Yine Almanya yine yangın

Backnang kasabasındaki bir apartmanda çıkan yangında Afyonlu Nazlı Soykan ve yaşları 6 ay ile 17 yaş arasında değişen yedi çocuğu can verdi. Neonazi saldırılarındaki artış ve binada Türk-Alman Kültür Derneği'nin bulunması kundaklama kuşkusunu gündeme getirdi.

Cihan
Yine Almanya yine yangın

Almanya'nın Stuttgart şehri yakınlarındaki Backnang kasabasında bir apartmanda çıkan yangın sonucu aynı aileden 8 Türk yaşamını yitirdi. Ölenlerin isimleri ve yaşları ise şöyle açıklandı: Anne Nazlı Özcan Soykan (40), Hatice Oruç (17), Yılmaz Soykan (14), Abdülkadir Soykan (8), İzzet Soykan (7), Yasin Soykan (6), Ahmet Soykan (3) ve Murat Soykan (6 aylık). 11 yaşındaki İbrahim Soykan, dayısı ve anneannesi ise balkona kaçmayı başarıp itfaiye ekiplerinin yardımıyla kurtarıldı. Yangında evde bulunmayan baba Sami Soykan'ın ise fenalık geçirdiği ve hastanede sakinleştirilmeye çalışıldığı bildirildi. Ölenlerden Hatice Oruç'un anne Soykan'ın ilk evliliğinden kızı olduğu açıkladı. Yangının çıkış sebebi netlik kazanmazken Alman polisi elektrik kontağı ya da gaz kaçağının faciaya neden olduğu ihtimali üzerinde duruyor.

EV BİR KEZ DAHA YANDI

Eski bir deri fabrikası olan binadaki yangını itfaiye ekipleri güçlükle söndürdü. Soğutma çalışmaları için içeri giren kurtarma ekipleri, yeniden yangın çıkması üzerine incelemeye ara verdi. Polis yetkilileri, ölen Afyonlu anne ve yedi çocuğunun dumandan zehirlenme ve yanma sonucu hayatını kaybettiği bildirildi.

SABAHA KARŞI BAŞLAMIŞ

Türkiye'nin Stuttgart Başkonsolosu Mustafa Türker Arı, yangının dün 04.30 sularında çıktığını, ekiplerin binadaki incelemelerinin devam ettiğini aktardı.

KUNDAKLAMA İHTİMALİ VAR MI?

Afyonlu Soykan ailesinin oturduğu binanın giriş katında Türk - Alman Kültür Derneği'nin bulunması kundaklama iddialarını güçlendirdi. Alman polisi ise 'Kundaklama ya da yabancı düşmanlığına dair en ufak bir işaret yok' açıklamasını yapmakla yetindi. Alman basını binada bulunan odun sobasının yangınının nedeni olabileceği iddiası üzerinde duruyor.

Neonazi davasında yer ayırmadılar

Almanya, 8 Türk, 1 Yunan ve bir de Alman polisini katleden Neo-Nazilerin yargılanacağı davanın 17 Nisan'da görülecek ilk duruşmasına Türkiye'den temsilcilerin katılmasına izin vermemişti. TBMM İnsan Hakları Komisyonu Başkanı Ayhan Sefer Üstün ve Büyükelçi Hüseyin Avni Karslıoğlu'na salonda yer ayrılmaması tepki çekmeye devam ediyor. Ayhan Sefer Üstün ise, 'Biz o gün salonın önündeD olacağız. Salona girmek için her şeyi yapacağız. Giremesek bile duruşma salonunun önünde, orada olduğumuzu haykıracağız' açıklamasını yapmıştı.

Onur bebeği kurtarmışlardı

Almanya'da Türkiye kökenli bir ailenin yaşadığı apartmanda çıkan yangında 8 Türk'ün ölmesi diğer kundaklama olaylarını hatırlattı. Almanya'nın Ludwigshafen kentinde 3 Şubat 2008'de Türklere ait bir binada çıkan yangın bu yangınlardan sadece biri. Dört katlı binanın birinci katında başlayan yangın, merdivenlerin de ahşap olmasının etkisiyle kısa sürede tüm binayı sardı. Olay yerine gelen itfaiye ekipleri yangını ancak bir gün sonra söndürülebildi. Ancak yangına neyin neden olduğu saptanamadığı için dosya kapatıldı. Amca Kamil Kaplan (32) tarafından yangından kurtulması için Türk kökenli polis Hakkı Paker'e pencereden atılan 11 aylık Onur yangının sembolü haline geldi.

Mölln katliamı

Mölln yangını 23 Kasım 1992 yılında meydana geldi. O zaman 25 yaşındaki Michael Peters ve 19 yaşındaki Lars Christiansen önce Mölln, Ratzeburger Caddesi'nde bulunan ve sadece Türk ailelerin oturduğu bir binayı molotofkokteyli atarak yaktılar. İtfaiye bu yangına giderken iki Neonazi üyesi Mölln'ün merkezindeki Mühlen Caddesi'ndeki, Arslan Ailesi'nin oturduğu 9 numaralı evi de kundakladı. Ratzeburger Caddesi'ndeki binada 30'a yakın Türk yaralandı. Mühlen Caddesi'ndeki evde ise üç Türk ise yanarak can verdi. İki kundakçı 10 yıl hapis cezasına çarptırıldı, 1'isi 4 yıl sonra şartlı serbest bırakıldı.

Solingen faciası

Hafızalarda 'Solingen faciası' olarak yer eden bir diğer yangın ise Kuzey Ren Vestfalya Eyaleti'nde çelik endüstrisiyle tanınan küçük kent Solingen'de, 29 Mayıs 1993 günü, gece saat 01.00 sıralarında gerçekleşti. Neonazi yanlısı dört genç, Unterewerner Caddesi, 81 numaradaki evi bir bidon benzinle kundakladı. Aslen Amasyalı Genç Ailesi'nden Gülsün İnce (28), Hatice Genç (18), Hülya Genç (9), Saime Genç (5) ve Gülistan Öztürk (12) feci şekilde yanarak yaşamlarını yitirdi. 2 kişi de yaralı olarak kurtuldu. Kundakçılardan Markus Gartmann 15 yıl; Felix Köhnen, Christian Reher ve Christian Bucholz 10'ar yıl hapis cezasına çarptırıldı.

Cinayettir, katliamdır Başbakan hesap sorsun

Yangında ölen anne ve 7 çocuğunun memleketi olan Afyonkarahisar'ın Sinanpaşa ilçesinde büyük acı yaşanıyor. Yangında hayatını kaybeden anne Nazlı Özcan Soykan'ın halası Nebahat Coşkun, yeğeni ve ailesinin 1962 yılında Almanya'ya gittiğini, ekonomik nedenlerle yaklaşık 10 yıldır memleketine gelemediğini söyledi. 'Onlar bize, biz onlara hasret yaşadık' diyen Coşkun, şöyle konuştu: 'Yeğenim ve çocukları yakılarak öldürüldü. Resmen onları yaktılar. Ölen öldüğüyle, öldüren de öldürdüğüyle kalıyor. Ben bunu bir doğal ölüm olarak görmüyorum, cinayettir, çocuk katliamıdır. 7 çocuk... Başbakanımız Erdoğan'dan bu konunun çözülmesi için destek istiyorum. Başbakanımız bunun peşini bırakmasın, katilleri Merkel'e aratsın.' diye konuştu. Amca Şükrü Özcan ise cenazelerin köyde defnedileceğini söyledi.