“Kut'ül Amare Masaldan Gerçeğe” özel gösterim yapacak

Doludizgin Creative Films’in 2016’dan bu yana üzerinde çalıştığı belgesel, yarın akşam Atlas Sineması'nda gala yapacak.

Halime Kirazlı
Kut’ül Amare, titiz ve özenli bir çalışmayla beyaz perdeye aktarıldı.

Osmanlı’nın Birinci Dünya Savaşı'nda Irak Cephesinde elde ettiği Kut’ül Amare zaferi bilinmeyenleriyle belgesel oldu. Doludizgin Creative Films’in 2016’dan bu yana üzerinde çalıştığı belgesel, yarın akşam Atlas Sineması'nda gala yapacak. Zaferi farklı konular üzerinden derinlemesine ele alan, tanıkların ilk kez konuştuğu yapım özel gösterimle izleyiciyle buluşacak. Doludizgin Creative Films’in yapımını üstlendiği “Kut'ül Amare Masaldan Gerçeğe” belgeseli yayınlanmadan, Uluslararası Floransa Film Ödüllerinde En İyi Uzun Metraj Belgesel dalında büyük ödülü kazandı. Belgeselin yapımcılığını Aynel Hayat, Yasemin Demir ve Koray Demir, anlatıcılığını Halil Ergün, görüntü yönetmenliğini Gökhan Tiryaki, müziklerini ise Yücel Arzen yaptı.

Tanıklar ilk kez konuştu

Geçtiğimiz ağsutos ayında Yeni Şafak'a konuşan belgeselin yönetmeni Koray Demir, yapımın diğer Kut’ül Amare belgesellerinden hem içerik hem de bakış açısı olarak ayrıştığını söyledi. Yaklaşık üç kez belgeseli tamamen bitirip, yeniden ele alarak, tekrar çekimler yapıp, yeniden montajlayarak süreci bugünlere taşıyan yönetmen, titizlikle çalıştığı eser için ülkemiz başta olmak üzere, Irak, Suudi Arabistan ve Ürdün, Amerika’nın da arasında bulunduğu yedi farklı ülkede yaklaşık üç yıl süren çekimler yaptı. Irak cephesindeki pek çok savaş meydanının da içinde bulunduğu saha çekimlerinin yanı sıra dünyaca ünlü tarihçiler, akademisyenler ve ekonomistlerle röportajlara da yer veren Demir, bugüne kadar konuşulmamış, olayın gerçekleştiği dönemde Osmanlı’dan yana tavır alan kabile liderlerinin hayatta olan yakınlarını da belgeseline konuk ediyor. Kut’ül Amare belgeseli günümüz teknolojileri de kullanılarak anlatılıyor. Canlandırma sekansları için farklı ülkelerden 40’ın üzerinde aktörle yapılan çekimlerde yüksek teknolojili kamera çözümleriyle gerçek bir savaş atmosferi sunuluyor.

İnandıklarını yaşayanların acılarını anlattı

Yönetmen yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi: “Bu film; sizi bir imparatorluğun, bir medeniyetin yıkılış öyküsündeki bir ana, bambaşka bir perspektiften bakmaya çağırıyor. Bu perspektif de cevaplardan ziyade soruları önemseyen bir bakış açısıyla hazırlandı. Bilginin kıymetsizleştiği, sözün değersizleştiği ve her şeyin çok hızlı tüketildiği günümüz dünyasında, soruları cevaplamak yerine, soru sormayı sağlayabilecek bilgileri aramaya çalışmak beklenen bir şey olmayabilir. Bunu yaparken karşıma çıkan, isimleri silinmiş, anıları hırpalanmış ve en önemlisi itibarsızlaştırılarak tarih yazdıkları hâlde tarihte ötekileştirilmiş insanların hikayelerine de tanıklık ettirebilmeyi amaçladım. Bu kişiler, inandıkları gibi yaşamak istedikleri için acılar çekmiş, fedakârlıkları görmezlikten gelinmiş, sesleri kısılmış ve tarih kitaplarından çıkartılmış olabilirler. Ama vicdanlı kişilerin anılarında yer tutabilmelerini sağlayabilirsek eğer, biraz olsun üzerime düşeni yapmaya yaklaşmış sayabilirim kendimi. Elbette bu, yönetmene olduğu kadar izleyiciye de sorumluluklar yükleyen bir görevdir. Gerçeği arayan ve bu uğurda ter döken hiç kimseye saygıda kusur etmeden, bir çaba da benden olsun istiyorum.

Umarım gerçekte olanla, ‘olmuş olması istenen’ anlatılar arasındaki ince farka bir nebze olsun ışık tutabilirim."