Vefalı akademisyenler Beşir Atalay'ı unutmadı: Kırıkkale Üniversitesi rektörlüğüne çağrı var

Kırıkkale Üniversitesinin kurucu rektörü Prof. Dr. Beşir Atalay’ın isminin kampüsten silinmesine yönelik çok sayıda hoca imza kampanyası başlattı. Atalay’a duyulan vefanın vurgulandığı bildiride, yetiştirdiği akademisyenlerden ve üniversiteye katkılarından bahsedilerek, söz konusu yanlıştan dönülmesi adına rektörlüğe çağrıda bulunuldu.

Şefika Nur Çiftçi
Kırıkkale Üniversitesi yönetimi tarafından Prof. Dr. Beşir Atalay’ın adının kampüsten silinmesine yüzlerce akademisyen tepki gösterdi.

Doğup büyüdüğü topraklardan ayrıldıktan sonra da memleketini unutmayan ve şehrine bir üniversite kazandıran devlet adamı Prof. Dr. Beşir Atalay’ın 1992 yılında kurduğu Kırıkkale Üniversitesinden ismi kaldırıldı.

- Kırıkkale Üniversitesi yerleşkesine verilen 'Beşir Atalay Kampüsü' ismi, geçtiğimiz hafta alınan rektörlük kararıyla 'Şehitler Kampüsü' olarak değiştirildi.

İmza kampanyası başlatıldı

Rektörlük tarafından, hiçbir gerekçe gösterilmeden uzun yıllar üniversiteye hizmet vermiş kurucu rektör Prof. Dr. Beşir Atalay’ın isminin kaldırılmasına kamuoyunun yanı sıra çok sayıda akademisyenden de tepki geldi.

üzerinden başlatılan imza kampanyasına; Prof. Dr. Adem Çaylak, Prof. Dr. Ömer Çaha, Prof. Dr. Ömer Torlak, Prof. Dr. Adnan Akın, Prof. Dr. Sait Okumuş ve Rafet Bilgen öncülük ederek meslektaşlarına çağrıda bulundu.

- Hızla büyüyen kampanyaya yüzlerce akademisyen katıldı.

'Atalay yüzlerce akademisyen yetiştirdi'

Beşir Atalay’ın akademik ve siyasi hayatında verdiği mücadelelere vurgu yapıldı.

Bildiride, “28 Şubat 1997 post-modern darbe sürecinin baskı ve zor döneminde 28 Şubat’ın sıkıntısını çeken bir rektör olarak uzun yıllar metanetini ve ağır başlılığını koruyarak Kırıkkale Üniversitesi’nde yüzlerce başarılı akademisyenin yetişmesi ve bugünlere gelmesinde en büyük emek ve katkıya sahip vizyoner bir kişilik ve başarılı akademisyen, daha sonraki yıllarda başbakan yardımcılığı, içişleri bakanlığı ve ilk açılım sürecinin koordinatörlüğünü yapmış vakur bir devlet adamıdır” ifadelerine yer verildi.

Yaşanan olaya anlam veremediklerini aktaran akademisyenler, söz konusu kararın geçmişteki kötü uygulamaları çağrıştırdığını belirtti:

“Bizler Kırıkkale Üniversitesi’nin eski ve yeni akademisyenleri ve mensupları olarak, Kırıkkale Üniversitesi Senatosu’nun almış olduğu Kırıkkale Üniversitesi Prof. Dr. Beşir Atalay Kampüsü’nün adının değiştirilmesi ve yerleşke adından Prof. Dr. Beşir Atalay isminin kaldırılması kararından büyük üzüntü duyduğumuzu belirtmek isteriz. Hangi saikle yapılırsa yapılsın Kırıkkale Üniversitesi kampüs isminden Prof. Dr. Beşir Atalay’ın adının silinmesini anlamlandırmakta zorlanıyoruz.

28 Şubat döneminde dik duruş sergilenmiş olan Kırıkkale Üniversitesi’nde geçmişin kötü uygulamalarını çağrıştıran böyle talihsiz bir karar, imzası olanlar tarafından tarihe acı, ironik ve incitici olarak kaydedilmiştir.”

- Yeni Şafak yazarı Ayşe Böhürler; geçtiğimiz günlerde köşesinde kaleme aldığı 'İstihbarat raporları' başlıklı yazısında, Beşir Atalay’ın özellikle Kırıkkale Üniversitesi’nin akademik yapısına ve muhafazakâr, inançlı akademisyenlere sağladığı desteği vurgulayarak yapılan isim değişikliğinin "ahde vefaya ihanet" anlamına geldiğini belirtti.

'Değişim rektörün bireysel kararı'

Ayşe Böhürler bahse konu yazısında, YÖK ve Cumhurbaşkanlığı'na isim değişikliği hakkında resmi bir bilgilendirme yapılmadığını, kararın tamamen rektörün bireysel kararı olduğunu belirtti.

Beşir Atalay, 12 Eylül darbesi döneminde burs veren vakıflarla ilişkisinden dolayı hapis yatan ve ardından akademide önemli hizmetlerde bulunan bir isim olarak tanınıyor. Kırıkkale Üniversitesi’ni bozkırda bir meslek okulundan üniversiteye dönüştürerek özellikle o dönem dışlanan muhafazakâr akademisyenlere ve gençlere kucak açmasıyla biliniyor.