Hollywood’da Siyonist endişe!

Gazzeli Hind Receb’in Siyonist kurşunlarla katledilmesini anlatan Hind Receb’in Sesi filmi Hollywood’u karıştırdı. Venedik Film Festivali’nde 20 dakika ayakta alkışlanan film Tunus’un Oscar adayı olduğu için tartışılıyor. Dahası, filmi ABD’de pazarlayacak olanlar tepkilerden çekiniyor. Bu durum, Hollywood’daki Siyonist etkisinin hâlâ devam ettiğini gözler önüne seriyor.

Hind Receb’in Sesi filmi

Geçtiğimiz yıl Gazze’de akrabaları ile birlikte bir arabada 350 kurşunla katledilen 5 yaşındaki Hind Receb’i anlatan “Hind Receb’in Sesi” filmi Hollywood’da gündem oldu. Tunus’un Oscar adayı olan film için ülkede tanıtım ve pazarlama stratejisi oluşturulması gerekiyor. Distribütörler ise filmin pazarlanabilirliğine dair tereddüde sahip. Zira filmi fazla politik buluyorlar.

Hollywood’un nabzını tutan haber merkezlerinden olan Variety’nin haberine göre, Amerikan izleyicisinin ve dağıtımcıların, Gazze’de devam eden çatışmanın ortasında geçen bir hikayeye nasıl tepki verebileceğine dair tedirginlik var. Bu da filmin piyasaya sürülmesini “alışılmadık derecede hassas” hale getiriyor.

AVRUPA’DA ALKIŞLANAN FİLM HOLLYWOOD’DA ENDİŞEYE YOL AÇMIŞ!

Tunuslu yönetmen Kaouther Ben Hania’nın filmi, Venedik Film Festivalinde yarışıp ödül alırken, ilk gösteriminde de uzun süre ayakta alkışlanmıştı. Avrupalılar başta olmak üzeren dünyanın her bölgesinde gittiği yerlerde takdir ve saygıyla karşılanan filmin ABD’de “pazarlama endişesi” oluşturması ise Siyonist lobilerin ülkede ne kadar etkin olduğunu gözler önüne seriyor.

Bu endişe hayati derecede önemli. Zira Oscar aday adayı olmuş bir filmin önce ABD’de sinema salonlarında gösterilmesi, Akademi üyelerine izlettirilmesi ve halk nezdinde de etki oluşturması için PR çalışmalarına konu olması gerekiyor. Her film bunu yapıyor ve pazarlama stratejisi en iyi olan filmler genellikle sonuca ulaşıyor.

“TEMKİNLİ HOLLYWOOD EKOSİSTEMİ”

Variety’nin haberinde ilginç bir ifade dikkat çekiyor. “Filistin-İsrail bağlamında açıkça politik materyallere karşı temkinli bir Hollywood ekosistemi” olduğundan söz ediyor. Temel nokta burası. Dünyanın gözleri önünde soykırım yapılması ve buna dair bir gerçekliğin anlatılması değil, İsrail’in içinde olduğu bir eleştiri denkleminin rahatsızlık oluşturması söz konusu. Gerekçe olarak” Kimse trajediyi sömürüyormuş gibi görülmek istemedi, ama kimse sansürle de suçlanmak istemedi” şeklinde yorumlar olduğundan bahsedildi.

Bu tablo da açıkça ortaya koyuyor ki, son 2 yılda çok şey değişmiş olmasına rağmen Hollywood’da Siyonist lobiler hala korku nesnesi. PR firmaları böylesi bir film için bile endişe duyacak hale gelmiş durumda.