Türkiye’nin ilk modern ve çağdaş sanat müzesi İstanbul Modern, 16’ncı yaşını kutluyor. 11 Aralık 2004’te kurulan İstanbul Modern, bugüne kadar 8 milyon 200 bin ziyaretçi ağırladı, 825 bin çocuk ve gence ücretsiz sanat eğitimleri sundu. Müze, 17 Mart-10 Aralık’ı kapsayan pandemi süresince dijital platformlarda sergi ve etkinliklerini sürdürürken, 800 bin kişiyi sanatla buluşturdu.
“Sanatçı ve Zamanı” ve “Şimdinin Peşinde” koleksiyon sergileri ile “Lütfi Özkök: Portreler” fotoğraf sergisinin sanal turları, “Yüzyıllık Aşk” sinema sergisinin dijital arşivi, “Misafirler: Sanatçılar ve Zanaatkarlar”ın sergi alanı videoları, küratör bilgilendirmeleri ve üretim süreçlerini ele alan belgeseli, 17 Mart sonrası müzenin internet sitesi üzerinden izleyiciyle buluştu. Müzenin YouTube kanalı üzerinden her yaştan sanatsevere yönelik özel içerikler yayımlandı. Eğitim uzmanları, çocuklar için evlerinde gerçekleştirebilecekleri pek çok sanatsal etkinlik önerisinin yanı sıra modern ve çağdaş sanat yapıtlarını sade bir dille sanal ortamda anlattı. Yetişkin izleyiciler için de koleksiyonda yer alan sanat yapıtlarının çözümlemeleri erişime sunuldu. Koleksiyon sergisinde yapıtları yer alan sanatçıların pandemi dönemini nasıl geçirdiklerini anlatan videoları sanatseverlerle dijital ortamda buluştu.
SANATÇI FİLMLERİ SEÇKİSİ
“Uluslararası Sanatçı Filmleri” sergisi bu yıl ilk kez internet sitesi üzerinden ziyarete açıldı. Farklı kuşaklardan 43 sanatçının pandemi günlerinde gerçekleştirdikleri yeni çalışmaların yer aldığı “Pandemi Günlerinde Fotoğraf” sergisi de çevrimiçinde ziyarete açıldı. İstanbul Modern Sinema›nın programları da çevrimiçine taşınırken, çevrimiçine özel geliştirilen 300 etkinlik ve atölyeyle binlerce çocuk, genç ve yetişkinin sanatla buluşması sağlandı. Yetişkinlere yönelik Atölye Modern seminerleri de dijitale özel olarak hazırlanan içeriklerle sanat meraklılarının katılımıyla gerçekleşti. Koleksiyon sergisini yakın zamanda yenileyen İstanbul Modern, geçen ay 2 yeni sergiyi izleyiciyle buluşturdu.
DÜNYA DİYE BİR YER
Selma Gürbüz’ün zamandan ve mekandan bağımsız; masallar, mitler, söylencelerle örülü, incelikle işlenmiş yapıtları Türkiye’de bir müze çatısı altında ilk defa izleyiciye sunuluyor. “Selma Gürbüz: Dünya Diye Bir Yer” adlı sergi sanatçının 35 yıllık sanat pratiğini ve kendine özgü imge dünyasını görünür kılıyor. Gürbüz’ün resim, yerleştirme, desen, video ve heykel gibi farklı ifade araçlarıyla ortaya koyduğu yüzden fazla yapıt sergide yer alıyor.
BİNİN ÜZERİNDE SANATÇI YER ALDI
Eczacıbaşı’nın objektifinden
“Şakir Eczacıbaşı: Seçilmiş Anlar” adlı, 25 Kasım’da açılan fotoğraf sergisinde sanatçının 1960’lı yıllarda çektiği izlenimci fotoğraflarının yanı sıra 1980’li yıllardan itibaren fotoğrafın teknik imkanlarını kendine özgü yaklaşımla yorumladığı çalışmaları yer alıyor. Küratörlüğünü Bülent Erkmen’in üstlendiği sergi, Eczacıbaşı Topluluğu sponsorluğunda gerçekleşiyor.