Üniversitelerde yaşanan başörtü baskısının yanı sıra 28 Şubat zulmünün zirve yaptığı adreslerden biri de millet egemenliğini temsil eden TBMM oldu. 1999 seçimlerinde ilk kez bir başörtülü milletvekili Meclis’e girdi. Ancak Fazilet Partisi’nden milletvekili seçilen Merve Kavakçı’ya başörtüsü nedeniyle yemin ettirilmedi. Kavakçı, tüm Türkiye’nin gözü önünde Meclis’ten çıkarıldı. Yeni Şafak, başörtüsü konusunda bugün olduğu gibi o günlerde de aynı duruşu sergiledi. Yeni Şafak, Kavakçı’nın başörtüsü ile gelmesine “Meclis’in onur günü” başlığıyla destek çıktı. Türkiye’de başörtüsü sorunu çözülmüşken CHP, 2022 yılında TBMM’ye kanun teklifi vermiş, sözde başörtüsü yasağının kaldırılmasını istemişti. Cumhurbaşkanı Erdoğan da CHP’nin samimiyet testini ölçmek için başörtüsü meselesinin anayasa ile teminat alınmasını istedi. Yeni Şafak, 6 Ekim 2022’de “Hodri meydan. Anayasa ile çözelim” başlığı ile çıktı. 1995 genel seçimlerinde Refah Partisi sandıktan birinci parti çıkmış, Refah- Yol hükümetine giden süreç hızlanmış, Necmettin Erbakan’a Başbakanlık yolu açılmıştı. Merhum Necmettin Erbakan’ın Başbakan, DYP Genel Başkanı Tansu Çiller’in ise Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı olarak görev aldığı hükümet, toplum mühendisleri tarafından “rejimi tehdit ettiği” iddiasıyla tartışmaya açıldı.
İLK BAŞÖRTÜLÜ MİLLETVEKİLİ
Başörtülü kadınların okullara sokulmadığı, insanların ötekileştirilip adeta kamusal alandan silindiği, var olan toplumsal düzeni korku ve tehlike mantığına endeksleyen 28 Şubat kararlarından iki yıl sonra da vesayetçi yaklaşım hala devam ediyordu. Kapatılan RP’nin ardılı Fazilet Partisi 1999 seçimlerinde 111 sandalyeye sahip oldu. FP listelerinden başörtülü Merve Kavakçı da İstanbul milletvekili olarak TBMM’ye girmeye hak kazandı. Böylece seçmen başörtüsüne Meclis vizesi verdi.
ALGI OPERASYONU
O dönemde postmodern darbeye destek veren medya ve sivil toplum kuruluşları başörtülü milletvekilinin Meclis’te nasıl yemin edeceğini servis ederek Kavakçı’nın yemini önlemek üzere algı operasyonu yapmaya başladı. O yıllarda vesayetçi yönetimin getirdiği kamuda başörtüsü yasağı vardı. Kavakçı, TBMM albümüne mecburen başörtüsüz fotoğraf verdi. Ancak Kavakçı, başörtüsü ile yemin edeceğini açıkladı. Dönemin FP Genel Başkanı Recai Kutan da Kavakçı’ya sahip çıkarak, “Nasıl isterse öyle hareket edecektir” ifadelerini kullandı.
GÖZLER KAVAKÇI’DAYDI
Milletvekili yeminin yapıldığı 3 Mayıs 1999’da tüm odak Kavakçı’nın üzerindeydi. Kavakçı yemin töreni sürerken Genel Kurul’a girdi. Yemin öncesinde başlatılan başörtüsüne dönük linçin yeni boyutu Meclis’te başlatıldı. Genel Kurul’da bir anda yaygara koptu. Fazilet Partisi sıralarından alkışlar yükselirken, Demokratik Sol Parti sıralarında da protesto vardı. DSP’li vekiller ellerini sıra kapaklarına vurarak protesto ettiler.
DIŞARIYA ÇIKARILMASINI İSTEDİLER
Protestolar sürerken Kavakçı, Genel Kurul’da kendisi için ayrılan yere oturdu. Kavakçı’nın Meclis sıralarına oturması tepkiyle karşılandı. DSP Genel Başkanı ve Başbakan Bülent Ecevit, Milli Eğitim Bakanı Metin Bostancıoğlu ve Devlet Bakanı Hikmet Sami Türk olaya müdahale etti. En yaşlı üye sıfatıyla Meclis’e Ali Rıza Septioğlu başkanlık ediyordu. Üç isim kürsüye giderek Kavakçı’nın dışarı çıkarılmasını talep etti. 28 Şubat zihniyetindeki Hikmet Sami Türk, Kavakçı’nın başörtüsü ile TBMM’ye girmesi ile ilgili “Laik Cumhuriyet’e yakışmıyor” ifadelerini kullandı. Başkan Septioğlu da “Laiklikle, Cumhuriyetle ne alakası var” diyerek Kavakçı’yı dışarı çıkarmak istemedi.
KONUŞMASINI HAZIRLAMIŞTI
Septioğlu Kavakçı’yı Genel Kurul’dan çıkarmayınca Ecevit, konuşma talebinde bulundu. Ecevit, Kavakçı’nın Meclis’e başörtüsü ile geleceğini tahmin ettiğinden konuşmasını önceden hazırlamıştı. Ecevit, “Burası devlete meydan okunacak yer değildir. Lütfen bu hanıma haddini bildiriniz” dedi.
KÜRSÜYÜ KUŞATTILAR
Ecevit’in yaptığı ayrımcılık içeren konuşmanın ardından DSP’li kadın vekiller de el ele tutuşarak kürsüyü kuşatarak Kavakçı’nın kürsüye çıkmasına engel olmaya çalıştı. Gerginlik devam ederken bazı milletvekilleri Kavakçı’yı dışarı çıkması için ikna etmeye çalıştı. Ancak Kavakçı dışarı çıkmadı. DSP’liler de kürsü etrafında toplanarak alkışla ‘dışarı’ diye tempo tutmaya başladı. Kavakçı yemin etmeden Genel Kurul’dan ayrıldı. Yemin edemeyerek görevine başlayamayan Kavakçı’nın Amerikan vatandaşı olduğu ortaya atıldı. Bakanlar Kurulu kararıyla vatandaşlıktan çıkarılan Kavakçı'nın milletvekilliği de resmen düşürüldü.
O GÜN TURNUSOL KAĞIDIYDI
Meclis’te başörtüsüne karşı takınılan tavır medya, siyaset, sivil toplum başta olmak üzere herkes için bir turnusol kağıdı niteliğindeydi. Vesayetçiler, utanç gününde Meclis’te yaşananlara alkış tutarken Yeni Şafak tarihi yemin törenini “Meclis’in onur günü” başlığıyla birinci sayfaya taşıdı. Haberde, Meclis’in tarihi bir sınav vereceği belirtiliyor, başörtülü vekiller Merve Kavakçı ve MHP’li Nesrin Ünal’ın yemin etmelerine izin verilip verilmeyeceğine dikkat çekiliyordu. İki isme destek veren sivil toplum kuruluşlarının ‘İnandıkları gibi davranma’ çağrıları da yer alıyordu.
TAHRIKÇI SÜLEYMAN
Yeni Şafak, olaya karşı tepkisini izleyen günlerde de manşetten sürdürdü. 5 Mayıs 1999’daki manşetimiz de “Tahrikçi Süleyman” oldu. Dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in Kavakçı için önce “ajan, provokatör” demesi ardından da elinde hiçbir belge olmadan dış bağlantı iddialarını ortaya atmasının tepkilere yol açtığı belirtiliyor. Demirel’in yıllarca muhafazakar değerlere saygı üzerinden politika yürüttüğü belirtilen haberde, Demirel’in son günlerdeki tutumuyla her kesimden tepki aldığı vurgulanıyor.
ANAYASAL GÜVENCE
‘Bin yıl sürecek’ denen 28 Şubat’ın izleri AK Parti hükümetleri tarafından bir bir silinirken, 28 Şubat zihniyetini hortlatmak isteyen çevreler günümüzde de devrede. 28 Şubat’ın en büyük alkışçılarından CHP, 2022 yılında Meclis’e yasa değişikliği teklifi sunarak başörtüsü yasağının kaldırılması talebinde bulunmuştu. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan da kamuda ve okulda zaten var olan başörtüsü serbestliğini “yasayla güvence altına alma” teklifi getiren Kılıçdaroğlu’na daha öte bir teklifle karşılık verdi. Erdoğan, “Eğer dürüstsen eğer samimiysen, temel bir insan hakkı olan başörtüsü meselesini ülkenin gündeminden kati şekilde çıkarmakta samimiysen, çözümü yasa değil Anayasa düzeyinde sağlayalım” dedi. Yeni Şafak 6 Ekim 2022 günü “Hodri meydan. Anayasa ile çözelim” manşeti ile çıktı.