Mekke’nin fethi sırasında Benî Kâ’b b. Huzâa kabilesinin sancaktarlarından biri olan Huveylid b. Amr el-Kâ’bî’nin anlattığına göre, birlikte oldukları bir sırada Hz. Peygamber (sav) art arda üç kez, “Vallahi iman etmemiştir.” der Meraklanan sahabiler, “Kim, yâ Resûlallah?” diye sorduklarında Hz. Peygamber (sav), “Komşusunun, kendisine kötülük yapabileceği kaygısından kurtulamadığı kimse” cevabını verir.
SOSYAL YAPIYI GÜÇLENDİRİR
Komşu tabiri birbirine bitişik veya yakın yerlerde yaşayanlar için kullanılır. Komşu olmanın doğurduğu birtakım hak ve görevlerin yanı sıra, aynı zamanda bunların sağladığı bir ilişkiler düzeni de bulunmaktadır. Bunlara genel olarak komşuluk veya komşuluk ilişkileri denilir. Komşuluk ilişkileri sosyal dayanışma açısından önemli olduğu gibi, ailelerin huzur ve güven içinde yaşamaları açısından da çok önemlidir. İyi komşuluk ilişkileri mutluluk ve sevincin paylaşılmasında, sıkıntı ve kederin göğüslenmesinde ayrı bir öneme sahip olduğundan fert ve ailelere toplum içerisinde destek olup sosyal yapıyı güçlendirir.
HASSASİYETLE BAHSEDİLİR
Kötü komşuluk ilişkileri ise sürekli rahatsızlık, güvensizlik ve yalnızlık hissi uyandırır. Kültürümüzdeki süzülmüş bir anlayışın ifadesi olan, “Ev alma komşu al” özdeyişi, komşuluk ilişkilerinin her iki yönü açısından da son derece isabetli bir tespiti dile getirmektedir. Yine dilimizdeki “Komşu komşunun külüne muhtaçtır”, “Komşuda pişer bize de düşer” gibi özdeyişler ve benzeri deyimler, komşuluk ilişkilerinin anlamını ve boyutlarını göstermek bakımından önemlidir. Sosyal yardımlaşma ve dayanışma açısından insana aileden sonra en yakın sosyal çevreyi komşular oluşturduğu içindir ki, gerek Kur’an’da ve gerekse hadislerde komşuluk ilişkileri üzerinde hassasiyetle durulmuştur.
İYİ BİR İMAN VE GÜZEL AHLAK GÖSTERGESİ
Özetle; komşuların birbirleri üzerinde çok yönlü hakları vardır; bu haklar ödenmeli, asla ihlal edilmemelidir. Komşularla iyi geçinmeli, onlara zarar vermemeli, sevinç ve kederlerine ortak olunmalıdır. Yoksul komşusunu gözetmek, maddi ve manevi ihtiyaçlarının karşılanması için çaba göstermek, varlıklı komşuların görevidir. Müslüman bir kişinin komşusuyla iyi geçinmesi, onun iyi bir iman ve güzel bir ahlaka sahip olduğunun göstergesidir.
İYİLİK YAPILACAKLAR ARASINDA KOMŞU DA VARDIR
Nisâ sûresinin 36. âyetinde iyilik yapılması gerekenler arasında komşular da sayılır: “Allah’a ibadet edin ve ona hiçbir şeyi ortak koşmayın. Ana babaya, akrabaya, yetimlere, yoksullara, yakın komşuya, uzak komşuya, yanınızdaki arkadaşa, yolcuya, elinizin altındakilere iyilik edin. Şüphesiz, Allah kibirlenen ve övünen kimseleri sevmez.”
NEREDEYSE MİRASÇI KILACAK ZANNETTİM!
Sevgili peygamberimiz de değişik boyutlarıyla komşuluk hukukunun önemine şöyle işaret etmişlerdir:
İbni Ömer ve Âişe radıyallahu anhümâ’dan rivayet edildiğine göre Resûlullah (sav) şöyle buyurdu: “Cebrâil bana komşuya iyilik etmeyi tavsiye edip durdu. Neredeyse komşuyu komşuya mirasçı kılacak sandım.”
Ebû Hüreyre’den rivayet edildiğine göre Resûlullah (sav) şöyle buyurdu: “Allah’a ve âhiret gününe iman eden kimse komşusunu rahatsız etmesin. Allah’a ve âhiret gününe iman eden kimse misafirine ikram etsin. Allah’a ve âhiret gününe iman eden kimse ya faydalı söz söylesin veya sussun!”
Peygamberimizin, “Komşusu elinden ve dilinden emin olmayan kimse mümin sayılmaz” buyurması da komşuluk ilişkisinin önemini ve ne kadar hassas bir konu olduğunu açık bir şekilde göstermektedir.
KOMŞULARIN BİRBİRİ ÜZERİNDEKİ HAKKI
Diğer bir hadislerinde de komşuların birbirleri üzerindeki haklarını şöyle sıralamaktadırlar:
-Hastalandığında geçmiş olsun ziyaretine gitmek.
-Öldüğünde cenazesinde bulunmak.
-Borç istediğinde borç vermek.
-Darda kaldığında yardımına koşmak.
-Bir nimete kavuştuğunda tebrik etmek.
-Başına bir musibet geldiğinde teselli etmek.
-Evini, komşusunun rüzgarını (güneşini, manzarasını) engelleyecek şekilde yapmamak.
-Ne pişirdiğini ona belli etmemek, belli ederse pişirdiğinden ona da vermek.
Şüphesiz Hz. Peygamber’in bu tavsiyesi komşuluk ilişkilerine oldukça kuşatıcı bir çerçeve çizmekle birlikte, komşunun komşu üzerindeki bütün haklarını saymayı değil, belki önemli olanlarından bazılarını vurgulamayı amaçlamaktadır. Bu bakımdan bir Müslümanın komşularıyla iyi ilişkiler içerisinde olması, İslâm’ın yardımlaşma, dayanışma, zarar vermeme, küs durmama ilkeleri doğrultusunda hareket etmesi; yine komşuları rahatsız edecek davranışlardan, evin içinde bile olsa yüksek sesle konuşmaktan, televizyon, teyp, müzik seti gibi cihazların sesini yükseltmekten ve her türlü patırtı ve gürültü yapmaktan kaçınması gerekir.