CHP ve İYİ Parti yöneticileri ile Genelkurmay eski Başkanı darbe tehditlerinden sonra Gezi olaylarını andıran bir provokasyon için düğmeye basıldı. Tıpkı 27 Mayıs darbesinden önce olduğu gibi üniversiteler hareketlendi. Eylemlerin fitili ise Boğaziçi Üniversitesi’nden ateşlendi. Prof. Dr. Melih Bulu’nun rektör olarak atamasını bahane eden marjinal sol gruplar önceki gün üniversiten kapısına dayandı.
ÇOĞU YABANCI ÖĞRENCİYDİ
TERÖR MARŞI İLE HALAY
Dünya basınına servis edilen kelepçeli görüntü de bu sırada çıktı. Provokatörlerin zorlaması üzerine kapı kilitlenerek kapatılmak istendi. Zincir ve kilit bulunamayınca kelepçeler birleştirilerek kapı kapatıldı. PKK ve DHKP-C’nin sözde marşları eşliğinde halaylar slogan atan gruptakiler polisin müdahalesi ile dağıtıldı.
24 ADRESE BASKIN
Tahrike cübbeli destek
Provokasyona sınırlı sayıda akademisyen de destek verdi. Önceki gün gerçekleştirilen devir teslim töreni sırasında rektörlük binası önüne gelen 20’yi aşkın akademisyen binaya sırtını dönerek protesto gösterisine destek verdi. Cübbeleriyle burada bir süre bekleyen akademisyenler gözaltına alınan öğrencilerin serbest bırakılmasını istedi. Akademisyenler bina önünde uluslar arası basın yayın organlarına de servis edilen görüntüleri verdikten sonra bölgeden ayrıldı. Bir grup akademisyen adına sosyal medyadan yapılan 3 maddelik açıklamada da üniversiteler için özerlik istendi.
Boğaziçililer rahatsız
YÖK noktayı koydu
Boğaziçi Üniversitesi'ne rektör olarak atanan Prof. Dr. Melih Bulu ile ilgili bir açıklama yayınladı. Açıklamada, "Prof. Dr. Melih Bulu, diğer adaylar gibi rektörlük başvuru şartlarını sağlamaktadır. Bir üniversiteye rektör adayı olabilmek için, eski veya yeni hiç bir mevzuatımızda ilgili üniversitenin kadrolu profesörlerinden biri olma gibi bir koşul aranmamıştır. Nitekim Boğaziçi Üniversitesi, geçmişte iki dönem, uzun yıllar farklı bir üniversite mezunu ve mensubu bir bilim insanı tarafından başarılı bir şekilde yönetilmiş ve bu durum hiçbir zaman eleştiri konusu yapılmamıştır" denildi.
Her örgütten isim var
Provokatörlerden sadece 2’sinin Boğaziçi üniversitesi öğrencisi olduğu öğrenildi. Gözaltındakilerin 2’sinin lise, 11’inin başka üniversitelerin öğrencisi olduğu, 2 kişinin ise öğrenci bile olmadığı ifade edildi. Gözaltı listesinde bulunan isimlerin terör örgütleri MLKP, DHKP-C ve Dev Yol ile Kıvılcım, Kaldıraç ve LBGT-i gibi marjinal gruplarla bağlantılı olduğu vurgulandı. Ayrıca şüphelileri, terör örgütleri adına pankart asma, yazılama, korsan gösteri gibi illegal etkinliklerde yer aldıkları ve yine şüphelilerden bazılarının “terör örgütüne üye olmak” suçundan haklarında yargılamalarının devam ettiği tespit edildi. Yakalanan şüphelilerden bazılarının MLKP, THKPC, Kıvılcım, Dev yol gibi örgütlerden poliste kayıtları olduğu öğrenildi.
Dosyaları kabarık
Canan yine başrolde
Gezi olaylarında olduğu gibi CHP İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu yine baş aktörlerden biri oldu. Öylemin ilk günü ekibiyle birlikte kampüse çıkarma yaptı. Kaftancıoğlu, “Boğaziçi Üniversitesi ve destek veren diğer üniversite öğrencilerine bir vatandaş olarak teşekkür ediyorum her şeyden önce.. Örgütlü dayanışmayla; üniversitelere intihal ya da kayyumla değil zekayla girilebileceğini bir kez daha gösterdikleri için” açıklamasında bulundu.
Üniversiteleri karıştırma çabası
Olayların başlangıcı Boğaziçi olsa da, diğer üniversitelerde de paralel hareketlenmeler gözlendi. Marijinal sol gruplar Türkiye’nin dört bir yanındaki üniversitelere ve sokaklara afişler asarak ayaklanma çağrısı yaptı. Ankara, Samsun, Hatay ve İzmir başta olmak üzere birçok ilde çekilen fotoğraflar sosyal medyadan paylaşıldı. Önceki gün gerçekleşen gösterilerde diğer illerden gelen grupların da bulunduğu ifade edildi.
Yine sahnedeler!
#PolisiminYanındayım
Boğaziçi Üniversitesi Rektörlüğüne Prof. Dr. Melih Bulu’nun atanmasını protesto gerekçesiyle toplanan bir grubun terör örgütü marşı söyleyip “katil polis” sloganları atması tepki çekti. Gösteri sırasında atılan bu sloganlara tepki gösterenlerin sosyal paylaşım sitesi Twitter üzerinden açtıkları “#Polisiminyanındayım” yazılı hashtag, Trend Topic (TT) oldu. Twitter’da “#Polisiminyanındayım” etiketiyle şu ana kadar yaklaşık 330 bin paylaşım yapıldı.
CHP baklayı çıkardı
CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökçe Gökçen ise olayların arkasındaki gerçek planı ortaya koydu. Gökçen katıldığı programda şunları kaydetti: “Er ya da geç kesinlikle geri adım atılacak. Bu düzenin böyle devam etmesi söz konusu değil. Bırakın ekonomiyi, bırakın Türkiye’nin sorunlarını çözmeyi, artık toplumun her kesiminden bu işin böyle gitmeyeceğine yönelik o kadar fazla söz duyuyoruz ki, üniversiteler de bundan dışarda değil elbette. Boğaziçi’nde bugün gördüğümüz dayanışma, bugün gördüğümüz birliktelik, geçtiğimiz yıllarda yerel seçimlerde oluşan birliktelik, referandum öncesinde oluşan birliktelik ve sokaklarda Gezi’de gördüğümüz birliktelik yarın da artarak devam edecek. Türkiye’nin demokrasiye inanan tüm kesimlerinin bir arada söz söylemesiyle bu düzen elbette ki değişecek. Öğrencilerin tek yaptığı, anayasal haklarını kullanmak, ifade özgürlüklerini kullanmak, barışçıl bir protesto.. Barışçıl protesto anayasal haktır. Karşılaştıkları muameleyi hep birlikte görüyoruz. Bu kayyum rektörün ilk icraatı okula polis sokmaktı. Öğrenciler okula polis girmesini istemiyoruz, okulda demokrasi ve bilimin konuşulmasını istiyoruz diyorlardı. İkinci icraatı de o polislerin öğrencilere gösterdiği şiddet oldu bugün.”