Bilkentli öğrenciler kansere neden olan genleri araştırıyor

Bilkent Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Işık Yuluğ önderliğinde 5 kız öğrenciden oluşan araştırma grubu, meme kanserine neden olan genleri ve bunların hücredeki işlevlerini bulmak için çalışma başlattı.

Yeni Şafak
Meme kanseri hastalarında normale göre ne gibi farklı DNA molekülleri bulunduğuna bakıyorlar.

Bilkent Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Işık Yuluğ önderliğinde 5 kız öğrenciden oluşan araştırma grubu, meme kanserine neden olan genleri ve bunların hücredeki işlevlerini bulmak için çalışma başlattı.

https://image.piri.net/resim/imagecrop/2018/02/11/10/49/resized_f6c4b-d21f7e1420182fsubat2fbilim.jpg

Meme kanseri için araştırmalar yapıyorlar

Birleşmiş Milletler (BM) 11 Şubat Dünya Bilim Kadınları Günü dolayısıyla açıklama yapan Yuluğ, üniversite laboratuvarında yaklaşık 20 yıldır meme kanseri üzerine araştırma yaptığını belirterek, kalıtsal meme kanserine neden olan genlerden biri olan BRCA1'in keşfedilmesinin ardından, bu gen üzerinde çalışmaya başladıklarını söyledi.

Işık Yuluğ, BRCA1 geninin hücredeki işlevlerini hangi biyolojik yollarla yaptığı ve meme kanseri oluşumu sürecinde nasıl bir rolü olduğunu araştırdıklarını ifade ederek, "Meme kanserinde BRCA1'in etkilediği ve ifadesini değiştirdiği genler var. Zaten kanser, sizde bulunan genlerin bazılarının fonksiyonlarının değişmesi sonucunda ortaya çıkan bir süreç. Bu süreçte meme kanserinde hangi genlerin rol oynadığını bulmak yolunda çalışmalar yapıyoruz" dedi.

https://image.piri.net/resim/imagecrop/2018/02/11/10/50/resized_cae7d-c4fba24a20182fsubat2fbilim2.jpg

İşlevini kaybeden veya işlev kazanan genleri buluyorlar

Kanda serbest dolaşan DNA moleküllerinin, son yıllarda tanı için en çok kullanılan materyal olduğuna işaret eden Yuluğ, "Hastalardan doku almak yerine idrar veya kan almak çok daha kolay. O yüzden bir çok tanı yönteminde kan tercih edilir. Meme kanseri olanlardan ve sağlıklı kişilerden alınmış kan örneklerinden izole edilen serumlarda, meme kanseri hastalarında normale göre ne gibi farklı DNA molekülleri bulunduğuna bakıyoruz" diye konuştu.

Doç. Dr. Yuluğ, kanserin tanısını kolaylaştıracak belirteçleri bulmak amacıyla çalıştıklarını vurgulayarak, "Hiç bir kanserin profili birbirine benzemiyor. Karaciğer, meme, akciğer, beyin kanserlerinin moleküler profili birbirinden farklı. Bozulan ortak genler var ama her bir kansere özgü değişik genlerin bozulması da söz konusu. Bizim aradığımız da meme kanserinin gelişimi sırasında işlevini kaybeden veya işlev kazanan genleri bulmak" ifadelerini kullandı.

Yuluğ, yüksek lisans ve doktora öğrencilerinden oluşan gruba, derslerinden arta kalan zamanlarda, lisans eğitiminin son yılında mezuniyet projesi hazırlayan 3 öğrencisinin de katıldığını sözlerine ekledi.

https://image.piri.net/resim/imagecrop/2018/02/11/10/50/resized_03702-b54f024220182fsubat2fbilimk.jpg

Yüksek lisans öğrencisi Köseer'den tavsiye

Araştırma grubunda yer alan Bilkent Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü yüksek lisans öğrencisi Ayşe Sedef Köseer ise aday genlerin, meme kanseri hastalarında ve sağlıklı insanlardaki farklılıklarını karşılaştırdıklarını belirterek, bunun sonucunda genin kanser için belirteç olup olmadığını görmeye çalıştıklarını söyledi.

BM 11 Şubat Dünya Bilim Kadınları Günü dolayısıyla öğrencilere tavsiyelerde bulunan Köseer, "Hem özel hayatta hem de akademik hayatta insanın yaşadığı zorluklar oluyor. Kendi yollarından şaşmamalarını ve hayattaki zorlukları göz ardı ederek, hedefleri doğrultusunda ilerlemelerini tavsiye ediyorum" dedi.

HAYAT
Sağlık Bakanı Demircan'dan 'sigara paketleri' açıklaması

HAYAT
Böbrek uyumunu tespitte yeni yöntem 'sanal doku testi'

HAYAT
“Alzheimer yaşlı hastalığı değildir“