Azerbaycan vatandaşı Fariz Cemili, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Yalçın Topçu’ya bir mektup yazarak, kendisinin yazar Aydın Kerimov’un, yeğeni olduğunu, dayısı Kerimov’un ise Azerbaycan Yazarlar Birliği’nin en yaşlı üyesi olduğunu, yüzlerce şiiri, kitap ve makaleleri 60 yıla yakın bir sürede Azerbaycan’da çeşitli dergi ve gazetelerde yayımlandığını bahsederek, dayısı olduğunu söylediği 85 yaşındaki yazar Kerimov’un bir sabah kendisini telefonla arayarak acilen yanına gelmesi gerektiğini söylediğini, kendisinin hemen yola çıktığını, Bakü’ye 200 km. uzaklıkta olan Göyçay’a vardığında ise dayısı Yazar Kerimov’un “Bu gece rüyamda Cumhurbaşkanlarımızı gördüm. Bu şiir ilham oldu. Belim ağrıdığı için kalkıp kağıda yazamadım. Yatakta ezberledim. Bu şiir Tayyip Erdoğan’a ithaftır. Ölümlü dünyadayız, kayda al, belki bir gün kulağına gider. O’nu nasıl sevdiğimizi bilsin isterim.” dediğini aktardı.
Fariz Cemili, mektubunda dayısı Azerbaycan Yazarlar Birliği Üyesi Kerimov’un şiirinin orijinal metni (Azerbaycan Türkçe’sinde) ve video görüntüsünü de gönderdi:
İki dövlət, bir millətik qardaşım.
İki dövlət bir millətik qardaşım,
Bir-birinə arxa bizik, dayaq biz.
Şanlı ordum haqq yolunu secibdir,
Bu yol ilə gedən bizik, mayak¹ siz.
Ali Baş Komandan dayanıb başda.
Döyüşlərdə keçir indi hər anım.
Qarabağda, bu tarixi savaşda,
Ərdoğanla sənə gəlir gümanım.
Ulu Atatürkün vuran əlidi,
Yaradan əlidi, quran əlidi,
Dosta dost, düşmənə qənim kəsilmək²
Onun öz qayəsi, öz əməlidi.
Əsrimizin nər³ oğludu Ərdoğan,
Ərdoğanı doğa bilməz hər doğan,
Hər ananın işi deyil bu hünər,
Doğsa onu ancaq doğar nər doğan.
Aydın Kərimov
Azərbaycan Yazarlar Birliği üyesi
Mayak¹ - deniz feneri
Qənim kəsilmək² - düşman olmak
Nər³ - korkmaz, güçlü insan
“Bize düşen ilelebet bu kardeşliği yüceltmek”
Mektubunda Sayın Yalçın Topçu’dan da övgüyle bahseden, onunla nasıl tanıştığını anlatan ve Türkiye Azerbaycan kardeşliğiyle ilgili de önemli sözler söyleyen Fariz Cemili şu ifadelere yer verdi: “Kıymetli Başkanım, Sizinle 2018 yılının Nisan ayında Taşkent’te tanışma fırsatı bulmuştum. Türk yurduna ve Türk insanına olan sevginize istinaden kıymetli zamanınızı meşgul etme cesaretimi hoş görmenizi arz ediyorum. Başta Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ve dava arkadaşları olmakla, Türk halkının her saniyesini bizlerle aynı heyecan ve coşkuyu yaşadığı 44 günlük savaşımız muzaffer ordumuzun kutsal zaferiyle sonuçlanmıştır. Bu sürecin öncesi ve sonrası da dahil olmakla, her anında siyasi, manevi, kurmay düşünce ve gönül desteğiniz Azerbaycan Türk’ü tarafından sevgiyle, övgüyle karşılanmıştır. Anadolu ve Azerbaycan topraklarının en ücra köşesinde bir arada dalgalanan ay-yıldızlı bayraklarımız gurur ve onur kaynağımızdır. Bu davada Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve Türk halkının yaptıklarından dolayı teşekkür etmek kabalığında bulunmayacağım. Zira kardeş Türkiye’miz kendine yakışanı, yani kardeşliğini yapmıştır. Bize düşen ilelebet bu kardeşliği yüceltmek, bu kardeşliğe layık olabilmek ve bizden sonra gelen nesillere aktarabilmektir. Bu savaşta Ali Baş Kumandanımız sayın İlham Aliyev ve Türkiye Cumhurbaşkanı sayın Recep Tayyip Erdoğan beyefendilerin önderliği, siyasi iradeleri, bu iradeyi gerçekleştiren muzaffer ordu ve hak davamızı dünyaya ulaştıran basın-yayın kuruluşlarımız eşi benzeri görülmemiş bir eşgüdüm sergilemiş, hükümetlerimiz milletle bütünleşmiş ve Türk olmayı bütün dünyaya göstermişlerdir.”