Antik çağlardan bugüne kadar birçok medeniyetin izlerini taşıyan Giresun, zengin kültür birikiminin yanı sıra doğal güzellikleriyle Karadeniz'de yeni turizm merkezi olmayı hedefliyor.
Ayrıca, Türkler ile Rumların birlikte yıllarca yaşadığı, türkülere konu olan Zeytinlik semti, gezginleri tarihin içerisinde yolculuk yaptırıyor.
Karadeniz'in en eski otantik yerleşim yerlerinden birisi olan ve ipek yolu güzergahında bulunan Kulakkaya Yaylası, ilgi çekici coğrafyası ve zengin bitki örtüsüyle Kümbet Yaylası, mineralli suların oluşturduğu, turkuaz ve beyaz renkleriyle Pamukkale'yi andıran Göksu Travertenleri, taşıdığı kültürel ve doğal kaynak değerleriyle Yedideğirmenler Tabiat Parkı ile 2 bin 800 metre yükseklikteki Karagöl de gezginlere farklı deneyimler sunuyor.
"Kültür ve turizm destinasyonunun alt yapılarıyla ilgili ciddi projeler yürütüyoruz"
Giresun İl Kültür Turizm Müdürü Kemal Gürgenci, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Giresun'un Doğu Karadeniz coğrafyası içerisinde yer alan güzide şehirlerden birisi olduğunu ve özellikle de doğal güzellikleriyle öne çıktığını söyledi.
Gürgenci, turizm çeşitliliği için kış turizmi adına fizibilite raporları hazırladıklarını belirterek, şöyle devam etti:
"İlimizde kış turizmine yönelik bir tesis alanı oluşsun istiyoruz. 3 tane turizm merkezimiz, 4 tabiat parkımız var ve tabiat parklarımız, doğa turizmi adına çok önemli değerler barındırıyor. Şelaleleri, içerisinde barındırdığı endemik bitki türleri, yürüyüş yolları, kuş sesleriyle beraber, bunları kültür rotasıyla beraber birleştirdiğimiz zaman ortaya çıkacak sonuç Giresun için, ülkemiz için ve bölgemiz için çok büyük bir değer olacağına canı gönülden inanıyoruz."
"Giresun Adası, çok değerli bir destinasyon noktası haline gelecektir"
Giresun Adası'nın çevre düzenleme projesinin hızla devam ettiğini aktaran Kemal Gürgenci, şunları kaydetti:
Gürgenci, Giresun'u tanıtmak adına yurt içi, yurt dışı birçok fuara katılmaya gayret ettiklerini söyleyerek, "İlimiz ayrıca turizmde özellikle tesisler konusunda yeni yeni hareketlenmeye çalışan bir yer. Dağ bölgesinde, doğa turizmiyle ilgili tesislerimiz açılmaya başladıkça turizm hızımız daha da nitelikli hale gelecektir. Tesisler, Giresun'un özellikle turizm noktasındaki bilinirliğine lokomotiflik yapmaktadır ve yapmaya da devam edecektir. Biz doğa turizmi, kültür turizmi, kış turizmi olmak üzere dört mevsim tüm misafirlerimizi, bütün güzellikleriyle karşılayabilecek potansiyele sahibiz ve tüm misafirlerimizi Giresun'a bekliyoruz" ifadelerini kullandı.
"Gerçekten çok renkli tarih ve kültüre ev sahipliği yapıyor bölge"
Karadeniz'in farklı destinasyonlarına kültür ve doğa rotalarıyla seyahatseverlere turlar düzenleyen seyahat acentesinden Hüseyin Uzun da Giresun'un çok zengin bir kültüre ve tarihe ev sahipliği yaptığını dile getirerek, "Giresun'da, adasında amazon kadınların, içeride Oğuz boylarından Çepniler'in ve bölgede Rumların yaşadığını biliyoruz. Aynı zamanda bölgede bir Katolik kilisesi de var. Günümüzde şu anda çocuk kütüphanesi olarak kullanılıyor. Gerçekten çok renkli tarih ve kültüre ev sahipliği yapıyor bölge" dedi.
Giresun, kış turizminde de misafirlerini bekliyor
Karadeniz denildiğinde insanların daime aklına yaylaların geldiğini söyleyen Uzun, şunları anlattı:
Koçkaya Tabiat Parkı içerisindeki Birun Kümbet Dağ Evi tesisi Müdür Yardımcısı Orhan Kılıç da Giresun'da yaz turizminden ziyade kış turizminin de artık canlandığını belirterek, "Giresun'da çok güzel bir kar bekleme süresi var ve kayak için de aslında uygun. Şu anda Karadeniz'de bir kayak tesisi olan Ordu var. Biz Giresun'da da yapmak istiyoruz. Bunun için hazırlanan projeler var. Biz de destekliyoruz" dedi.
Giresun'un zengin bitki örtüsü ,180'den fazla lezzeti ile şehrin vejetaryen mutfağının çeşitlenmesine katkı sağlıyor
Anadolu'nun kuzey bölgesinde yer alan Giresun'un yemek kültürü de mutfağındaki doğal bitkiler, sebzeler ve deniz ürünleriyle birlikte yerli ve yabancı turistin merak ettiği alanlarda öne çıkıyor.
Doğal Dükkan kurucusu Şevket Alaeddinoğlu, Giresun gastronomisinde meyve ezmeleri, reçeller, marmelatlar, fındık ezmesi, fındık yağı gibi ürünlerin gözde lezzetler olduğuna dikkati çekerek, köylerde yaşayan insanlardan otlar, meyveler, süt ve süt ürünlerini destek amaçlı satın alarak, bunlardan da yurt içi ve yurt dışına özel gıdalar hazırladıklarını belirtti.
Giresun'a özel taflan olarak adlandırılan kara yemişin yanı sıra ünlü Giresun'un sarı kirazının ve farklı otların uzun vadede kullanılabilmesi amacıyla geleneksel yöntemlerle tuzlandığını, turşu haline getirildiğini ve konserveleştirildiğini ya da kurutulduğunu anlatan Alaeddinoğlu, bu doğal ürünlere de insanların çok fazla ilgi gösterdiğini ifade etti.
Alaeddinoğlu, Giresun'da hamsi zamanında da 8 çeşitten fazla yemek yapıldığına işaret ederek, "Bizim Karadeniz'de çok çeşitli bitkiler var. Bunlardan bir tanesi diken ucu. Kestane ağaçlarına sarılan, meyvesiz böğürtlen dikenli bitkinin uç kısımlarını, filizlerini alıp, mücver şeklinde hazırlıyoruz. Diğer taraftan fasülye bizim olmazsa olmazlarımızdan, turşusunu kavuruyoruz, kendisini kavuruyoruz, sonra dible şekline dönüştürüyoruz, buğulama yöntemiyle pilav gibi pişiriyoruz. Doğamızda inanılmaz ısırgan da var. Biz onları topluyoruz ve ısırgan yağlaşı yapıyoruz. Biliyorsunuz birçok doktor ısırganı kansere karşı tavsiye ediyor. Lahana çorbası bildiğimiz bir lezzet. Giresun bölgemizde birçok mantar çeşidi de var. Bezelye kavurması, lahana dolması, özel içecekler geleneksel yöntemlerle pişirilip hazırlanan isabella üzüm suyunu da sunuyoruz. Bir de aronya, yeni bir bitki. Yaylarımızda yetişen yaban mersini, çalı çileği dediğimiz bitkinin bir türüdür. Çok fazla antioksidan özelliği olan bir bitki. Bunu da damıtarak suyunu hazırlıyoruz." açıklamasını yaptı.