İstanbul’u Bilmezse Gönül

İstanbul’a dair ne kadar çalışma yapılsa bir o kadarına daha ihtiyaç vardır. İstanbul her manada bitmek tükenmek bilmez bir madendir. İstanbul’u anlatmaya ve anlamaya ne kelimeler yeter ne insan ömrü. Sadece Suriçi, yani esas İstanbul bile binlerce yıllık tarihiyle insanlığın kadim şehirlerinden biridir.

Arşiv

Samed Karagöz

Son yüzyıldır çarpık yapılaşmanın mağduru olsa bile İstanbul bugün hâlâ dünyanın en güzel şehirleri sıralamasında en üstlerde. Zaten şehre gelen ziyaretçi sayılarından İstanbul’un popülaritesinde herhangi bir azalma olmadığını söylemek mümkün.

İstanbul’la ilgili yapılmış en kapsamlı çalışmaların başında İSAM ve Kültür A.Ş. ortaklığıyla hayata geçen proje yöneticiliğini M. Akif Aydın’ın, editörlüğünü Coşkun Yılmaz’ın üstlendiği “Büyük İstanbul Tarihi” gelir. 10 ciltlik bu muazzam çalışma temalara göre tasnif edilmiş ve alanın en önemli isimlerinin makalelerinden oluşuyor. Antik Çağdan 21. yüzyıla Büyük İstanbul Tarihi’nde yer alan metinlere “istanbultarihi.ist” adresinden de ulaşmak mümkün. Ayrıca site üzerinden eserin İngilizcesine de ulaşmak mümkün.

Romancı ve tarihçi Reşad Ekrem Koçu (1905-1975) İstanbul’un çok büyük bir hazine olduğunu fark ederek bu alanda bir kişinin ömrünü aşacak bir faaliyete girişir. Koçu İstanbul’un “kütüğünü” çıkartmak için İstanbul Ansiklopedisi’ni yazmaya ve yayınlamaya karar verir. Akademik olmaktan uzak, şehrin mimari yapıları, âdetleri, şahsiyetleri, efsaneleri gibi daha farklı alandaki maddelerden oluşan ansiklopedi sahafların en önemli parçalarından biridir. Koçu’nun 24 cilt olarak planladığı ansiklopedinin 1974 yılına kadar sadece 11 cildi yayınlanabilir. Yazarın vefatıyla yarım kalan projenin çıktısı olan bu 11 cilt her bibliyomanın rüyalarını süsler. Döneminde ciltenmiş olan takımlar 6 haneli fiyatlara satılıyordu, tabi bulabilirseniz.

Salt ve Kadir Has Üniversitesi 2018’den itibaren Koçu’nun arşivinde birlikte bir çalışma yürüterek sergi düzenledi. Geçtiğimiz günlerde de istanbulansiklopedisi.org’u yayına alarak 40 binden fazla belgeyi kullanıma açtı. Sitede A-G arası basılmış ciltlere ilaveten sonraki ciltler için yapılan çalışmalar yer alıyor. İstanbul’a dair araştırma yapan herkesin temel başvuru kaynağı olacak bu iki çalışmayı Revnakoğlu’nun eserleriyle birlikte anmakta fayda var. Mustafa Koç editörlüğünde Fatih Belediyesi tarafından, Fatih’le ilgili kısmı neşredilen çalışmada Cemaleddin Server Revnakoğlu’nun yıllar boyunca yaptığı araştırmalarla elde ettiği yazarların, sufilerin, müderrislerin, hattatların, tulumbacıların kısacası şehrin suretlerinin ve simalarının kaydını tutmuş. Onların hayatlarına girmiş, özellikle Osmanlı’dan Cumhuriyet dönemine geçişte kaybolan, görünmez kılınanların peşine düşmüş.

Başta da söylediğim gibi İstanbul bitmeyecek bir maden. Bu alanda çok daha fazla çalışmalar ilerleyen dönemde yapılacaktır, yapılıyordur. Bunların her biri son derece önemli ve birbirini tamamlayan çalışmalardır.