Bu filmin bir de şehidi var

Alper Çağlar'ın yazıp yönettiği Dağ 2 vizyona girdi. Bir operasyon nedeniyle Irak'a gitmekle görevlendirilen 7 kişilik ‘Fırtına Getiren’ isimli timin yolcuğunu anlatan film Türk Silahlı Kuvvetleri'nin desteğiyle çekildi ve TSK'ya adandı. Filmde rol alan gerçek askerlerden Yunus Emre Uçar, filmin çekimlerinin tamamlanmasından kısa bir süre sonra bir operasyonda şehit oldu.

Yeni Şafak Harun Karaburç

Alper Çağlar'ın yazıp yönettiği Dağ 2 bu Cuma günü vizyona girdi. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin desteğiyle çekilen film, Irak'a bir operasyonla görevlendirilen 7 kişilik 'Fırtına Getiren' isimli timin yolcuğunu anlatıyor. Dağ 2 aslında hem bir devam filmi hem de yepyeni bir hikaye. Oyuncu kadrosu ikinci filmde daha da geniş tutulmuş. Başrollerde Çağlar Ertuğrul, Ufuk Bayraktar, Murat Serezli, Ahu Türkpençe'yi görüyoruz. Gerçek mekanlar ve silahların kullanıldığı Dağ 2, gerçek bir kahramanlık öyküsü. Yer yer tüyleri diken diken ediyor, yer yer yüzümüze bir tebessüm konduruyor yer yer de hüzne gark ediyor. Netice-i halde çok güzel yazılmış bir metin, iyi seçilmiş bir cast ve dokunaklı, gerçek bir hikaye var karşımızda. Filmin senaristi ve yönetmeni Alper Çağlar, başrol oyuncularından Murat Serezli ve filmin sürpriz kahramanı Açelya Özcan ile Dağ 2'yi değerlendirdik.

TSK DESTEKLİ İLK SENARYO

Alper Çağlar, Dağ filmini 2012'de tamamlamıştı. İkinci film tam dört yıl sonra geldi ve Oğuz (Çağlar Ertuğrul) ve Bekir'in(Ufuk Bayraktar) altı yıl sonraki hallerini görüyoruz. Artık özel harekattalar ve ilk görevleri de Irak'ta haber yapan Türk gazeteci Ceyda'yı (Ahu Türkpençe) Türkiye sınırlarına getirmek. İkinci filmi uzun süredir yapmayı planladığını söyleyen Alper Çağlar, senaryoyu yazarken özel kuvvetlerden emekli olmuş rütbeli askerlerle mülakatlar yapmış, gerçek hikayeleri dinlemiş. Anlatılanlardan çok etkilendiğini dile getiren Çağlar'ın senaryosu Türk Silahlı Kuvvetleri'nin desteğini alan ilk senaryo olma özelliği taşıyor.

http://image.piri.net/resim/imagecrop/2016/11/05/10/12/resized_8e1c9-7821aa23dag24.jpg

YERLİ SİLAH KULLANDIK

Danışmanlarına senaryoyu okuttuktan sonra 'Bunu Türk Silahlı Kuvvetleri'ne göster, sana destek olabilirler' tepkisiyle karşılaşan Çağlar, "İlk filmden beri TSK'nın bir sempatisi vardı. Senaryoya hemen sıcak baktılar. Askerlerin fedakarlığının tema olduğunu biliyorlar. Altı ay sonra sürpriz bir şekilde bir sürü izin çıktı. Amacımız her zaman askerlerin orada ne yaşadığını, insancıl tarafını ortaya çıkarmak" diyor. TSK'nın izniyle gerçek silah ve mühimmatların kullanıldığını söyleyen Çağlar, Türk askerinin eline yabancı menşei bir silah vermeyi kabul etmediği için tüm silahların yerli olmasına özen göstermiş.

http://image.piri.net/resim/imagecrop/2016/11/06/06/45/resized_6b171-630f637ayunusemreucar.jpeg

SORUMLULUĞUMUZ ON KAT ARTTI

Dağ 2'nin Eğirdir Dağ Komando Okulu'ndaki çekimlerinde askerler de figüran olarak rol almış. Hatta o askerlerden Yunus Emre Uçar, filmin çekimlerinin tamamlanmasından kısa bir süre sonra gittiği bir operasyonda şehit düşmüş. Çağlar, o gün yaşadıklarını şöyle anlatıyor: "Çekimlerden sonra şehit olduğu haberini gördüm. Sonra emin olmak için hemen Genel Kurmay'ı aradım. O gün berbat bir gündü benim için. O şehit olduktan sonra sorumluluğumuz on katına çıkmıştı. Verdiğimiz şehitlerin anısına düzgün bir iş yapmamız gerekiyordu."

http://image.piri.net/resim/imagecrop/2016/11/05/10/14/resized_90ce1-d176eadekutu2.jpg

OYNADIĞIM ROLLERİN EN KATMANLISI

Dağ 2'nin başrollerinden Murat Serezli, "Bugüne kadar sinemada canlandırdığım karakterlerin açık ara en derinlikli, en katmanlısı Kurmay Yarbay Veysel Gökmusa oldu. Veysel'in sahada yaşadığı çatışma, içsel ve psikolojik çatışmanın yanında bir hiç. Çok güzel nüveleri olan bir karakter. Senaryoyu ilk okuduğum anda bunu gördüm ve beni muazzam bir çalışmaya iteceğini fark ettim. Amerikalı oyuncularda her zaman gıpta ettiğim bir özellik vardır; role aylarca hazırlanmak. Ben de bu role öyle hazırlandım" diyor.

Nabat Dağ'ın gizli kahramanı

Dağ 2'de terör örgütünün zulmüne maruz kalan bir Türkmen kızını canlandıran Açelya Özcan rolüyle ve filmle ilgili şu açıklamalarda bulundu: "Nabat, doğduğu topraklarda zulümle çok erken yaşlarda yüzyüze gelmiş bir karakter. Zulmün ağırlığını sessizce taşıyan incinmiş bir Türkmen kızı. Ancak Türk askerleriyle karşılaşınca bir dönüşüm yaşıyor. İçindeki gizli kahraman ortaya çıkıyor. Nabat'a bir vücut verebilmek, onu konuşturabilmek için Türkmen edebiyatının yerli kaynaklarından çokça istifade ettim. Türkmen köylerinde çekilmiş çeşitli belgeselleri izleme fırsatım oldu. Elbette Türkmen tarihini de araştırdım. Türkmen dostlarımızın seslerini kaydedip günlerce dinledim, Türkmence öğrendim."

http://image.piri.net/resim/imagecrop/2016/11/05/10/15/resized_6ec59-5cd9b084afisfinal.jpg

Her gün 5 km kürek çektim

Neler yaptı dersiniz Murat Serezli rolüne hazırlanmak için? Serezli, öncelikle yaşam şeklini, diyet alışkanlıklarını değiştirdiğini söylüyor ve ekliyor: "Ekmeği tamamen kestim. Yulaf ağırlıklı beslendim. Her gün spor yaptım, 15 kilo verdim. Her gün 5 km kürek çekip üzerine kardiyo yapıyordum. Bir asker gibi görünmek için çok çalıştım. Olgun ama fit bir asker olmam gerekiyordu çünkü." Çekimlerin sürdüğü iki buçuk ay boyunca dağda olduğunu kaydeden Serezli, filmi izleyecek olanların en başta çok heyecanlanacaklarını, bazı yerlerde gülümseyeceklerini, birçok sahnede de gururlanıp ağlayacaklarını söylüyor.