Balat'ta çocuklar için 'iyilik evi'

Yaklaşık 5 yıl önce "Hobbit House" adıyla dezavantajlı çocuklara hizmet vermek amacıyla Murat Asilcan ve Sinem Asilcan tarafından kurulan ancak bir süredir kapalı olan çocuk yardım evi, geçen yıldan bu yana Ali Rıza Nebioğlu ile eşi Maria Hanım tarafından Balat Minik Kalpler Çocuk İyilik ve Aşevi adı altında çocuklara hizmet veriyor.

Murat Asilcan

Ticari kaygılar gözetmeden yürütülen proje kapsamında farklı yaşlardan çocuklara, her gün sabah ve öğle yemeği ikram ediliyor.

Projeden faydalanan 68 çocuk, 3 katlı Balat Minik Kalpler Çocuk İyilik ve Aşevi'nde hem oyun oynayabiliyor hem de çeşitli konularda ders alabiliyor.

İyilik evi ticarethane değil

Aşevini ve gerçekleştirdikleri faaliyetleri anlatan Ali Rıza Nebioğlu, "Eskiden Murat bey ve Sinem Hanım vardı. Buraya çok emek verdiler ama onlar taşınınca burası kapandı. Şimdi benzer bir projeyi daha geniş kapsamlı olarak İzmir'de gerçekleştiriyorlar. Burası iki ay kapalı kaldı. Baktım çocuklar çok istiyor, alışmışlar geliyorlar. Kapanmasını istemedim ve burayı devraldım" diye konuştu.

Uzun yılladır Balat'ta yaşayan ve asıl mesleği tekne bakımı ve tamirciliği olan Nebioğlu, evin kirası ve faturalarını, teknelerde boya ve bakım işleri yaparak ödediğini dile getirdi.

Nebioğlu, "iyilik evi"nin bir ticarethane olmadığına vurgu yaparak, "Ben olmasını istemedim, istemiyorum da... 68 çocuğumuz var. Her sabah ücretsiz bir şekilde çorba içip, öğlen yemeklerini yiyorlar." dedi.

Bir şey aldığı zaman 60 tane almak zorunda

Aşevine, Balat bölgesinde yaşayan çocukların geldiğine dikkati çeken Nebioğlu, 4 aylık bebekten 18 yaşa kadar her yaşta çocuğun bazen aileleriyle bazen de arkadaşlarıyla gün içerisinde buraya aşevine geldiğini belirtti.

Rıza Nebioğlu, evde bulunan hiçbir şeyin kendisine ait olmadığının altını çizerek, şöyle konuştu:

"Bu gördüğünüz oyuncaklar çocuklara ait, bana ait değil. Buradaki erzak dahil, şu şeker dahil bana ait değil. İnsanlar getiriyorlar ben de bunları yerine ulaştırmak zorundayım. Sadece hayırseverlerimizin yardımlarını sahiplerine iletiyorum. Burada en zor iş, gelen yardımları dağıtırken oluyor. Benim 2-5 tane dondurma alma şansım yok, aldığım zaman kesinlikle 60 tane alacağım. Çünkü bütün çocuklara almak ve vermek zorundayım."

Her yerden gönüllüler geliyor

Minik Kalpler Aşevi'nin girişinde "paylaş kurtul" adında bir sandık açıklarını aktaran Nebioğlu, bu sandıktan mahalle sakinleri başta olmak üzere ihtiyacı olan herkesin kıyafet alabildiğini söyledi.

Nebioğlu, her meslekten gönüllü insanların çocuklara eğitim verdiğine değinerek, "Türkiye'nin her yerinden yardım geldiği gibi pek çok insan da sağ olsun kendi yeteneklerini bilgilerini buradaki çocuklarla gönüllü bir şekilde paylaşıyor. Mesela çok fazla öğrenci geliyor buradaki çocuklara İngilizce, matematik, resim gibi dersler veriyor. Bir beden eğitmeni hocamız haftada iki gün çocukların spor becerilerini geliştirmelerine yardımcı oluyor. Yani sadece maddi değil burada her türlü insan bu çocuklara destek olabilir." şeklinde konuştu.

Minik Kalpler ismini çocuklar koydu

Balat Minik Kalpler Çocuk İyilik ve Aşevi'nin herkesin ziyaretine açık olduğunu aktaran Nebioğlu, "İkinci katta çocuklara ait bir kütüphane var, kitap okusunlar, ders çalışsınlar diye. Başardık, geliyorlar ödevlerini burada yapıyorlar. Üçüncü kat ise sizlere ait. Gelen misafirlere çay, kahve, kahvaltı ikramımız var, onlardan bir ücret talep etmiyoruz. Kim içinden ne geliyorsa çorba için onu veriyor. Vermese de olur." ifadelerini kullandı.

Ali Rıza Nebioğlu, içerisinin bakımını eşi ve çocuklarla birlikte yaptıklarını dile getirerek, şunları kaydetti:

"Biz burada boya badana yaptık. Baktım çocuklar geldiler oyuncak astılar, bir iki üç dört oyuncak derken bu hale geldi. Buranın ismini bile ben koymadım. Çocuklara dedim bir isim seçin buraya koyacağız. Önce 'minik eller' koydular. Gönüllülerimizden birisi Maltepe'de aynı isimde bir anaokulu olduğunu söyledi. Onlar da bu sefer 'Minik Kalpler' olsun dediler."

"Bu bir bayrak yarışıdır"

Bu kapıyı gücünün yettiği kadar açık tutacağını, ebeveynlerin de çocuklara müsaade etmelerinden dolayı memnun olduğunu aktaran Nebioğlu, sözlerini şöyle tamamladı:

"Ne zaman bir çocuğumuz avukat, doktor, savcı, pilot, polis olur, kendi ayakları üzerinde duracak hale gelir, o zaman ben bırakırım. Bu bir bayrak yarışı gibidir o zaman da onlar devam ettirecekler burayı. Ektiğimiz ağaçtan meyvemizi aldığımızda, seve seve uzaktan seyrederim."

HAYAT
Bir tonluk boğa alıcısını bekliyor

HAYAT
İkiz aslan yavruları ziyaretçilerin gözdesi oldu

HAYAT
Eşine yardım için geldiği fırında usta oldu