Tarımda su ve gübrenin verimli ve etkili kullanımı için yeni bir teknoloji geliştiren çiftçi ve Agromini adlı şirketin kurucusu Bozkurt, uzaktan yönetilebilen araçlar, oluşturulan bilgi sistemi ve yapay zeka destekli makineler gibi dijital tarım uygulamalarının daha az su ve gübre kullanımına olanak sağladığını söyledi.
Akıllı tarımı, veriye dayalı yapılan üretim şekli olarak tanımlayan Bozkurt, "Veriyi görüyorsunuz ve bitkinin ihtiyacını orada reel olarak sensörlerden, birçok istasyondan, bir otomasyon altyapısından görerek işletmenizi ona göre yönetiyorsunuz, bitkinin ihtiyaçlarını ona göre belirliyorsunuz ve akıllı tarım teknolojilerinde periyodik olarak bir şey yapmanıza gerek yok. Sistem, veriye göre ne yapmanız gerektiğini size söylüyor." dedi.
Uzun yıllar otomotiv sektöründe çalıştıktan sonra bu sektördeki robotları yöneten, arabaları üreten sistemleri tarıma entegre ederek akıllı tarım teknolojileri geliştirmeye başladığını anlatan Bozkurt, sistemin ilk denemelerini yaban mersini yetiştirdikleri 50 dönümlük aile bahçelerinde yaptığını ve aldığı olumlu sonuçlar doğrultusunda da bunu işe dönüştürdüğünü aktardı.
"Birçok şeye kendisi karar verebilen bir yazılıma sahibiz"
Bozkurt, geliştirdiği akıllı tarım sistemi hakkında şu bilgileri paylaştı:
"Yapay zeka tabanlı bir teknoloji. Sadece otonom değil, sulama yönetimi, gübreleme zamanları gibi birçok noktada birçok şeye kendisi karar verebilen bir yazılıma sahibiz. Burada yapay zeka algoritmaları var. Yani kendi kendine öğrenebiliyor ve oluşturduğu algoritmalarla özellikle su tüketimi ve gübre sarfiyatıyla ilgili süreçleri yönetebiliyor. İlk etapta onları devreye aldık ama önümüzdeki yıllarda gerçekten bitkinin ihtiyacına göre yani bitki ne hissediyorsa ona karar verebilen bir yazılıma dönüşecek. O zaman da tarım 5.0'a geçeceğiz."
Trakya, Marmara ve Ege bölgelerinde yaygın şekilde kullanılan bu sistemin çiftçilere akıllı tarıma geçiş için güçlü bir altyapı sunduğunu ifade eden Bozkurt, pancar, mısır, pamuk, ayçiçeği, çilek, yaban mersini, üzüm ve elma gibi pek çok üründe sistemin aktif olarak kullanılabildiğini vurguladı.
Çalıştıkları birçok topraksız ürün grubunda, çilek, yaban mersini, ahududu gibi ürünlerde çok kısıtlı su imkanlarıyla büyük üretim alanları kurabildiklerinden bahseden Bozkurt, "Bu ürünlerin katma değeri yüksek. 100 dekarda buğday üretmek yerine 1 dekarda ahududu üretip ihraç ettiğinizde ülkeye hakikaten iyi bir döviz girdisi sağlayıp ciddi anlamda hem kaynak tüketimini azaltmak hem de ülke tarımına faydalı olmak mümkün." diye konuştu.
"Geçmişe dönük veri analizi yapma imkanı sağlıyor"
Bozkurt, sistemin çalışma prensibini şöyle anlattı:
"Bir ana kumanda panomuz var. Birçok noktada toprak sensörlerimiz var. Suyun drenajını ölçtüğümüz sensörlerimiz var. Meteorolojik veri istasyonlarımız var. Bunlardan gelen her bir veriyi kendi geliştirdiğimiz yerli malı yazılımla işleyip, değerlendirip orada bitkinin ihtiyacını, olması gereken veri aralığında otonom bir teknolojiyle veriyoruz. Meteorolojik verilere topraktan aldığımız nem, sıcaklık, pH değerleriyle birlikte sistem kendisi karar veriyor. Ne kadar, ne zaman sulama, gübreleme yapacağına karar verdikten sonra başlatıyor. Yeterli duruma geldiğinde de otonom olarak durduruyor ve bunu siz uzaktan da takip edebiliyorsunuz. Ayrıca geçmişe dönük veri analizi yapma imkanı sağlıyor. Bahçenin bütün kalp elektrosu gibi ürettiğiniz ürünün hem toprak hem de su ve hava verilerini bir grafik halinde alabiliyorsunuz."
Sistemin hem işçilik maliyetlerini düşürdüğünü hem de karbon ve su ayak izlerinin azaltılmasına katkı sunduğunu işaret eden Bozkurt, "Yüzde 60 su tasarrufu, yüzde 60 da gübre tasarrufu sağlıyorsunuz ve özellikle sadece bu sistem özelinde, enerjiden de yüzde 99'a varan bir tasarruf elde edebilirsiniz. Çok düşük enerji tüketimiyle bu sistemi çalıştırıyoruz." dedi.
Bir sonraki hedef Hollanda
Bozkurt, sistemin maliyetinin benzerlerine göre de çok daha uygun olduğunu belirterek, Tarım ve Orman Bakanlığından onaylı zirai krediye uygunluk belgesine sahip olduklarını ve çiftçilerin 5 yıl vadeli, sıfır faizli kredilerle sisteme kolaylıkla sahip olabileceklerini dile getirdi.
Türkiye dışında, yakın zaman önce Yunanistan'da bir araziye sistemi kurduklarına ve sistemin şu an orada çalışır durumda olduğuna değinen Bozkurt, bundan sonraki hedefinin bu sistemleri dünyanın en gelişmiş tarım ülkelerinden biri olan Hollanda'da görmek olduğunu kaydetti.