 143 Euro. Üretim tesisi: 130 Euro. Gümrük beyannameleriyle ispatlayabilirim. Almanya’dan ithal ettiğimiz en ünlü otomotiv markasının ithalat değeri 43 Euro. Almanya’dan 43 Euro’ya ithalat yapıyoruz, Almanya’ya 133 Euro değerli ürün satıyoruz. O potansiyel var bizde.

Bugün marka bilinirliğimiz olan ülkelerde inanılmaz bir şekilde ihracat yapıyoruz. Bir kısmı Trendyol aracılığıyla, bir kısmı da kendi aplikasyonlarımız aracılığıyla yapıyoruz. Yani orada Sayın Genel Müdür’üm, Türkiye’de özellikle online satışın ortalaması yüzde 30’lar seviyesinde, öyle mi? Ama ihracattaki rakamımız yüzde 2-2.5 değil mi?

Yani bu birikimi ihracata taşıdığımız zaman —ki çok önemli kararlar ve şeyler alındı destekler konusunda— sadece %10’a çıkarsak, ihracat rakamlarımızda en az 20-25 milyar dolar bir artı olacağını düşünüyorum.

Yani burada sadece belli sektörlerde kurumsal firmalar değil, işletmeler, KOBİ’ler tüm gelişmeleri sahada —yani nabız gibiyiz— ve bugün bana sorun yani dünyanın hangi ülkesinde siyasi ve aynı zamanda ticari gelişmeler ve ortaya yapılan mesai, tarife dışı engeller... Bunlarla ilgili deneyim sahibi olmasanız zaten o pazara giremiyorsunuz.

Yani Orta Doğu’da farklı bir deneyimimiz var mesela. Az önce Sayın Bakanımız söyledi: Irak. Irak’ın —belki de— biz küresel bankacılık ve finans sistemine girmesine çok destek olduk. En çok bize faydası oldu ülke olarak. Yani bunlar çok fazla bilinmiyor.

Yani o coğrafyada, Avrupa Birliği’nde ayrı... Ve ben —en büyük sürprizimiz belki Sayın Genel Müdür’ümle paylaşacağım— çok yakın bir zamanda, Eylül ayında Paraguay’da da mağazamız açılıyor.