Şair Nurettin Durman’ın Eylül Şiirleri isimli kitabı Profil Kitap etiketiyle raflardaki yerini aldı. Sanat hayatı boyunca eylül ayında yazdığı şiirlerini topladığı kitabında Durman, farklı konular üzerinde duruyor. “Müslüman bir şair olarak dünyadaki meselelere kayıtsız kalamıyorum” diyen Durman’la kitabını konuştuk.
EYLÜL OLUYOR KALBİNİZ
* Kitabınızın ismi “Eylül Şiirleri”. Daha önce Haziran isimli bir kitap çıkarmıştınız. Şiirin mevsimle ilgili bir tarafı var mıdır?
Zamanı takdim eden rabbimiz yaşadığımız dönemleri 12 ay olarak bize gösteriyor. Her ayın kendine has bir durumu var. Haziran biraz da hüzün ayı gibi gelir insana. Bir de edebiyatımızda “Haziran’da ölmek zor” diye tesmiye edilen bir deyim var. Haziran da ölümleri, üstelik şair ölümlerini işliyor hafızaya. Benim Haziran kitabı haziranda rahmet-i rahmana kavuşan değerli şairimiz Cahit Zarifoğlu’nun ardından yazdığım şiirin adını vererek yayınladığım bir şiir kitabı oldu. Eylül Şiirleri ise şiir yazmaya başladığımdan 2017 yılına kadar Eylül aylarında yazdığım şiirlerin toplamını biraraya getirdi. Eylül biraz kırılgandır, bunu “Eylül oluyor kalbiniz” şiirimde bizatihi izledim. Kalp kırıklıkları, mevsimin yavaştan kendini geleceğe hazırlaması, yaprakların kendini solmaya bırakması ve tabii ki ağustos sıcaklarının ardından bir eylül serinliğine varılması da insanın bünyesinde bir değişime gidiliyor olması Eylül’ün tabiatından olsa gerek.
TARİH BENİM İÇİN ÖNEMLİ
* Şiirlerinizin altında tarih ve kimi zaman saat belirtmektesiniz. Anladığım kadarıyla yazdıklarınızı –şimdilik şiirden bahsedelim– belli bir zamana ait kılmayı seviyorsunuz. Bunun manası nedir?
Şiir defterime şiirleri yazarken ilk şiirlerden itibaren şiirin bitiş tarihini yazmışım. Bu alışkanlık nereden geldi doğrusu bilmiyorum. Şiir defterimin ön sözünde yazdığım “yazacağım, şair olacağım” ibaresinin altına da tarih atmışım. Şimdi anlıyorum ki tarih çok önemli oluyor. Bir gelişmeyi bir zaman dilimini, yaşanmışın algı seviyesini ve sonrasını tespit etme bakımından bir tarih bilinci de veriyor böylece. Hani hangi şartlarda yazılmıştır, yazıldığı zaman içinde neler cereyan etmiştir, bir inceleme konusu olduğunda, olur ya, bilginin sağlamasını vermiş olur tarih böylece. Şiirin gelişim sürecini belirleme açısından da önemli buluyorum tarih düşmeyi.
ŞİİRİM ZULME DİRENİYOR
* Şiirinizin konuları çok çeşitli. “İşgal kuvvetleri” de var kitabınızda bir “ev hanımı” da. Yaşadığınız hayatla ve ona kattıklarınızla ilgili diyebilir miyiz?
Şiirim geniş bir düşünce dünyasını, insanlık durumunu irdeleyen, söyleyen, açığa vuran bir izlek içinde kendini var ediyor. İnsanın ezilmişliğine kayıtsız kalamıyor. Ezilen mazlum insanın yanında yerini alıyor. İslam coğrafyasında olsun diğer yerlerde ezilen mazlum insanların olsun acısını duyuyor ve bir gün bu ses bir yerlere ulaşır diye direniyor şiirim. Değil mi ki şair çağının tanığıdır, o zaman afaki meselelerden ziyade insani meselelere bakmak daha önem kazanıyor şiirimde. Tabii aşk, sevgi, muhabbet ve diğer meseleler de giriyor şiirimize zaman zaman. Müslüman bir şair olarak dünyadaki meselelere kayıtsız kalamıyorum, vesselam.