İstanbul İl Jandarma Komutanlığı KOM Şube Müdürlüğü’nce aralarında Binsat Holding Yönetim Kurulu Başkanları Arafat Bingöl ve Cengiz Bingöl, Bilgi Üniversitesi eski rektörü Remzi Sanver, Mehmet Kenan Tekdağ ile Can Holding sahiplerinden Şakir Can ve Murat Can’ın eşleri Betül Can ve Zühal Can’ın da bulunduğu toplam (26) şüpheli gözaltına alındı. Toplamda 35 kişi hakkında gözaltı kararı verildi.
Şüphelilerin şirket merkezlerinde ve ikamet adreslerinde yapılan aramalarda çok sayıda dijital materyal, belge ve değerli evraka el konuldu.
Remzi Sanver kimdir?
Gözaltına alınan 26 kişiden biri de Remzi Sanver. Gözaltına alınan eski Bilgi Üniversitesi rektörü Remzi Sanver, aynı zamanda Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar Derneği Başkanı. Ayrıca Remzi Sanver, Galatasaray’da da yöneticilik de yapmıştı. Sanver, kamuoyuna masonluğu tanıtması ile tanınan bir isimdi. Sanver'in aynı zamanda halen Fransa Bilimsel Araştırma Milli Merkezi’nde (CNRS) araştırma profesörü olarak görev yaptığı öğrenildi. Sanver, Boğaziçi Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü'nü bitirip doktorasını da burada yapan Sanver, matematiğin sosyal bilimlere uygulanması üzerine çalışmaları bulunuyor.
35 şüpheliye gözaltı kararı
Devam eden soruşturma kapsamında, evrağa eklenen yeni MASAK raporu ve elde edilen deliller doğrultusunda örgüt yapılanması içinde aktif rol aldıkları değerlendirilen 35 şüpheliye yönelik ikinci aşama operasyon gerçekleştirildi. Operasyonda, aralarında Binsat Holding Yönetim Kurulu Başkanları Arafat Bingöl ve Cengiz Bingöl, Bilgi Üniversitesi eski rektörü Remzi Sanver, Mehmet Kenan Tekdağ ile Can Holding sahiplerinden Şakir Can ve Murat Can'ın eşleri Betül Can ve Zühal Can'ın da bulunduğu toplam 26 şüpheli gözaltına alındı. Şirket merkezlerinde ve ikamet adreslerinde yapılan aramalarda çok sayıda dijital materyal, belge ve değerli evraka el konuldu. Şüphelilerden 3'ünün yurtdışında olduğu tespit edilirken, 6 şüpheliye yönelik yakalama çalışmalarının sürdüğü öğrenildi.
MASAK raporlarıyla elde edilen bulgular doğrultusunda suç örgütünün "nitelikli dolandırıcılık", "kaçakçılık" ve "Vergi Usul Kanunu'na muhalefet" gibi öncül suçlardan elde ettiği yasa dışı gelirler aracılığıyla ticari hacmini genişlettiği, eğitim, medya, finans ve enerji gibi stratejik sektörlerde şirket alımları, hisse devirleri ve yatırım faaliyetlerinin doğrudan suç gelirleriyle finanse edildiği, bu yolla örgütün hem ekonomik gücünü artırmayı hem de kamuoyu nezdinde meşruiyet kazanmayı hedeflediği kaydedilmişti.