Bilinçaltı, 1453 Sultanlar Aşkına, Can-ı Yunus, Şems-i Rumi gibi albümleriyle ve gibi albümleriyle ve çeşitli tiyatro oyunları için bestelediği müziklerle tanınan besteci ve keman sanatçısı Can Atilla, Çanakkale Zaferi’nin 100. yılı anısına bir senfoni besteledi. “Senfoni No. 2 57. Alay Gelibolu” ilk kez yarın akşam İş Sanat Sahnesi'nde seslendirilecek. 100.yılını kutladığımız büyük zaferin senfonik bir yorumu olacak bu çalışma dört bölümden oluşuyor. Atilla’nın yaklaşık iki yılda hazırladığı bu eser Gelibolu Savaşı temalı ilk klasik senfoni olma özelliğini de taşıyor.
* Çanakkale ve Gelibolu hakkında bir senfoni hazırlama fikri nasıl doğdu?
Yıllar önce, Çanakkale 1915 filminin müziklerini hazırlarken bu senfoniyi bestelemeye karar vermiştim. 2. senfonim olan 57. Alay – Gelibolu; ağıtsal bir ifadeyle; savaşların tüm çaresizliğini gözler önüne seren bir dünya senfonisidir. Eserin iç sesi, aynı zamanda bütün senfoniye egemen olan 57. Alay ruhudur. Çanakkale Savaşı’nın dönüm noktası kabul edilen dünyada hayranlıkla anılan 57. Alayımız... Bugüne kadar klasik senfoni formunda, bu kapsamda bir Çanakkale Savaşı konulu eser bestelenmemişti. Bir saatlik eserde, savaşın ve getirdiği insanlık dramının güçlü ifadesini, klasik müziğin orkestral olanakları, zenginligi ve görkemiyle müzikseverlere sundum.
* Nasıl bir senfoni bu?
Senfoni dört bölümden oluşuyor. Savaşın karanlık görkeminin anlatıldığı bu bölümde, 57.Alay Komutanı Hüseyin Avni Bey’in duyguları, yalnızlığı, ailesine olan özlemi ve kararlılığı çello ile ifade edilmekte. Senfoninin ikinci bölümü Türk ve Anzak askerlerin ailelerine yazdıkları mektuplar, bu bölümün duygusunu oluşturuyor. Üçüncü bölümde, Mustafa Kemal Atatürk’ün, savaşta evlatlarını yitiren Anzak anneleri için söylediği eşsiz hitabı, solo soprano ile orkestral bir lied şeklinde seslendirilmekte. Son bölümü ise dünya barışına ithaf ettiğim bölümdür.
* Çanakkale Zaferi’nin 100.yılı anısına bestelediğiniz bu eserin mesajı ne olur?
57.Alay bir ölümsüzlük ikonudur. Tüm çabalarım, Çanakkale Destanı’nın bu senfoni vasıtası ile dünyada birkez daha hatırlanması içindir. Eserimi, bugün sahip olduğumuz herşeyi borçlu olduğumuz isimli-isimsiz nice kahramanlara, şehitlerimize bir saygı, şükran ve minnet ifadesi olarak besteledim. Ruhları şad olsun. Ne yapsak haklarını bir nebze olsun ödeyemeyiz.