Türkiye Osteoporoz Derneği, osteoporozda farkındalık çalışmalarına devam ediyor.
Türkiye Osteoporoz Derneği ‘Sağlam Kemikler Güçlü Kadınlar’ sloganıyla osteoporoz konusundaki farkındalık çalışmalarına devam ediyor. 20 Ekim Dünya Osteoporoz Günü nedeniyle ‘Kırılmayan Kadınlar’ projesinin devamı niteliğindeki çalışmaları kapsamında düzenlenen toplantıda konuşan Türkiye Osteoporoz Derneği Başkanı Prof. Dr. Yeşim Kirazlı, osteoporozdan korunma yolları, 50 yaş üstü kadınlarda DXA ölçümü ve hastalıkla ilgili birçok faydalı bilgi paylaştı.
En fazla kadınlarda görülüyor
Araştırmaya göre Türkiye’de 24 bin kalça kırığı gerçekleştiğini ve vakaların yüzde 75’ini kadınların oluşturduğunu belirten Prof. Dr. Yeşim Kirazlı, dünyada osteoporoza bağlı olarak yılda 9 milyon kırık oluştuğunu kaydetti. Kirazlı, bu sayının çok sık görülen meme kanseri, kalp krizi ve inme hastalığının üçünün toplamından daha fazla olduğuna dikkat çekerek, “Yaptığımız araştırmalara göre; kadınların yüzde 33’ü, erkeklerin ise yüzde 7.5’i osteoporoz sorunu yaşıyor. Kırık için risk faktörlerinin ‘kadın olma, sigara içme, alkol kullanma, kortizon kullanımı, diyabet, tiroid hastalığı ve romatoid artrit hastalığı’ olduğu saptandı” dedi.
Devlete maliyeti 72 milyon dolar
Yapılan araştırmalara göre; 2010 yılında kalça kırıklarının devlete maliyeti 72 milyon dolar olarak hesaplandı. 2050 yılında bu rakamın 205 milyon dolara ulaşması bekleniyor. Osteoporoz’un tedavi edilebilir bir hastalık olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Yeşim Kirazlı, özellikle 50 yaş ve üzeri kadınlarda menopoz sonrası osteoporoz risk faktörlerinin olup olmadığının belirlenmesi, risk altındakilerde kemik dansitometri tetkiki yapılması gerektiğini anlattı. Kirazlı, “Bir kez kırık geçirildiyse ikincil kırığın oluşmaması için önlem alınması çok önemli. Menopoz sonrası osteoporoz tedavi edilebilir ve kırıklar önlenebilir. Tedaviye bağlı kalma ve uygun tedavi sayesinde kadınların kemik sağlığı iyileştirilebilir ve yaşam tarzlarını korumaları sağlanabilir” ifadelerini kullandı.
Tedavinin sürdürülmesi şart
60 yaşın üzerinde olup, kırık riskinin yüksek olduğu belirtilen bireylerin kemiklerini korumak için tedaviye başlaması gerektiğini dile getiren Kirazlı, “Tüm kronik hastalıklarda olduğu gibi osteoporozda da tedavinin etkili olabilmesi için tedavinin sürdürülmesi gerekiyor. Geçtiğimiz yıllarda hastalar ve tıp camiası menopoz sonrası osteoporozu çok daha iyi anlamış olsa da bu hastalıkta tedaviyi bırakma oranı halen çok yüksek. Her 2 kadından 1’i, ilk yılın ardından tedaviyi bırakıyor, dolayısıyla kırık riskini artırıyor. Menopoz sonrası osteoporoz tedavisine devam eden kadınlarda kırık riski, tedaviye devam etmeyenlere oranla %25 daha düşük” diye konuştu.