Gazze cephesinde kalem nöbeti

Süleyman Ceran’ın editörlüğünde hazırlanan Kızıl Kapı, Filistin’de 7 Ekim’den bu yana yaşananları kayıt altına alan önemli bir kollektif çalışma.

Arşiv.

Bülent Acun

Ekin Yayınları tarafından yayımlanan “Kızıl Kapı”, Gazze’de 7 Ekim’den bu yana yaşanan soykırım ve direnişi üç ciltte kayıt altına aldı. Mayıs 2025’te ilk baskısı yapılan ve altı ayda dört baskı gerçekleştiren eser, Filistin davasına dair son yıllarda hazırlanmış en kapsamlı çalışmalardan biri olarak değerlendiriliyor. Toplam 765 sayfadan oluşan kitap, Filistin direnişinin hafızasını korumayı ve gelecek kuşaklara aktarmayı amaçlıyor.

Eserin editörü Süleyman Ceran, kitabın ismini Mısır’ın büyük şairi Ahmet Şevki’nin bir şiirinden ilhamla belirledi. “Kızıl Kapı”, hürriyetin ancak bedel ödenerek açılan bir kapı olduğunu vurguluyor. Kitap, Mısır’ın seçilmiş Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi, Filistin direnişinin sembol isimlerinden Yahya Sinvar ve Suriye halkının özgürlük mücadelesine ithaf edilmiş.

KOLLEKTİF BİR ÇALIŞMA

“Kızıl Kapı”, 96 yazarın katkısıyla hazırlanmış geniş bir kolektif çalışma. Yazarlar, Filistin davasını farklı yönleriyle ele alarak, yaşanan acıları ve kahramanlıkları kalemleriyle kayıt altına alıyorlar. Eser, hem bir bellek kitabı hem de bir tanıklık metni niteliği taşıyor.

Kitabın sayfaları arasında dolaşırken kendinizi bir anda şehitler, yiğitler ve mücahitler meclisinde buluyor, sanki Şehit İsmail Heniyye’yi dinliyor, şehit Yahya Sivar’la konuşuyor, Ebu Udeyde’yle selamlaşıyor, Şeyh Ahmet Yasin’in ellerinden hürmetle öpüyorsunuz.

Eserin ikinci cildi Gazzeli’lerin kahramanlıklarıyla insanlığın hafızasına altın harflerle nakşettikleri sembolleri konu ediniyor. Bu cildin sayfaları arasında dolaşırken de sembollerin sadece sembollerden ibaret olmadığı hakikatini iliklerinize kadar hissediyorsunuz. “Kızıl Kapı”, yalnızca bir kitap değil, aynı zamanda kalemle verilen bir direniş nöbeti. Eserde yer alan yazılar, Gazze’nin hafızasına ayna tutarken aynı zamanda insanlığa “unutma” çağrısında bulunuyor. Gazze’nin kadınları, çocukları, şehitleri ve sembolleri bu sayfalarda yeniden hayat buluyor.

Bu çalışma, Türkiye’deki düşünce ve edebiyat çevrelerinden gelen isimleri aynı çatı altında toplayarak Filistin davasına fikrî bir destek sunuyor. Her sayfası hem acıyı hem direnci taşıyan “Kızıl Kapı”, kelimenin tam anlamıyla “Gazze cephesinde kalem nöbeti” tutuyor. Sözü kitaptan şu alıntıyla bitirelim:

’’Biz inandığımız değerler uğruna ölür, beyaz kefen giyeriz fakat işgalci siyonistlere karşı asla beyaz bayrak çekmeyiz.’