Mahalle sıcaklığıyla Gazze’nin acısı Aynalar’da

15 Ekim’de Üsküdar Hüdayi Kültür Sanat Salonu’nda sahnelenecek “Aynalar” oyunu, Kudüs ve Gazze’de yaşanan insanlık dramına ayna tutuyor. Oyunun yazarı ve yönetmeni Yusuf Engin Gezer, oyunu “Hayatın içinden kopmadan birbirine dokunan insanların hikâyesi” olarak tanımlıyor. Gezer, “Bir yanda kızını Gazze’ye gönderen bir baba, diğer yanda her duyguyu kendi aynasında çoğaltan mahalleli… Bizim için ‘Aynalar’ bir coğrafyanın değil, bir vicdanın hikâyesidir. Kudüs ve Gazze birer ‘kalp’ sınavıdır” diyor.

Dilber Dural
Arşiv.

Beyler Sanat tarafından hazırlanan, Yusuf Engin Gezer’in yazıp, yönettiği ve oynadığı, Seyfullah Kartal, Hayreddin Batur ile Metin Benli gibi oyuncuların yer aldığı “Aynalar” oyunu Kudüs ve Gazze’de yaşanan insanlık dramını sahneye taşıyor. Kızı Zehra’yı gönüllü doktor olarak Gazze’ye göndermiş, babacan tavırlarıyla mahallenin her derdine koşan Hikmet Usta, her duyduğunu ikiyle çarpıp aktaran, mahallenin canlı yayın merkezi, haylaz ama sevimli Eren, yıllardır sevdiği kıza açılamayan, şiirlerle nefes alan şair ruhlu yetim Sefa ve üstü başı ayrı telden çalan ama tatlı şivesiyle hem güldüren hem düşündüren Hızır Emmi… Oyun, izleyiciye “Uzakta olan mı bizden uzak, yoksa Aynalar mı bize tuzak?” sorusunu yöneltiyor. Beyler Sanat kurucusu, oyun yazarı ve yönetmeni Yusuf Engin Gezer ile 15 Ekim Üsküdar Hüdayi Kültür Sanat Salonu’nda, saat 19:30’da izleyiciyle buluşacak olan yeni tiyatro oyunu “Aynalar” üzerinden insanı, vicdanı ve sanatı konuştuk. Seyfullah Kartal, Hayreddin Batur ile Metin Benli ise canlandırdıkları karakterleri anlattı.

Kudüs ve Gazze birer ‘kalp’ sınavı

Yusuf Engin Gezer, “Aynalar” oyununu, “Hayatın içinden kopmadan birbirine dokunan insanların hikâyesi” olarak tanımlıyor. Gezer, oyunun mahalle sıcaklığını, dostluğu, vefayı ve vicdanı unutturmamak için yazıldığını belirterek, “Bir yanda kızını Gazze’ye gönderen bir baba, diğer yanda her duyguyu kendi aynasında çoğaltan mahalleli… Her karakter, izleyicinin iç dünyasındaki bir yansıma. Bizim için ‘Aynalar’ bir coğrafyanın değil, bir vicdanın hikâyesidir. Kudüs ve Gazze bu hikâyede mekân değil, birer ‘kalp’ sınavıdır. Çünkü bazen en uzak yer, yanımızdaki insanın kalbi olabiliyor” diyor.

“Bu hikâye bir anda yazılmadı; yıllar boyunca içimde biriken bir duygunun olgunlaşmış hâli” ifadelerini kullanan Gezer, “Kudüs’e yaptığım seyahatlerde oranın sessizliğini, çocukların gözlerindeki korkuyla karışık umudu gördüm. O an şunu hissettim: Bir yerlerde insanlar susuyorsa, sanat konuşmalı” şeklinde düşündüğünü belirtiyor. Gezer, senaryo sürecinin yaklaşık üç ay sürdüğünü ifade ederken, “Aslında yılların vicdan muhasebesi o üç aya sığdı diyebilirim. Her karakterin bir gerçeği, bir tanıklığı var. Yazarken kâğıda yazdım ama sonra o satırlar sahnede ekip arkadaşlarımızla can buldu” şeklinde ekliyor.

Vefa, aile, kardeşlik, vicdan ve umut kavramlarını ön plana çıkardıklarını söyleyen Gezer,

“Ama en çok da ‘görmek’ kavramını önemsiyoruz. Bazen insanlar gözleriyle bakıyor ama kalbiyle görmüyor. Biz oyunda, izleyicinin sadece sahneyi değil, kendi iç aynasını da görmesini istedik. Bir şiir, bir tebessüm, bir sessizlik bile bazen en yüksek çığlık olabilir. ‘Aynalar’ tam da o sessiz çığlığı duyurmak için yazıldı” şeklinde dile getiriyor.

Umudun ve vicdanın kaybolmadığını hatırlatsın

Gezer, “Bizim derdimiz sadece bir mesaj vermek değil; kalplerde bir yankı bırakmak. Çünkü insan, unuttuğu duyguları hatırladığında değişmeye başlar. Aynalar, umudun ve vicdanın kaybolmadığını hatırlatsın istiyoruz. Gazzeli bir çocuğun gözyaşıyla, İstanbul’daki bir babanın suskunluğu arasında görünmeyen bir köprü kursun. Çünkü her acı bizimle, her umut da bize ait” açıklamasını yapıyor.

Oyunda ayrıca Hızır Emmi’yi canlandıran Gezer, “Hızır Emmi tam bir mahalle neşesi! Sözleriyle hem güldürüyor hem düşündürüyor. Hikmet Usta’nın yakın arkadaşı olarak, onun maceralarında yanında ve sahnede izleyiciye hem mizah hem de sıcaklık sunuyor” diyerek anlatıyor.

Hikmet Usta vicdanın sesi

*Oyunda Hikmet Usta’yı canlandıran oyuncu Seyfullah Kartal, “Ben Hikmet Usta’yı oynuyorum. Mahallemiz için adeta vicdanın sesi olan, babacan bir karakter. Her zaman doğruyu söyleyen, sevdiklerine yol gösteren biri. Kızı Zehra’yı gönüllü doktor olarak Gazze’ye gönderişi de onun ne kadar düşünceli ve sorumluluk sahibi olduğunu gösteriyor” sözleriyle anlatıyor.

Yetim ama yüreği şiirle dolu

*Hayreddin Batur ise Sefa karakterini canlandırıyor. Batur, “Sefa’yı oynamak kalbimi etkiliyor. Yetim ama yüreği şiirle dolu bir karakter. Hayata tutunmaya çalışıyor ve her şiiriyle insanlara umut veriyor. Onun içtenliği ve duygusallığı sahnede izleyiciyi derinden etkiliyor” ifadelerini kullanıyor.

Eren muzip ve enerjik bir karakter

*Eren rolünü canlandıran oyuncu Metin Benli de “Eren tam bir hayalperest! Oyunculuk dünyasında kendini denemekten asla vazgeçmeyen, muzip ve enerjik bir karakter. Yerinde duramayan, neşeli tavırlarıyla hem mahalleyi hem sahneyi canlandırıyor” şeklinde dile getiriyor.